Duygular hakkında doğru olan tek şey, bunların evrensel olduğudur. Ama her kültür içerisinde, duyguların farklı manaları da vardır. Bir gülümseme, düşündüğümüzden daha farklı bir anlama gelebilir ve çatılmış bir kaş, sözlerimizden çok daha farklı bir mesaj iletebilir. Ancak, hangi ülke ve kültüre baktığımıza bağlı olarak ifade edilen durumların dışında, insani genel hislerimiz aynıdır. Fakat bu duygusal durumlarımız kontrol dışına çıktığı zaman, ruh hali değişimleri ile karşı karşıya kalıyoruz.
Karşımızdaki kişiye ne olduğunu tespit etme yeteneği, kendinizi rahat hissetmenizi sağlar ve ortamdaki belirsizliği azaltır. Üzgün olan biriyle karşılaştığınızda, onun içinde bulunduğu durumu fark eder, anlar ve hatta empati kurmaya bile başlayabilirsiniz. Yani, bu gibi durumlara aşinayız ve genellikle aşağı yukarı nasıl uygun bir yanıt vereceğimizi de biliyoruz. Öyleyse duygu kontrolünü kaybettiğin dair emareleri olan biriyle karşılaştığınızda ne olur?
“Kendi duygularınız ciddiye alın ve onları asla göz ardı etmeyin.”
– Robert Henri
Onlar “bipolar” değil sadece ruh hali değişen insanlardır
Şimdi, “sen ona bakma, o bipolar hastası” şeklinde telaffuz edilen o yanlış yönlendirme ve ifadeyi açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Bir kişinin ruh halinin bu kadar hızlı nasıl değiştiği pek kolay anlaşılmadığı için, bir başkasının “bipolar” olarak tanımladığını sıklıkla duyarız. Bipolar ayrıca, manik-depresif bozukluk olarak da bilinen ciddi bir akıl hastalığıdır.
Doktor Fred K. Berger’e göre, bu aşamalar günler veya aylar sürebilir. Bu tür konular için, bir psikiyatrik tanı ve özel tedavi de vardır. Yani bipolar olarak adlandırdığımız şey, aslında bir ruh hali dalgalanmasına daha yakın olarak adlandırılabilir.
“İnsanlarla uğraşırken, mantığa dayanan canlılar ile uğraşmadığımızı hatırlayalım. Aksine, duygusal canlılar ile uğraşıyoruz.”
– Dale Carneige
Ruh hali değişimleri tam olarak bir akıl sağlığı sorunu veya hastalığı olarak kabul edilmez. Öyleyse bunlar nedir ve bizim ile ilgili ne anlatıyorlar? Temel olarak, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, duyguların, kontrolümüz dışında kalmasıdır. Bu tür bir kişinin duygularında ve temel duygularının ifadesinde, bir düzenleme eksikliği vardır.
Bu üzüntü ve mutluluk git gelleri içerisinde yaşayan insanlar, örnek olarak, kontrol edemedikleri bir şekilde hıçkırarak ağlamak ya da katıla katıla gülmek gibi zıt duyguları peşi sıra yaşayabilirler. Bu gibi durumlar, otizm veya şizofreni gibi belirli koşullarla bağlantılı bir semptomdur. Fakat görünüşe göre, sağlıklı insanlar da, bu tür durumlardan mustarip olabilirler.
Hastalık mı yoksa karmaşık duygusal bir an mı?
Ruh hali değişimleri, “duygusal sorunların spektrumu” na aittir. Duygu, kişinin içsel etkenlere (düşünceler, vb.) veya dıştan gelen uyaranlara (iş, aile, sosyal durumlar, vb.) karşı hissettiği ve ifade ettiği tepki grubu olarak adlandırılabilir. Bu değişikliklerin ruh halindeki veya akıl döngülerimizdeki durumunun sebebi nedir? Biyoloji mi yoksa burada başka bir düşünce mi var?
Geleneksel olarak, duygusal düzenlemenin ve kontrolün limbik sistemde gerçekleştiğini biliyoruz. Bu, beyin yapımızın bir parçasıdır. Beynimizin, duygularımızı ifade etmek, düzenlemek ve kontrol etmek için var olan fiziksel yapılarından sadece biridir.
“Davranış, düşünme ve hissetme sorumluluğumuzun bilincinde olmadığımız zaman tehlike arz ediyoruz.”
– Marshall B. Rosenberg
Tüm bunların arasında, bizim kontrolümüz dışında düzgün çalışmayan, duruma göre değişim gösteren ve bire nevi “kafasına göre takılan” gerçek bir unsur var. Aşırı ruh hali değişimleri söz konusu olduğunda, beyin hasarı ana sebeptir ve bu kesinlikle bizi sınırlayıcı etkilere sahiptir.
Normalde MS, ALS, kardiyovasküler sorunlar, Parkinson veya Alzheimer’lı kişilerde bu tür problemleri görürüz. Karmaşık duygular hissettiğimiz bir anda, üzüntü gibi aynı gruba ait duyguları ve ifadeleri düzenlerken zorlanırız. Bununla birlikte, ruh hali değişikliklerinden etkilenmeyen özellikleri (iştah gibi) olduğu için bu açıklamayı depresyonla karıştırmayın.
Öyleyse ruh hali nedir ve ne değildir?
Ruh hali değişimi yaşayan herkes ilk başta biraz şaşırır. Zararsız bir yorumu ya da tebessümü abartmak ya da ortada acınacak bir durum yokken, kontrol edilemez şekilde ağlamak uyarı işaretleridir.
Muhtemelen zorlayıcı bir boşanma dönemi geçirmiş ya da böyle bir dönem içerisinde olan birisini tanıyorsunuzdur. Haftalar boyunca, üzgün ve rahatsız oldukları durumlardan, rahatlamış bir ruh haline doğru ani geçişler yapabilirler. Arkadaşlarıyla bir akşam yemeğinde veya bir TV şovunu izlerken de rahat gözükebilirler. Bu, ruh hali değişiklikleri yaşadıkları anlamına gelmez.
İnsanların duygusal düzenlerini bir şekilde etkileyebildiğimizi de biliyoruz. Bunu yaptıkları çalışmalar ile bilimsel çerçevede kanıtlayan üniversite bazlı incelemeler de vardır. Ruh hali değişimleri durumunda, tamamen olmasa da, çevredeki insanlar için eylem alanı oldukça sınırlı kalır.
“Duygular sizi yoldan da çıkabilir ya da bir yola da sokabilir.”
– Mavis Mazhura
Ruh hali değişimleri bir hastalık değil, sadece geçici bir kontrol kaybıdır. Ciddi vakaların yanı sıra, ilgili kişinin genellikle bu gidip gelmelerinde düzenli anları da vardır. Bu duygusal sorun, sosyal ve işle ilgili düzeyde gerçekten önemli sonuçlar doğurabilir.
Kişi kendini soyutlama, depresyon veya kaygı problemleri de yaşayabilir. Eğer kendinizin bu hisleri yaşadığınızı düşünüyorsanız, bir doktora gitmelisiniz, böylece bir değerlendirme yapabilir, bir uzmana yönlendirebilir veya gerekirse tedavi de alabilirsiniz.