Konu: Alzheimer hastaları kaç yıl yaşar? Evreleri, Alzheimer hastaları neden ölür?.

Alzheimer Hastaları kaç Yıl Yaşar?

Alzheimer kanser, aids ve diğer bazı hastalıklar gibi öldürücü değildir. Alzheimer’a yakalanan bir birey zaman içinde kişisel ihtiyaçları başta olmak üzere çoğu şeyi yapamaz hale gelmektedir. Bir nevi küçük bir çocuk durumuna düşen yaşlılar zaman içinde yapmaları gerekenleri yapamaz hale gelmektedir. Alması gereken ilaçlarını almayı unutmak bunların başında gelmektedir.
Alzheimer Hastaları Neden Ölür ?

ALZHEIMER hastalığı diğer bazı hastalıklar gibi sistemik bir özellik göstermemektedir. Yani bir kişi Alzheimer olduğu için böbrekleri yada diğer organları zarar görmemektedir. Solunum, sindirim ve diğer yaşam fonksiyonlarını etkileyen bir hastalık değildir.
Bu nedenle Alzheimer hastalığa yakalanan kişinin yaşam süresini değiştirecek, kısaltacak bir özelliğe sahip değildir.
Bunun yanı sıra Alzheimer hastalarını en çok etkileyen ve Alzheimer hasta sahiplerini düşündüren kazalara çok açık olmalarıdır. Örneğin, yemek pişirirken, ütü yaparken yaptıkları işleri ve kullandıkları aletlerin tehlikelerini unuttukları için yangın riski oluştururlar. Araba kullananlarda ise kaza yapma riski daha yüksek olacaktır. Daha ileri safhalarda ise yemek yemeyerek ya da kolayca düşerek de risk oluştururlar. Hastaya bakan kişiler kaza risklerini göz önüne alarak hastalarına bakarlar ise ve kaza olma olasılığını en aza indirirlerse gerekli önlemleri alırlarsa, hastalık yaşam süresini etkilemeyecektir.
İlk 7 Yıla Dikkat

Ciddi bir hastalık olarak kabul edilen Alzheimer hastalığında belirtiler başladıktan sonra 7 yıl içinde ölüme neden olabilen bir hastalık olmakla beraber Alzheimer vücudun diğer sistemlerine bir zararı olmadığı için yaşam organlarını etkilememektedir. O nedenle Alzheimer hastalarının ne kadar yaşayacağı hastanın bakımı ve hastaya olan ilgi ile doğru orantılı olarak değişim göstermektedir. Bu edenle de kişinin yaşam süresi için bir oran belirlemek doğru olmayacaktır. Alzheimer’lı hasta ne kadar çok ilgi görürse ve ihtiyaçları karşılanırsa o kadar uzun yaşayacaktır. Bir nevi onun yaşam süresi yakınları olarak bizlerin elindedir.

