İstanbul'daki Suudi Arabistan Konslosluğu'na girdikten sonra bir daha haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğü ihtimali üzerinde duruluyor. Adli tıp uzmanı Prof. Sevil Atasoy, dile getirilen ihtimalleri yorumladı. Atasoy, bir insanı iz bırakmadan öldürmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Suudi Arabistan asıllı gazeteci Cemal Kaşıkçı 2 Ekim'de ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ndan gelen bir ekip tarafından öldürüldüğü, hatta cesedinin parçalara ayrılarak binadan çıkarıldığı iddia edildi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın, binada inceleme yapılması için yaptığı başvuru Suudi yetkililer tarafından kabul edildi. Emniyet konsolosluk binasında inceleme yapacak. Peki denildiği gibi konsoloslukta bir cinayet işlenmişse, delillerin tamamen ortadan kaldırılabilmesi mümkün mü?
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök bu soruyu Türkiye'nin en önde gelen adli tıp uzmanlarından Prof. Sevil Atasoy'a sordu.
İşte Özkük'ün yönelttiği o sorular ve Atasoy'un yanıtları:
"Ceset parçalanırsa çok iz bırakır"
Sizin bir kitabınız var, “Mükemmel Cinayet Yoktur”. Ama konsolosluk olayı mükemmel bir cinayet gibi görünüyor…
“Hayır kesinlikle mükemmel cinayet değil. Mutlaka iz vardır. İçeri girip iyi bir araştırma yapıldığı takdirde Türk polisi bunu çözer.
Cesedin parçalanarak çıkarılmış olması ihtimali var mı?
Sanmam. Ceset parçalanırsa çok iz bırakır.
"Kan izini yok etmek mümkün değil"
Silahla vurulmuş olması ihtimali nedir?
Onu da sanmam. Hangi akıllı tabanca ile vurup ortalığı kan içinde bırakır…
Kan izini yok etmek mümkün mü?
Hayır. Bir küveti su ile doldurun. İçine bir damla kan damlatın, sonra onu yere dökün, oradan kan izi bulunur. Türk polisinin elinde bu imkânlar var.
Bir insanı iz bırakmadan öldürmek mümkün mü?
Çok zor. Yani kimyasal bir karışım zerk edersiniz, kalp krizi etkisi yapar. Ama o da anlaşılır.