Gökteki yıldızlar değişmeyen küçük beyaz noktalar olarak görünseler de çoğu son evrelerinde beyaz cüceye dönüşürler. Bunlar bir zamanlar parlak ışık kaynağı olan yıldızlardan geri kalanlardır.
Yıldızlar toz bulutları ve gazların yer çekimi tarafından bir araya getirilmesi sonucu oluşurlar. Yıldızların gelişimi ise kütlelerine göre değişiklik gösterir. Güneş’ten sekiz kat daha büyük kütlesi olan yıldızlar beyaz cüceye dönüşmezler. Bunun yerine yaşamlarının sonunda bir süpernovada patlayarak bir nötron yıldızına ya da kara deliğe dönüşürler.Küçük kütleli yıldızlar ise daha sakin bir şekilde hayatlarına son verirler. Güneş gibi küçük ya da orta büyüklükte kütleye sahip yıldızlar genişlemeye başlar ve kırmızı dev evresine geçerler. Yıldız genişledikçe çekirdeğindeki basınç düşer ve helyum reaksiyonları yavaşlar. En nihayetinde de bu reaksiyonlar durur. Bu çekirdek de beyaz cüce olarak adlandırılır.
Kırmızı cüce gibi daha küçük kütleye sahip yıldızlar kırmızı dev evresine geçmezler. Bünyesindeki tüm hidrojeni yakarlar ve loş bir beyaz cüceye dönüşürler. Ancak kırmızı cücelerin bünyesindeki hidrojeni yakması trilyonlarca yıl aldığı için şu ana kadar hiçbir kırmızı cüce beyaz cüceye dönüşmemiştir.Birçok beyaz cüce zamanla kara cüce dediğimiz karanlığa gömülme evresine girmiştir. Ancak çoklu yıldız sistemlerindeki yıldızlar daha farklı bir kadere sahiptirler.
Eğer bir beyaz cüce çoklu yıldız sisteminin bir parçasıysa yanındaki yıldızlardaki materyalleri kendi yüzeyinde toplayarak kütlesini arttırabilir. Bunun oluşturabileceği sonuç ise yıldızın çok daha yoğun bir nötron yıldızına dönüşmesidir.Başka bir ihtimal ise beyaz cücenin ihtiyacı kadar materyali toplaması ve çok daha küçük bir patlama olan novada yanması olabilir. Bu sayede beyaz cüce zarar görmeyeceği için bu süreç bir döngüye dönüşebilir.