Din Nedir?

İnanca dayanan doğaüstü tasarımlar ve işlemler sistemi.

Arkeolojik araştırmalar dinsel tasarımların ancak 50 bin yıldan beri varolduklarını tanıtlamışlardır. Demek ki insan yirmi milyon yıl (ya da birkaç milyon yıl) din düşüncesinden uzak yaşamıştır.

İlk tasarımlar insanın doğa karşısında duyduğu güçsüzlük duygusundan doğmuştur. Dinle bu temel nedeni her zaman taşımışlar, zamanla daha da derinleştirmişlerdir. İnsanla doğaüstü güç arasındaki ilişki, daima bir efendi-köle ilişkisi olarak kalmıştır.

Pek korkulan ölüm olayını anlayıp açıklayamamak da bu ilişkinin efendi yararına kökleşmesini sağlamıştır, efendi öylesine güçlüdür ki ölümden sonra da yardımını ve koruyuculuğunu sürdürecektir. Önce, totemcilik adı verilen hayvanlarda ve bitkilerde koruyucu güçler görme olayı çoktanrıcılığı gerçekleştirmiş, zamanla gök saltanatında da yer saltanatında olduğu gibi bir efendilerin efendisi (kral)'ni arama eğilimi çoktanrıcılı tektanrıcılığa dönüştürmüştür.

Antik toplumdan toprak köleliğine dayanan feodal topluma geçilince de dinler, devlet dini olmuşlardır. Alman idealisti Hegel, "Din Felsefesi Dersleri"nde, özetle şöyle der: "Hintli için doğaüstü güç her şeydir, insan hiçtir. Yunanlı için insan her şeydir, doğaüstü güç pek az şeydir. Hıristiyanlıksa insanda gerçekleşen tanrı düşüncesiyle İnsan-tanrı bireşimine girişmiştir. Buna ussal bir biçim verilmesini de felsefe gerçekleştirmektedir."

Bilgiyi aramak ve sevmekten doğan felsefe, Batı'da ve Doğu'da yüzyıllar boyunca, Tanrı bilgisini aramak ve sevmek niteliğine bürünmüştür. İlkin insanların ölüm ve yok olma korkularının avuntusu olan din, giderek, yoksullukların avuntusu olmuştur.