Anakharsis Kimdir?
Yedi Bilgeler arasında adı anılan iskit filozofu Anakharsis, Gnuros’un oğlu ve İskit kralı Kaduidas’ın kardeşiydi. Anakharsis iki dilliydi, çünkü annesi yunanlıydı. Savaş üzerine ve yaşamın basitliği üzerine sekiz yüz dize yazarak İskit alışkılarıyla yunan alışkılarını karşılaştırdı.
Sokrates’e göre Anakharsis kırk yedinci Olimpiyad’a doğru Atina’ya gitti (588’e doğru). Diogenes Laertios onunla ilgili olarak şunları yazar: “Hermippos’un anlattığına göre Solon’u görmek istedi. Solon’un hizmetçilerine, gidip efendilerine Anakharsis’in kapıda olduğunu, kendisine konuk olmayı dilediğini söylemelerini istedi.
Hizmetçi gidip danıştı ve Solon’dan şu yanıtı bildirmesi buyruğunu aldı: o ancak yurttaşlarını konuk olarak kabul edebilirdi. Anakharsis Yunanistan’da kendi yurdunda olduğu ve konuk olarak kabul edilebileceği yanıtını verdi. Solon bu zekice yanıta hayran oldu. Anakharsis daha sonra ülkesine döndü ve ülkesindeki alışkıları değiştirmek istedi, çünkü yunan alışkılarına tutkundu. Ama kardeşi onu avda bir ok atıp öldürdü. O ölürken şöyle dedi: ‘Yunanistan’da zekamla kurtuldum, ülkemde hırs yüzünden ölüyorum.
’ Kimileri de onun yunan din kurallarına göre ibadet ederken öldürüldüğünü söylerler.” Diogenes Laertios Anakharsis’in ölümü üzerine şu duygu dolu dörtlüğü yazar: “Anakharsis uzun yolculuklardan sonra İskit’e döndü, / Herkesi yunan göreneklerine göre yaşatmak için. / Ağzından sözler henüz dökülmeye başlamıştı ki, / Zalim bir ok onu ölümsüzler ülkesine gönderdi.”
Diogenes Laertios bize onun bilgeliğiyle ilgili bilgiler veriyor. Şu söz Anakharsis’inmiş: “Asmada üç salkım vardır: biri haz salkımı, ikincisi sarhoşluk salkımı, üçüncüsü pişmanlık salkımı.” Anakharsis’e insan azla yetinmeyi nasıl öğrenir diye sormuşlar, “Sarhoşların iğrenç suratını göre göre” demiş.
Anakharsis biraz safmış, örneğin bir gemi gövdesinin dört parmak kalınlığında olduğunu öğrenince şaşıp kalmış, bu kadar ince şey nasıl oluyor da gemicileri ölümden koruyor demiş. O çok şeye şaşarmış. Yalanı yasaklayanların meyhanede açık açık yalan söylemesine ve Yunanlıların şölenlerin başında küçük kupalarla şölenlerin sonunda yani iyice sarhoş olmuşken büyük kupalarla içki içmelerine de şaşarmış.
İskit olmasını kınayan birine şöyle demiş: “Benim yurdum benim için bir utanç konusuysa sen de kendin için bir utanç konususun.” Ona sormuşlar: insanın hem iyi hem kötü neyi vardır? Dili, diye yanıtlamış. Agorayı insanların karşılıklı birbirlerini kazıkladığı ve hırsızlıkla zengin olduğu yer diye tanımlarmış.
Kendisine bir şölende densizlik eden bir gence şöyle demiş: “Genç dostum, genç yaşında şarabı kaldıramazsan yaşlılığında su içmek zorunda kalırsın.” Anakharsis Lydia kralı Kroisos’a (Krezüs) şu mektubu yazmış: “Lydia kralı, Yunanistan’a yunan göreneklerini ve alışkılarını öğrenmeye geldim. Altına gereksinimim yok. İskit’e döndüğümde daha yetkin olursam bu benim mutlu olmam için yetecektir. Bununla birlikte Sardes’e gideceğim, sizi ziyaret etmekten mutlu olacağım.”