Siroz; elektrolit dengesinin bozulmasıyla böbreklerde bozukluğa, gastarointestinal sistem kanamalarına, kanda albümin düşüklüğüne, karında ascite ve karaciğer hücre yetersizliğine neden olan son derece önemli bir karaciğer hastalığıdır.
Karaciğer hastalığı siroza kadar ilerlediyse, karaciğeri desteklemek için beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi gerekir. Sirozda nedeniyle oluşan hasarlar, karaciğerin düzgün çalışmasını durdurur ve ihtiyaç duyulduğunda enerji sağlamak için kullanılan bir kimyasal olan glikojenin depolanıp serbest bırakılmasını engeller. Bu olduğunda, vücut yemek arasında enerji sağlamak için kendi kas dokusunu kullanır. Bu durum yetersiz beslenme, kas kaybı ve güçsüzlüğe yol açabilir. Bu yüzden siroz hastalığında diyet, üzerinde durulması gereken ciddi bir konudur.
Belirtileri ve Nedenleri
Hastalık belirtilerinin gözlenmesi ile birlikte Laboratuar değerleri, Ultrasanografi gibi radyolojik değerlendirme yöntemleri ve Karaciğer Biyopisisi ile tanı konulmaktadır.
Hastalığın belirtileri arasında;
- Bulantı-kusma,
- İştahsızlık,
- Ödem,
- Sarılık,
- Kaşıntı,
- Karaciğer ve Dalakta büyüme,
- Halsizlik,
- Beyaz tırnak,
- Çomak parmak,
- Gastrointestinal sistemde kanamalar
- Anemi görülebilmektedir.
Laboratuvar bulguları incelendiğinde ise kan bilurubin ve amonyak düzeylerinde yükselme görülürken, albümin ve total protein düzeylerinde düşme görülmektedir.
Alkol, Hepatit virüsleri, malnütrisyon, ilaçlar, kronik hepatit durumu safra kesesi hastalıkları ve genetik hastalıklar etkili olmaktadır.
Siroz hastalık süresince karaciğerda kalıcı hasarlara neden olmaktadır. Bu nedenle hastalık süresince ilaç ve beslenme tedavisi birlikte yürütülerek ve alkolden uzak durularak hastalığın neden olacağı olumsuzluklar en aza indirilebilmektedir.
Sirozda Beslenmenin Önemi
Kompanse sirozu olan kişilerin karaciğerleri ciddi derecede hasar görmüştür, buna karşın hastalar kendilerini iyi hissetmeye devam edebilirler. Bu hastalar gün içinde yeterince karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral aldıklarından emin olmak için dengeli bir diyet yapmalıdırlar. Sirozlu çoğu insanın, aynı kiloya sahip sağlıklı insanlardan daha fazla enerji ve protein alması gerekir. Her öğünde, özellikle kahvaltı ve akşam öğünlerinde protein ve nişasta içeren gıdalar almalıdır.
Siroz hastalığında diyet zayıf ve kilolu hastalar için farklıdır. Eğer zayıfsanız, enerji ve protein alımınızı daha da artırmanız gerekecektir. Diyetisyenin önerisine uygun olacak şekilde yemekler arasında atıştırmalar almak ya da yatmadan 2-3 saat önce yemek yemek gibi protein ve kalori dengenizi koruyacak şekilde beslenmeniz gerekebilir. Tüm hastalıkların beslenme tedavisinde olduğu gibi sirozun beslenme tedavisinde de ara öğün oldukça önemlidir.
Sirozda Beslenmenin Önemi
Kompanse sirozu olan kişilerin karaciğerleri ciddi derecede hasar görmüştür, buna karşın hastalar kendilerini iyi hissetmeye devam edebilirler. Bu hastalar gün içinde yeterince karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral aldıklarından emin olmak için dengeli bir diyet yapmalıdırlar. Sirozlu çoğu insanın, aynı kiloya sahip sağlıklı insanlardan daha fazla enerji ve protein alması gerekir. Her öğünde, özellikle kahvaltı ve akşam öğünlerinde protein ve nişasta içeren gıdalar almalıdır.
Siroz hastalığında diyet zayıf ve kilolu hastalar için farklıdır. Eğer zayıfsanız, enerji ve protein alımınızı daha da artırmanız gerekecektir. Diyetisyenin önerisine uygun olacak şekilde yemekler arasında atıştırmalar almak ya da yatmadan 2-3 saat önce yemek yemek gibi protein ve kalori dengenizi koruyacak şekilde beslenmeniz gerekebilir. Tüm hastalıkların beslenme tedavisinde olduğu gibi sirozun beslenme tedavisinde de ara öğün oldukça önemlidir.
Sirozlu bazı kişiler kemik incelmesi (osteoporoz) gelişebilir. Bu, kemik yoğunluğu taraması (DXA taraması) ile teşhis edilir. Taramada bu durumun ortaya çıkması durumunda, doktorunuz size kemik kırığı riskini azaltmak için D vitamini veya kalsiyum takviyesi önerebilir.
