Demokritos'un Bilgi Felsefesi Anlayışı

Herakleitos ve Parmenides, evreni duyumlarımızla mı yoksa akıl ile mi kavradığımızı araştırmışlardır. Demokritos'un bu iki filozofun görüşleri arasındaki ara yerde bulunduğunu söyleyebiliriz.

Ona göre bilgilerimiz duyu organlarımız aracılığı ile bize ulaşır, fakat duyu organlarımızın ulaştırdığı bu bilgilerin güvenilirliği konusunda bizi ancak akıl aydınlatır, akıl yönlendirir.

Aklın en çok güvenilir bulduğu duyum, dokunma duyumudur. Demokritos'un evreni, her şeyden önce, dokunma duyumuzun bize tanıttığı evrendir. Bu evren atomlardan oluşur. Atomlar serttir, şekli vardır ve uzayda yer kaplar. Biz nesnelerin sertlik ve şekillerini dokunarak algılarız. Dokunma duyumu bize nesnelerin gerçek niteliklerini tanıtır.

Görme ve işitme duyumlarımız bize ancak görünüşler evrenini tanıtırlar. Görme duyumu konusundaki Demokritos'un ortaya koyduğu varsayım Orta Çağ'ın önemli bir bölümünde etkili olmuştur.

Demokrit; gözde, dışındaki nesnelerin görüntülerinin oluştuğunu görmüş ve bu görüntünün nesnelerden ayrılarak göze girdiği kanısına varmıştır.

Nesnelerin kendisinden koparak göze gelen şey, nesnelerin imajı (hayali)dır. Oysa dokunma duyumuz doğrudan nesnelerin kendisini algılar. Görme duyumuz ise, nesnelerin kendisini değil de ancak onların görüntülerini algılamamızda aracılık yapar.