Doğru Nedir?
(1. Os. Âdil, Muhik, Meşru, Hak, Sevap, Sıhhat, Munsif, Sahih, Tamam...2. Os. Hakikat, Sahih, Sadık, Hakiki, Mûteber, Tabii, Hak, Sıdık, Muhakkak, Vâkî, Sevap...)
Gerçeğe uyan.
Tüzel bir anlam verir. Haksız ve tüzesiz karşılığında kullanılır. Mantık terimi olarak doğru işlem, tüzeye uygun işlemdir. Törebilim terimi olarak doğru insan, tüzeye uygun davranan insandır. Ruhbilim terimi olarak doğru zihin, tüzeye göre yargılayan zihindir.
Bilgisel bir anlam verir. Yanlış ve yalan karşılığında kullanılır. Alman düşünürü Kant, bu anlamdaki doğru'yu teorik us'un duyusu sayar. Fransız düşünürü Descartes, açık ve seçik bilgi'yi bu anlamda doğru olarak niteler. Metafizik, bilinçsel gerçeği bu anlamda doğru olarak ileri sürmüştür. Hellenistik felsefenin şüpheciliği bu anlamda doğru bilgi edinilemeyeceği kanısındadır ve bu anlamdaki doğru'yu yargılamaktan kaçınır.
Bilimsel uğraşı bu anlamdaki doğru'yu amaçlar ve her yeni adımıyla onu yanlışlamayıp sadece sınırlar...Eleştiriciliğin, yeni Kantçılığın ve mantıksal olguculuğun önsel olarak us'ta bulunduğunu ve insanlar arasında ortak bir özellik olduğunu ileri sürdükleri doğru ve hakiki kavramlarının sıkı bağımlılığı ve nesnel kaynağı eytişimsel özdekçi felsefede ortaya konmuştur. Eytişimsel özdekçi felsefeye göre doğru kavramı mantık işlemlerinin mantık kurallarına uygunluğunu, hakiki kavramıysa düşüncenin nesnel gerçekliğe uygunluğunu dile getirir.
Doğru olmak hakiki olmanın zorunlu bir koşuludur, daha açık bir deyişle doğru olmayan hakiki olamaz. Çünkü mantık kuralları ve yasaları da son çözümlemede nesnel gerçeklikten yansır ve mantıksal doğru, düşünsel işlemlerin mantık kurallarında yansıyan nesnel gerçekliğin belirli ilişkilerine uygunluğu demektir.