Siroz Hastalığında Diyet
Siroz, dekompansasyona doğru ilerleyebilir. Bu durumda karaciğer normal işlevlerini yerine getiremediği için sıvı tutulması ve zihinsel karışıklık (ensefalopati) gibi bir takım komplikasyonlar meydana gelebilir.
Dekompanse sirozunuz varsa uzman bir diyetisyenin tavsiyesine ihtiyacınız olacaktır. Karaciğer fonksiyonunuza yardımcı olmak için yüksek enerjili ve yüksek proteinli bir diyetin kullanılması tavsiye edilir. Örneğin her gün vücut ağırlığınızın her bir kilogramı için 35 – 40kcal ve 1,5 g protein tüketmeniz gerekebilir. Tabi bu değerler kişiden kişiye değişecektir. Sirozun bazı komplikasyonlarını yönetmek için ek içeceklere ve bazı özel diyet önlemlerine ihtiyaç duyabilirsiniz.
Tuz tüketimine dikkat
Siroz tedavisinde vücutta biriken suyun atılması için diüretik ilaçlar kullanılmaktadır. Bu nedenle su tutulumunun önlenmesi için hastaların tuzsuz beslenmesi gerekmektedir. Ayrıca sodyum içeriği yüksek olan salamura yiyecekler ,zeytin, kabartma tozu ve turşunun tüketilmemesine de dikkat edilmelidir.
Siroz hastaları daha az tuz tüketerek sıvı tutulmasını kontrol edebilirler. Sirozlu kişiler daha az yediklerinde damak tatları tuza daha duyarlı hale gelir. Pek çok hazır gıdada tuz zaten vardır, bu yüzden hazır gıdaları tüketirken ekstra tuz eklemekten kaçınılmalıdır. Sirozda beslenme planına göre günlük tüketilecek tuz miktarı 4-5 gramı aşmamalıdır.
Tuz alımını kontrol edebilmek için işlenmiş gıdalardan uzak durmak yapılabilecek en iyi şeylerden biridir. Ambalajlı ürün alırken etiket okuma alışkanlığının kazanılması ve etiketi üzerinde 100 gram başına 1,5 gramdan fazla sodyum içeren gıdalardan uzak durulması gereklidir.
Bol Bol Su Tüketin
Sirozlu bazı insanların mide bölgesinde sıvı birikmesine bağlı olarak ayak ve bacaklarında ödem oluşabilir. Bu semptomlar diüretik adı verilen ilaçlar ile tedavi edilebilir. Bazen, özellikle de çok rahatsızsanız, karındaki fazla sıvı bir tüp kullanılarak vücuttan uzaklaştırılabilir. Siroz hastaları kendilerini şişmiş hissetse de dehidrasyon sorunuyla karşılaşmamak için yeterince su içmeye dikkat etmelidirler.
Posalı Ürünler Tercih Edin
Hastalarda herhangi bir olumsuz komplikasyon gelişmemişse konstipasyon(kabızlık) önlenmesi için bol posalı meyve ve sebzeden zengin bir diyet tüketmesi gerekmektedir. Bu durum hastaların potasyum gereksinimleri için de önemlidir.
Ancak özefagus varisi olan hastalar varislerdeki kanamaların önlenmesi için yumuşak kıvamlı olarak besinleri tüketmeli ve posa miktarını azaltmalıdırlar. Hastalar bu durumda meyveleri kabuksuz ve komposto olarak tüketmelidir.
Bazı gıdalardan kaçının
Ayrıca hastalar gaz oluşumundan rahatsız oldukları için; kurubaklagil (nohut, mercimek,fasülye vb) ve gaz yapıcı sebzelerden(karnabahar, lahana, turp pırasa), asitli içecek ve hazır meyve sularından uzak durmalıdırlar.
Beslenme Planı oluşturulurken dikkat edilmesi gerekenler
Siroz hastalarının günlük enerji, karbonhidrat, protein ve yağ miktarı mutlaka bir diyetisyen tarafından ayarlanmalıdır. Bu hususta dikkat edilmesi gerekenlere kısaca bakacak olursak:
Enerji
Hastalar diyetisyenleri tarafından verilen beslenme programlarına uymalıdır. Günlük verilecek enerji miktarı hastanın istenilen ağırlığını(ödemsiz-olması gereken ağırlık) koruyacak şekilde ayarlanmalıdır. Eğer hastanın protein kısıtlaması var ise enerji miktarı daha da yükseltilebilmektedir.
Karbonhidrat
Hastanın diyetinin %55-60’ı karbonhidratlardan sağlanmalıdır. Eğer hastanın protein kısıtlaması varsa bu oran, proteinlerin enerji yakıtı olarak kullanımı önlemek için arttırılabilmektedir. Yetersiz karbonhidrat verilmesi hastaların kan amonyak seviyesinin daha da artışına neden olacağı unutulmamalıdır.