Alzheimer Tedavisi ile ilgili çalışmalar son yıllarda farklılaşma ve çoğalmaktadır. Amerikan Psikiyatri Birliği, Cognex ve Aricept gibi belirli ilaçları olduğu kadar, E vitaminini de, hafif ya da orta düzeyde bunama ya da Alzheimer hastalığı teşhisi konmuş hastaların tedavisi için öneriyor.
Fakat çok es1d bir vitamin olan E vitamini Alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılan bir ilaca uyum sağladı. Üstelik ondan çok daha güvenliydi. Bu çalışma, Harvard, Columbia ve California Üniversitesi de dahil olmak üzere, altı tane çok değerli üniversitenin ismini taşıyan ve dünyadaki en tanınmış dergilerden bir tanesi olan The New England Journal of Medicine dergisinin Nisan 1997 sayısında yayınlanmış bir çalışmanın sonucu.
İki yıl süren bir çalışmada, orta düzeyde Alzheimer hastalığı olan 341 hasta, ya selegilene (Parkinson hastalarına verilen ve Alzheimer hastalığına iyi geldiği düşünülen bir ilaç) ya günde iki kez 1000 IU sentetik E vitamini ya her ikisini birden ya da sahte şeker tabletleri aldılar.
Sonuç olarak, sahte şeker tabletleri alanlarda hastalık ilerlemeye devam ederken, E vitamini alan hastaların yarısından fazlasında Alzheimer hastalığının ilerlemesi durdu. Ayrıca E vitamini selegelini geçti ve ilginç bir şekilde tek başına alındığında, diğer ilaçlarla karıştırıldığında olduğundan daha çok işe yaradı.
Alzheimer ve E Vitamini İlişkisi
Özellikle, E vitamini (ve ilaç) Alzheimer hastalarında beynin fonksiyonel çöküşünü _günlük yaşamın aktivitelerini yerine getirebilme yeteneği%25 azalttı. Daha da ötesi, E vitamini alanlar daha uzun yaşadılar ve hastanede kalma süreleri kısaldı. İlaç kullananların %33’ü ve sahte şeker hapları alanların %29’u rehabilitasyon merkezinde kalmak zorunda kalırken, E vitamin alanların sadece %26’sı kaldı. Böylece E vitamini, rehabilitasyon merkezine gitmeden önce, hastaların yedi ay daha evlerinde kalmalarına olanak sağladı. “Diğer tedavilerin hiçbirisi Alzheimer hastalığının önemli dönüm noktalarını geciktirme konusunda E vitaminine benzer bir yeteneğe sahip değil”, açıklamasını yaptı Ulusal Yaşlanma Enstitüsü.
Alzheimer Üzerinde E Vitamini Etkisi
Araştırmacılar E vitamininin, büyük olasılıkla onları yıkıcı bir küflenme ya da oksidasyondan koruyarak, belirli beyin hücrelerinin faaliyetini ve/veya hayatta kalma sürelerini arttırarak çalıştığını iddia ediyorlar. İlginçtir ki, bu çalışmada doğal E vitamini yerine sentetik E vitamini kullanıldı. Eğer doğal E vitamini kullanılsaydı, sonuç muhtemelen ‘çok daha etkileyici olurdu, diyor Oksit giderici uzmanı Dr. Lester Packer.
Alzheimer Tedavisi
SONUÇ: Her gün 2000 IU alfa-tokoferol vitamin almak Alzheimer hastalığının, banyo yapabilme ve giyinebilme yeteneği, akıl hastanesi kaldırılma ihtiyacı ve hayatta kalma süresi de dahil olmak üzere ilerleme belirtilerini geciktirdi.

E vitamini Alzheimer hastalığını yavaşlatır ya da engeller mi?
Amerikalıların çoğu için büyük soru şu: E vitamini almak beyin dejenerasyonunu ve Alzheimer hastalığını yavaşlatır ya da engeller mi? Kendi beyinlerinin bozulmasını önlemek için E Vitamini kullanan birçok beyin araştırmacısı teorik olarak öyle olması gerektiğini söylüyor. Ulusal Yaşlanma Enstitüsü de bunun büyük bir olasılık olduğunu söylüyor. Bu teori, MCI denilen ve hafıza testlerinde kendi yaşlarındaki insanlara göre normalin en düşük sınırında sonuçlar aldıkları anlamına gelen “orta düzeyde algılama bozukluğu” teşhisi konmuş, yaşları elli beş ve doksan arasında değişen 720 Amerikalıdan oluşan bir grup üzerinde test ediliyor. San Diego, California Üniversitesi’nde sinirbilimi bölümü başkanı olan ve bu yeni çalışmanın başkanlığını yapan Dr. Leon Thal’a göre, böyle bir algılama bozukluğuna sahip insanların %75 ’inin Alzheimer hastalığına yakalanması beklenir. “Alzheimer, düşmek gibi, birdenbire olan bir olay değildir”, diyor kendisi. Yavaş yavaş olur ve MCI (mild cognitive impairment) denilen orta düzeyde algılama bozukluğu bir erken tehlike işaretidir.
Alzheimer ve Algı Bozukluğu İlişkisi
Bir çalışmada bir yıl içerisinde sağlıklı bireylerin sadece % l-2’si Alzheimer olurken orta düzeyde algılama bozukluğu olan hastaların %12’si Alzheimer hastalığına yakalandılar.
Araştırmacılar, E vitamininin, orta düzeyde algılama bozukluğunun Alzheimer’e doğru ilerlemesini sahte ilaçlardan ya da An’cept’ten daha fazla geciktirmesini umuyorlar. Bu çalışmada, ilk altı hafta boyunca, günde 1000 IU sentetik alfa-tocopherol ve daha sonra günde 2000 [U sentetik alfa-tokoferol kullanılacak. Bu arada eğer orta yaşa doğru yaklaşıyorsanız, beyninizi korumak için E vitamini almanızı gerektirecek birçok neden var.
E Vitamini Alanların Alzheimer Olma Yüzdeleri Daha Düşük
Çok şaşırtıcı bir double-blind çalışma, E vitamini alındığında Alzheimer hastalığı riskinin azaldığını ortaya çıkardı. Chicago’daki Rush Sağlıklı Yaşlanma Enstitüsü ve Harvard Tıp Fakültesi’nden araştırmacılardan oluşan bir takım, atmış beş yaşındaki 633 kişiye hafıza testleri yaptı ve dikkatli bir şekilde hangi vitaminleri kullandıklarını, özellikle E ve C vitaminlerini incelediler. Dört yıldan daha uzun bir zaman sonra, araştırmacılar, nörolojik incelemeler ve testler yoluyla grubun zihinsel faaliyetini yeniden değerlendirdiler. Fakat, dört kişinin ya da grubun % l2’inin Alzheimer olması beklenirken, E vitamini kullananların hiç birisi Alzheimer olmadı. Üstelik C vitamini kullananların yine %l2’inin Alzheimer olması beklenirken hiçbirisi Alzheimer olmadı.
Alzheimer E Vitamini Kurtarıcı mı
Peki ne kadar vitamin aldılar? Günde ZOO-80010 E vitamini, tipik doz ise, ayrı tabletler şeklinde standart miktarlar olan günde 400 IU E vitamini ya da 500 miligram C vitaminiydi. Şunu belirtmek önemli ki, içerdiği E vitamini (genellikle 30 IU) ve C Vitamini (60 miligram) düşük olan multivitaminler kullananların Alzheimer olma olasılıkları azalmadı. Çalışmada, bu multivitaminleri kullananların Alzheimer olma olasılıkları hiç vitamin kullanmayanlar ile aynıydı. Araştırmacılar, günümüzde kullanılan multivitamin haplarının içinde çok az E ve C vitamini olduğunu söylüyorlar

