Ayakkabı ve inşaat sektörünün önde gelen şirketlerinin art arda ilan etmesiyle ülke gündemine giren, ardından da vatandaşların da aynı hakka sahip olduğunun ortaya çıkmasıyla bir olgu haline dönen konkordato ilanları hemen her sektöre yayılmış vaziyette.
Konkordato ilanları tüm Türkiye’de etkisini gösterirken “Konkordato ilan eden şirketlerden evini teslim alamayanlar ne yapacak?” sorusu gündemde.
DHA’nın haberine göre, firma konkordato ilan ettiğinde, tüketicilerin vakit kaybetmeden konkordato komiserliğine başvuruda bulunması gerekiyor. Böylece alacaklılar listesine girerek, alacağını tahsil etmek için sırasını bekleyecek.
Noter huzurunda taşınmaz sözleşmesi olmayan tüketicilerin, ödedikleri parayı talep edebilecekleri belirtiliyor. Ancak noter huzurunda taşınmaz sözleşmesi olanlar satın aldıkları evi talep etme hakkına sahip. Buna göre, eğer konkordato ilan eden firma bu süreç sonunda iflas ederse, alacaklılar, toplam alacaklılar içindeki yüzdelik payı oranında hak talep edebiliyor.
Türkiye genelinde binlerce lisanslı ya da lisanssız müteahhit bulunurken konkordato ilan eden inşaat firmalarına gözler çevrilmiş durumda.
Uzmanlara göre bu konuda mağdur kişi sayısı yüz binleri bulabilir. Ancak asıl mağduriyet bir inşaat firmasının konkordato ilan etmesinden kaynaklanmıyor. Maket proje üzerinde taşınmaz satın alan tüketicilerin asıl mağdur olduğu konu satış sözleşmelerinin noter huzurunda ya da tapu dairesinden yapılmamasından kaynaklanıyor.
Esenyurt'ta bulunan bir projeden daire alan mağdurlar, alacaklarına karşı çözüm arayanlardan. 5 binin üzerinde mağdurun bulunduğu projede 'adi sözleşme' yapıldığı dikkat çekiyor. Mağdurların çok azı noter satışı yaptığını dile getiriyor. Sözleşmelerinin noter mi yoksa firma sözleşmesi olduğundan bile haberi olmayanlar bulunuyor. Mağdurlar sık sık tamamlanmamış inşaata giderek teslim edilmeyen evlerine bakıyorlar. Mağdurlar haklarını tek tek mahkemede ararken, sosyal medya üzerinde iletişim kurarak birlikte çözüm arıyor ve birbirlerine destek oluyorlar.
Noter huzurunda yapılmayan konut satış sözleşmeleri kanunen 'adi sözleşme' olarak tabir ediliyor. Bu nedenle firma konkordato ilan ettiği zaman taşınmazı satın alan kişilerin sözleşmeleri, taşınmazdan hak talep etmelerini engelliyor. Mağdurlar firmadan sadece ödeme yaptığı meblağı talep edebiliyor. Ancak satış sözleşmesinin noter huzurunda tapu dairesinde yapılması durumunda, taşınmazı alanlar ödemesini yaptığını mülk üzerinden hak talep edebiliyor.
Uzmanlar, birçok firmanın proje maketi üzerinden satış yaptıklarında, tüketicileri adi sözleşme yapmaya yönlendirdiklerini ve bunun Tüketici Kanunu'na aykırı olduğu uyarısında bulunuyor.
Gayrimenkul Hukuku uzmanı Avukat Gürsel Devrim İyim, konuya ilişkin şunları söylüyor:
"Noterde yapılmayan, adi biçimde yapılmış taşınmaz sözleşmeleriyle karşılaşıyoruz. Bunu özellikle büyük firmalar yapıyor. 'Noter masrafından kaçınmak için' diyorlar. Oysa noterde yapılmayan taşınmaz vaadi satış sözleşmesi geçerli değildir. Size çok kısıtlı istisnalar dışında taşınmazın devri hakkını doğurmaz. Bir istisnası var; taşınmaz bana adi bir şekilde satıldı. Ben orada yaşamaya başladım. Bu durumda tapunun bana verilmesi için dava açabiliyorum. Eğer noterde yapılan bir sözleşme yoksa, 'ev aldım ya da taşınmaz aldım' sanıyorsunuz ama aldığınız hiçbir şey yoktur. Yaptığınız işlem geçersizdir. Siz yalnızca belgede ödediğiniz para belli ise onu talep edebilirsiniz. Ekonomik taleptir bu ve buna çok dikkat edilmesi gerekir. Noterde yapılmayan taşınmaza ait işlemler geçersizdir. Sadece ekonomik talepte bulunma hakkına sahip oluyorsunuz."