İdea Nedir?

Evrensel gerçeklik.

Görmek anlamına gelen Yu. İdein sözcüğünden türeyen İdea kavramı, görünen biçim anlamını dile getirir.

Felsefenin ana sorununu yanıtlayan iki temel öğretiden biri olan düşünceciliğin (idealizmin) baş kavramıdır. Onu felsefe alanına sokan ve böylelikle idealizmi kurmuş bulunan antikçağın ünlü düşünürü Platon’dur. Düşünceciliğin büyük serüveni Antik Çağ Yunan felsefesinde Elealılarla başlar. Elealılar duyularla algılananı, eş deyişle görünen’i gerçek saymıyorlar; usla kavrananı, eş deyişle görünmeyen’i gerçek sayıyorlardı.

Antikçağın Yunan sofistleri bu görüşe karşı çıktılar. Onlara görünenin dışında hiçbir gerçeklik yoktu, bilebileceğimiz sadece duyu algılarımızdan ibaretti. Elealıların (özellikle Parmenides’in) birbiriyle karşılaştırdığı görünen’le gerçeklik, sofistlerce (özellikle Protagoras'ca) birbirleriyle özdeş kılınmış oluyordu. Platon, bu iki karşıt savdan hangisinin doğru olduğunu saptayabilmek için, duyum’un incelenmesi işini üstlendi. Vardığı sonuç, Elealıları doğruluyordu. Duyum, bize hiçbir bilgi vermiyordu. Bir ağacı algıladığımızda bu ağaçtan edindiğimiz bilgi neydi?

Hiçlik ve yokluk olan özdek (Platon, bir bireyselliğin bütün kavramlardan yoksun bulunduğu durumdaki hiç’liğini özdek sayıyordu), bu ilkörnek (Yu. Paradeigmata)’le biçimleniyordu. Platon’a göre idea bir genel kavram’dır, ne kadar cins ismi varsa o kadar idea vardır. Doğa biliminde bu genel kavramlara tür denir (Bunun için Platon’un ideacılığı, Türkçede türcülük terimiyle özdeşleştirilmiştir).

Bu kavram idealist felsefede bilinç içeriği, eş deyişle düşünce anlamında kullanılmıştır. Bu anlam, Platon’un mitlerinden, fantezilerinden ve mecazlarından temizlenmiş olmakla beraber gene de Platoncu bir anlamdır.

Örneğin onu Arstoteles kimi yerde bireyselliklerin değişirliği altında değişmeden kalan öz ve kimi yerde biçimlendiren ilke (Yu. Entelekheia), Hıristiyan felsefesi ve özellikle Augustinus evren yaratımına örneklik eden tanrılık düşünce, Kant düzenleyici ilke ve erek, Hegel evreni oluşturan evrensel düşünce ya da ruh anlamında kullanır. Bütün bu düşünürler onu Platon’la birlikte nesnel, eş deyişle insan düşüncesinden bağımsız sayarlar. Bununla beraber onu insan düşüncesi, eş deyişle öznel sayan Descartes, Berkeley, Hume, Fichte vb. gibi düşünürler de vardır.