Düşünün! E ve C vitamini alıp Alzheimer olan insan sayısı sıfır araştırmacıların da belirttiği gibi, “olabilecek en güçlü 80nuç” Bir başka şekilde açıklamak: E ve C vitamini kullanıp kullanmadığınız aslında gelecekte Alzheimer olup olmayacağınızı belirler!
BEYİN İÇİN TEHLİKE ALARMI: Hükümet istatistiklerine göre, Amerikalıların yaklaşık %30’unda E vitamini yetersizliği var.
Kolesterol ve alzheimer ilişkisi
Kısa süre önce bulunan kanıtlar, kötü-tip LDL kolesterolünün Alzheimer hastalığının bile sorumlusu olduğunu ortaya çıkardı. LDL kolesterolü, Alzheimer’i karakterize eden seril plakaların önemli bileşeni olan ve beta amiloid denilen proteinin çözülmesini sağlar. Kötü kolesterol ve beta amiloid arasındaki bu bağlantı, Alzheimer hastalarının beyinlerinin kan damarlarının hastalanması durumunda neden daha da kötüleştiklerini açıklamamıza yardımcı olabilir.
Yüksek kolesterol, kan damarlan ve beyin dokuları için aşırı zararlı olduğu kabul edilen düşük seviyeli kronik iltihaplanma ile bağlantılı olabilir. Gerçekten de, Harvard Üniversitesi’nden araştırmacılar 1997 yılında, kanlarındaki protein seviyesi yüksek olan ve bu nedenle iltihaplanma dereceleri giderek yükselen insanların felç geçirme risklerinin iki kat daha fazla olduğunu buldular. C-reaktif protein (CRP) olarak adlandırılan protein, kanda bulunan ve iltihaplanmanın giderek kötüleştiğini gösteren, ölçülebilir bir kimyasal işarettir.

Dikkate değer bir şekilde, Harvard’lı kardiyolog Paul Ridker tarafından 1999 yılında yapılan bir çalışmada, kolesterolü düşüren ilaçların en büyük çalışma yöntemlerinin iltihaplanma ile savaşarak kalp hastalıklarına karşı mücadele etmek olduğu bulundu. Bir grubun diğerini ve iki grubun birbirini bilmediği ve beş yılın süren bir çalışmada, “statin” anti-kolesterol ilaçlarından bir tanesi olan pravastatin (Pravachol) alan hastaların, sahte şeker hapları alan hastalara göre, iltihaplanmaya yol açan CRP proteini seviyelerinin %38 daha düşük olduğu bulundu. Bu ilacın iltihaplanmayı önleyen etkisi tamamen kandaki kolesterol seviyesine bağlıydı. Ridker, “Damar sertliğinin nihai olarak, romatizmaya benzer eklem iltihabı gibi, iltihaplanmadan kaynaklanan bir hastalık olduğu kanıtlanmış olmasına rağmen, iltihaplanmaya neyin neden olduğu bilinmiyor.”
SONUÇ: Kan damarlarınızın sağlığını korumak, beyin sağlığınızı korumanın etkili bir yoludur.