Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde 23 Eylül'de yer alan iddiaya göre ABD'li papaz Andrew Brunson, 12 Ekim'deki duruşmada serbest bırakılabilecek.
Gazeteye konuşan bir Türk yetkili, bununla ilgili 'muhtemel bir sonuç' ifadesini kullandı.
WSJ'deki haberin yayınlamasından birkaç gün önce Gaziler Günü etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye'de kriz falan yok..." demesine rağmen, Washington'un yaptırımlarından ötürü Türk ekonomisi çok zor bir dönem yaşıyor ve 20 Eylül'de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP) da bunu teyit ediyor.
Beyaz Saray’ın bu baskıyı azaltma kararı ise Brunson'un serbest bırakılmasına dayanıyor.
Ancak görünüyor ki, yaptırımların kardırılması başka bir şarta da bağlı.
Ve bu şart, Ukrayna Ortodoks Kilisesi’dir.
Rus Ortodoks Kilisesi’nden ayrılmak ve bağımsız Ukrayna Kilisesi'ni kurmak isteyen Kiev yönetimi, ‘Otosefali' (bağımsızlık) talebini, geçtiğimiz Nisan ayında Fener Rum Patrikhanesi'ne iletti.
Geçen Pazar, ayinden sonra konuşma yapan Patrik Bartholomeos'a göre o zamandan bu yana devam eden resmi süreç, en kısa sürede sonuç verecek.
KIRIM TATARLARININ YETKİLİSİ, UKRAYNA MİLLETVEKİLİ MUSTAFA ABDÜLCEMİL KIRIMOĞLU'NUN SÖYLEDİKLERİ...
Geçtiğimiz hafta Kırım Tatarlarının Milli Lideri, Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın Kırım Tatarlarından Sorumlu Yetkilisi, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, BBC Ukrayna'ya verdiği mülakatta, Erdoğan'ın Ukrayna'ya otosefali verilmesi konusunda destek sözü verdiğini anlattı.
Kırımoğlu, "Ben şu an Moskova'nın Ortodokslar için (adeta) bir Mekke gibi olduğunu, Ukrayna kilisesine otosefali ve Tomos (bağımsızlık yetki belgesi) verildikten sonra (Moskova) yerine İstanbul'un geleceğini söylemiştim.
12 Temmuz’da Türkiye'ye gerçekleştirdiğimiz ziyaret sırasında Poroşenko, ilk önce Bartholomeos ile daha sonra, Erdoğan'la görüşmüştü.
Erdoğan, elinden gelen her şeyi yapacağını ve Ukrayna'ya otosefalinin verilmesi konusunda şüphe duymadığını dile getirmişti." diye konuştu.
Otosefalinin Ukrayna bağımsızlığı için ve dolayısıyla Kırım Tatarları için önemini vurguladığını kaydeden Kırımoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Sizi anladım..." cevabını verdiğini de söyledi.
Mesele şu ki, bağımsız Ukrayna Ortodoks Kilisesi, sadece Kiev, Fener Rum Patrikhanesi ya da Ankara'nın hedefi değil.
Otosefali, Rusya'nın bölgedeki nüfuzunu azaltmak isteyen Washington için de büyük önem taşıyor.
Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun söylediklerinden çıkan sonuca göre, Fener Rum Patrikhanesi'ni etkileyebilen Ankara ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, şahsen Ukrayna meselesine müdahale ediyor.
"Bu “Müdahale”nin faydası ne?” diye sorulacak olursa; İstanbul'un Ortodokslar için bir Mekke olmayacağı açıktır.
Fakirleşen Ukrayna da Türkiye'ye daha iyi bir teklif getiremez.
Öyle görünüyor ki, Ankara ile Beyaz Saray bir anlaşmaya vardı.
Brunson'un serbest bırakılması ve Türkiye'nin 'otosefali süreci'ni engellememesi karşılığında yaptırımların kaldırılması.
Bu politikadır.
Rusya ile hızla gelişen ilişkilere rağmen Erdoğan, Moskova'nın rakipleriyle de anlaşıyor.
Rusya, böyle bir adımı onaylamayacak tabii ki fakat, ekonomik kriz öncesinde ve şiddetli baskı altında bu kararın son derece akıllıca olduğu sonucuna da varacaktır.
.
Adnan Çavuşoğlu,