Rusya’nın Avrupa kısmının ortasında yer alan Çuvaşistan Cumhuriyeti’nin yerli halkı Çuvaşların mitolojisi pagan özelliklerini korudu. Ona göre dünya üç gökyüzü, bir yeryüzü ve üç yeraltı toplam olarak yedi tabakadan ibaret.
Çuvaş efsanelerine göre Evren en üstteki tabakada yaşayan baş yaratıcı tanrı Sulti-tura tarafından yaratılmış. O ayrıca kendisine yardımcı tanrıları, kilden insanları yaratmış, Evrendeki her şeyin hükümdarıymış.
‘Tura’ sözcüğünün kaynağı eski Türk Tengri’ye uzanıyor. Eski Çuvaşların inançlarına göre Sulti-tura iyiliği, Şuytan ise kötülüğü simgeler.
Üst dünyada velilerin ve doğmamış çocukların ruhları yaşıyor. İnsan öldüğünde ruhu çok dar köprüden gökkuşağına doğru geçerek üst dünyaya çıkar. Çok günah işlemişse insan ruhu dar köprüden alt dünyaya cehennemin dibine düşer. Alt dünyada günahkarların ruhlarının kaynadığı dokuz kazan bulunuyor. Mitolojik kahramanlar yeryüzünde bulunan ‘kakar’ denilen deliklerden geçerek cehenneme iner ve yakınlarını oradan kurtarmaya çalışırdı.
Gökyüzü tabakalarında cennetin sahipleri, en üstünde ise Güneş bulunuyor.
Eski Çuvaşların inançlarına göre farklı halkların yaşadığı yeryüzü kare şeklindeymiş. Çuvaşlar, halkının yeryüzünün ortasında bulunduğuna inanırdı. Gökyüzü Çuvaşların kutsal saydıkları hayat ağacına ve altın, gümüş, bakır ve taş sütuna dayanırmış. Bu dört sütunun üzerinde her birinde ördeğin üçer civciv çıkardığı yuvalar varmış. Kare yeryüzünün her kenarında insanları kötülükten koruyan bahadırlar bulunuyormuş.
Yeryüzünün kıyılarını yalayan okyanusun köpüren dalgaları sürekli karayı yıkıyormuş. Eski Çuvaşlar, ‘yeryüzünün ucu Çuvaş toprağına ulaşınca Kıyamet Günü yaşanacak’ diye söylerdi.