BİYOCOĞRAFYA, canlı varlıkların doğadaki dağılışını inceleyen coğrafya dalına verilen isimdir. Hayvan biyocoğrafyası ve bitki biyocoğrafyası olmak üzere iki ana dala ayrılır; organizmaların fiziksel ortama uyumlarını inceler ve bu yolla da tarımcıların, iktisatçıların, toplumbilimcilerin ilgilendikleri birçok sorulara yanıt arar.
19. yüzyılda C.H. Merriam tarafından öne sürülen “yaşam bölgesi” düşüncesi, hayvan ve bitkilerin uygulamalı sınıflandırılmasına ışık tutmakla birlikte aşırı bir genelleme olarak görüldü. Yine de coğrafya kullanımlarında geçerli olabilecek bitki haritalarının hazırlanması ve bitkisel sınıflandırmalar. F. Shreve, Homer L. Shantz, H. M. Raıjp, J. W. Harshberger, F.E. Eğler ve A.W.
Küchler gibi bilim adamlarınca sürdürüldü. Hayvan coğrafyası için de aynı yöntemler az da olsa kullanıldı. Öte yandan paleo biyocoğrafya yoluyla toprak altındaki fosiller de incelenebiliyordu. Bu arada biyocoğrafyanın genel uygulama alanında tıp coğrafyası adıyla bilinen bir dal gelişti. Bu yöntemle hastalıkların, bunlarla ilgili etmenlerin ve hastalık yayılımlarının coğrafya haritaları çıkartıldı. İkinci Dünya Savaşı’nda fizyolojik klimatoloji adı verilen alanda da büyük gelişmeler oldu. İnsan sağlığı üzerinde iklimsel etkinlikler incelenerek yeni giysi ve konut biçimleri üzerinde çalışmalar yapıldı. Günümüzde biyocoğrafya, doğadaki dengenin korunması, hayvan ve bitki sağlığı, tarım ürünlerinin artırılması, yaşam koşullarının iyileştirilmesi gibi sorunlarda bilim adamlarına çözümler öneren bir coğrafya dalıdır.