Protein
Diyet protein miktarı hastaların klinik ve laboratuar sonuçlarına göre düzenlenmektedir. Kan amonyak düzeyi normal ancak malnütrisyonlu hastalarda günlük 70-100 gram protein verilebilmekte, eğer kan amonyak düzeyi yüksek ve karaciğer yetmezliği belirtileri gözlenirse protein miktarı düşürülmelidir.
Bitkisel proteinin hayvansal proteine göre daha olumlu sonuçlar verdiğini çalışmalar göstermektedir. Ayrıca protein tüketiminde süt ve süt ürünlerine önemli ölçüde yer vermek gerekmektedir. Çünkü süt proteinlerinin kan amonyak düzeyi üzerine daha olumlu etki ettiğini çalışmalar belirtmiştir.
Yağ
Diyette verilen ya oranı %25-30 arasında olmalıdır. İshal durumu dışında ekstra kısıtlama yapılmasına gerek yoktur. Sirozlu hastalarda barsak yağ emilimi bozuluğu için orta zincirli yağ asitlerden zengin besinler önerilmektedir. Karaciğer harabiyetinin artışını engelemek için aşırı yağlı yiyecekler, kızartma ve kavurmalar, şarküteri ürünleri (sucuk,salam, pastırma), krema, kaymak, çikolata gibi yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
Ayrıca hastalarda oluşan kanamalar nedeniyle demir, çinko ve kalsiyum gereksinimi karşılamak için doktor kontrolünde takviye önerilmektedir.
Siroz Hastaları İçin Beslenme Önerileri
Sağlıklı bir vücutta, karaciğer toksinleri uzaklaştırmaya ve sindirim proteinlerini üretmeye yardımcı olur. Siroz karaciğere zarar verir ve gerektiği kadar çalışmasını engeller. Genel olarak siroz hastalarının yiyebilecekleri gıdalar şunlardır;
Kahve
Çalışmalar, kahve içen siroz hastalarının kahve içmeyen siroz hastalarına göre daha az karaciğer hasarı yaşadıklarını göstermiştir. Kafein, karaciğer hastalıkları için risk altında olan kişilerdeki anormal karaciğer enzimlerinin miktarını düşürmektedir. Ancak kafeinin olası diğer zararlarından da korunmak için tüketimi sınırlı tutulmalıdır. Özellikle hipertansiyon sorununuz varsa tüketmeden önce doktorunuza ve diyetisyeninize başvurmanız gerekmektedir.
Yeşil Yapraklı Sebzeler
Brokolinin farelerde karaciğerde yağ birikmesini önlemeye yardımcı olduğu tespit edilmiştir. Ispanak, Brüksel lahanası ve marul gibi yeşil yapraklı sebzeleri daha fazla yemek, kilo kaybını teşvik ettiği gibi daha az kalori alınmasını sağlar.
Balık
Somon, sardalye, ton balığı ve alabalık gibi yağlı balıklar, omega-3 yağ asitleri bakımından zengindir. Omega-3 yağ asitleri, karaciğer yağ düzeylerini iyileştirmeye ve iltihapları azaltmaya yardımcı olabilir.
Enerji için yulaf ezmesi
Yulaf ezmesi gibi kepekli tahıllardan elde edilen karbonhidratlar vücudunuza enerji verir. Siroz hastalığında diyet için yulaf ezmesi hastaya enerji verirken kilosunun korunmasına da yardımcı olur.
Karaciğeri geliştirmek için ceviz
Ceviz bol miktarda omega-3 yağ asidi içerir. Araştırmalar, ceviz yiyen siroz hastalarının karaciğer fonksiyonlarının iyileştiğini göstermiştir. Ancak bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir
Karaciğerin korunmasına yardımcı olmak için avokado
Avokado bolca sağlıklı yağ içeren bir meyvedir. Araştırmalar avokadonun siroz kaynaklı karaciğer hasarını yavaşlatacak kimyasallar içerdiğini ileri göstermektedir. Ayrıca, kilo kontrolüne yardımcı olabilecek lif açısından da zengindirler.
Süt ve az yağlı süt ürünleri
2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre, süt, bol miktarda peynir altı suyu proteini içerir. Bu da karaciğerin daha fazla hasar görmesini engeller.
Antioksidanlar için ayçiçeği tohumu
Bolca E vitamini içeren ayçiçeği tohumu karaciğeri daha fazla hasara karşı koruyabilecek doğal bir antioksidan kaynağıdır.
Kilo kontrolü için zeytinyağı
Bu sağlıklı yağ bol miktarda yağ omega-3 yağ asitleri içerir. Margarin ya da tereyağına göre daha sağlıklı bir yağ olan zeytinyağı karaciğer enzim düzeylerini düşürmeye ve kilo kontrolüne yardımcı olmaktadır. Ancak ciddi oranda kalori içermesi sebebiyle dikkatli tüketilmesi gerekmektedir.