Göreli Hakikat Nedir?
Saltık hakikati içeren yaklaşık hakikat.
Aralarındaki çok önemli anlam farkına rağmen, göreli gerçek de denir. Engels "sonsuzca bilmek, sonsuza son çekmek olur" der. Gerçek sonsuzdur ve bu bakımdan saltıktır, bunun içindir ki insan bilgisinde yansıyan gerçek daima yaklaşık ve görelidir. Bilgi ve dolayısıyla bu bilginin kapsadığı gerçek hiçbir zaman tamamlanamaz, çünkü sonsuza doğru ilerlemektedir. İşte sonsuza doğru ilerleyen bu gerçek zorunlu olarak görelidir.
Ne var ki her an biraz daha sonsuza doğru ilerleyen bu göreli gerçek saltık ve nesnel bir içerik taşır. Duyumlarımız, algılarımız, tasarımlarımız ve kavramlarımız bu saltıklığını da birlikte taşıyan göreli gerçek'i yansıtırlar. Yansıttıklarının hakikat olduğunu da pratikle deneyerek anlarız.
Pratikten karşılık alamayan tasarımlar ve kavramlar gerçek değildirler. İdealizm ve metafizik, pratikten kopmuş ve hayal âleminde başıboş bir serüvene atılmış bu hakikat olmayan tasarımlar ve kavramlarla iş görür. Buna karşı eytişimsel özdekçiliğin ayırıcı niteliği, tasarımları ve kavramları daima pratikle denetlemesi ve gerçekle bağıntılı tutmasıdır.
Bunun içindir ki eytişimsel özdekçilik, hayalci ve uydurmacı değil, tümüyle gerçekçidir. Pratikten karşılık alan, eş deyişle doğada karşılığı bulunan göreli bilgisel gerçeklerimiz, saltığın doğrultusunda demektir. saltığın doğrultusunda bulunmasalardı pratikten karşılık alamazlardı.
Örneğin fizikte çekim konusunu önce Galile, sonra Newton, daha sonra da Einstein açıkladı. Bu açıklamalardan her biri, bir sonraki açıklamayla daha genişleyip ilerlediğinden, göreliydi. Ama her biri saltıklığını da içermişti, çünkü pratikten karşılık almış ve insanların büyük çapta işlerine yaramıştı. Her işe yarayacak olan saltık bilgisel gerçeğin doğrultusundadır ve onu içererek birlikte taşımaktadır.
Einstein'ın açıklaması da, daha sonra yapılacak açıklamalara göre göreli bir açıklamadır. Çünkü, "bu açıklamayla bu konu bitti ve tamamlandı" demek "sonsuza son çekmek olur" ki, bu da ancak, idealizmin uydurabileceği bir mucize olur. Göreli gerçek'le saltık gerçek'in bu koparılamaz bağımlılığı, eytişimsel özdekçiliğin özüdür.