Bir doktorun canına tak demiş galiba ve şöyle bir yazı yazmış...
Sigortasız ve asgari ücretin bile altında bir maaşla hastanede otomasyon görevlisi olarak çalışan birisi tokat yediğimizi ve artık susmamız gerektiğini söylemiş. Daha da epey saydırmış. Koyun olmadığını AKP nin refaha giden yol olduğunu söylemiş. Böyle ukalalık yapmak hiç tarzım değil ama çok sinirlendim. Şimdiden özür dilerim.
Bak sevgili kardeşim benim yaşım 39. Arabam, 3 evim ve bankada sağlam bir mevduatım var. Karı koca doktoruz şükür güzel bir gelirimiz var. Başka bir partiden aday tanışım yok, başka bir parti gelirse alacak ihalem vs. yok.Yani başkası iktidar olursa bir çıkarım yok o yüzden böyle konuşmuyorum. Benim yakınlarım senin çevren gibi fıtratı gereği madende ölmüyor. Hani hep diyorsunuz ya neden Nişantaşından hiç şehit cenazesi kalkmıyor diye. Çünkü benim yakınlarım dövizle askerlik yapıyor senin yakınların gibi şehit olmuyor. Canımın istediğini yiyip içip alıyorum. Senin bir ayda yemediğin eti bir öğünde yiyoruz. Çocuklarımızı en güzel okullarda okutuyoruz.
Peki neden bu kadar yırtındık. Çünkü biz istedik ki en azından daha iyi asgari ücretle sigortalı bir işte çalış. Biz istedik ki patronların daha zengin olsun diye seni güvensiz işlerde çalıştırmasınlar. Biz istedikki yakınların şehit olmasın. Yani pisi pisine ölümler fıtratında olmasın. Başını sokacak evin olsun, işe 2 dolmuşla gitme. Artan döviz ve altın karşısında paran erimesin. İnsan gibi yaşa. Özgür demokratik bir ülkede yaşa. Hakkını her aradığında biber gazı ve sopa yeme. Gerçi gazı ve sopayı yine sizi düşünürken biz yedik ya neyse. Kadın olarak ikinci sınıf insan olma. Senin çocuğunda iyi eğitim alsın senin evine de et girsin. Senin evlatlarında güzel yaşasın. Yoksa bize giren çıkan birşey yoktu. Çoğumuzun tuzu kuruydu. Ama derdimizi anlatamadık. Sana verilecek para ile saraylar yapıldı, jetler alındı, Avrupa'da mağazalar kapatıldı. Sana verilecek para yandaşlara peşkeş çekildi. Ağzın açlıktan kokarken eline bayraklar alıp milli maç kazanılmış gibi sokaklara kutlamaya çıktın dün gece. Biz istedik ki gece sana balkondan el sallayanlar bilmem kaç bin liralık eşarplar çantalar taşırken, her sene yeni bir gemicik alırken sen geçim derdinde olma. Ama sonuç ortada.
Canın sağolsun. Ama bundan sonra sizi düşünen namerttir. Ne haliniz varsa görün. Benim keyfim yerinde. Anlaşılan senin de keyfin yerinde. O zaman üzülecek bir durum yok. Kendine bunları reva görüyorsan tamam bu ücretlerle çalışmaya, iki dolmuşla kiralık evine gidip ay sonunu nasıl getiririm diye düşünmeye devam et. Askerdeki çocuğunu düşünmekten geceleri uyuyama. Madenlerde ölmeye devam et, hayatın sigortalı iş aramakla geçsin. Stadda bile fişlen, mahalle baskısı yaşa, düşünme özgürlüğün olmasın. Polis savcı korkusu ile yaşa. Çocuğun da senin gibi iyi eğitim alamadığı için asgari ücret altında yaşasın. Artık hiç umursamıyorum. Umursadık ağzımızın payını aldık.
Aptal ve koyun olan sen değil seni düşünen bizleriz. Şimdi ne halin varsa sen düşün!