Aristoteles'te Güzel Kavramı
Aristoteles, "metafizik" ve "poetika" isimli eserlerinde, sistematik bir şekilde ele alınmamış olsa da, "güzel" hakkında bazı düşünceler ve tanımlar ortaya atmıştır. Bu düşünceler ve tanımlar, Platon'un yaşlılık dönemi güzellik anlayışı ile yakın ilgi içerisindedir. Kısacası, Aristoteles güzeli matematik olarak belirlemeye çalışır. Ona göre güzellik matematik olarak belirlenebilir.
"Şüphesiz matematik bilimler güzel ve iyiden söz açarlar ve onları ortaya koyarlar. Ancak, eğer bunu, onların isimlerini anmadan yapıyor, fakat onların görevlerini ve orantılarını gösteriyorlarsa, bu durum karşısında, onların bunlardan söz açmadığı anlamı çıkmaz. Güzelliğin temel formları düzendir, sınırlılıktır; yani çoğu matematik disiplinler tarafından kanıtlanan şeyler."
Aristoteles'in ortaya koyduğu güzel tanımları içerisinde ilgi çekici bir başka nokta da güzeli belli bir büyüklük ile ilgi içerisinde ele almasıdır. O çok büyük ve çok küçük şeylerin, yani kavrama gücümüzün dışında kalan şeylerin güzel olamayacağını söyler ve bunları "estetik dışı" diye reddeder.
"...güzel, düzene ve büyüklüğe dayanır. Bundan ötürü, ne çok küçük bir şey güzel olabilir, zira kavrayışımız algılanamayacak kadar küçük olanın sınırlarında dağılır; ne de çok büyük bir şey güzel olabilir, çünkü o bir defada kavranamaz ve bakanda birliği ve büyüklüğü yiter."
Aristoteles'in güzeli açıklarken kavrama gücümüzün dışında kalan şeyleri estetik dışı diye reddetmesi, yaşadığı dönemdeki Grek ruhunun onun felsefesindeki yansımasıdır. Antik düşüncede bir şeyin güzel olması için, kavranabilir olması gerek idi.
Aristoteles'in kavrama gücümüzün dışında kaldığı için estetik dışı saydığı şeyler, 18. yüzyılda Kant tarafından başka bir estetik kategori olan "yüce" kavramı altında incelenecektir. Aristoteles'in yaşadığı dönem ise güzel dışındaki bir estetik kategori için hazır değildi.