son firar

"Yine girdim gecenin korku tüneline cesurca,
korkarken binmeye alışıktır bu trenin vagon araları,
yine kapımda karakış
Ne zaman düşünsem seni,
intihar çığlıkları gelir kulağıma
şehrin arka sokaklarından.

Ve sen her donuşunda beni de yakarsın,
Söyle gecelerimin gardiyanı olan masal perisi
Sen ne kadar, kaç mevsim yalansın..

Beni kovarmısın kalbinden,
Atarmısın beyninin en ücra köşelerinden
ve gözlerin nasıl görmez
sana olan susuşlarımı biriktirdiğim göz pınarlarımı.
Yağmurlar erken yağardı
her mevsimin gençliğinde kentime
Susuz kalmış martılara
ve sokak kedilerine inat
Kana kana tadıyorum
sensizlik okyanusunun tuzlu sularını.

Tüm silahlarını bana doğrult
razıyım ama ne olur dilini kana bulama.
Yüzüme gözüme saydır
terkedilmişliği ve yalnız geçen gençliğimi
Kıpırdarsam namerdim,
ama bu sevda savaşında oyun taktiği sayıp
beni arkamdan vurma..
Ne olur beni sana terket benden.
Dönüşsüz bir bilet al bu akşam
coğrafyamın en uzak istasyonuna,
bu gece gitmelisin son terk treniyle
o intihar adalarına.

Bir gece ansızın uyanıyorum
uçurumun kenarından atlarken o kabus gözlerinden,
Topladım valizimi
senden arta kalan hatıraları atarak içine
Sensiz sana taşınıyorum
bedeli ağlayarak.
Bir merhabanı bekleyen
o küçük umutla bekliyorum
beni götürecek olan kahır trenini
bu gece beni sana terket.
Sen ve ben bir denklem gibi
iki bilinmeyenli
Hiçbir özdeşlik çözemiyor,
hiçbir formül bulamıyor matematik

Yine Yorgunluk belirtileri baş gösterdi
bir yanı kırık gençliğimin uyku saatleri.
Vedalar ne kadar ağır olursa olsun
her sonun bir başlangıcı var.
Ey benim son başlangıcım ağırda olsa bu karar
Ne olur beni sana terket...
Beni sana terket bu son firar..
Bu son firar...