Nikolas Kopernik, 1473 yılında Polonya’nın Torun kentinde doğmuştur. Cracow (Krakov), Bologna (Bolonya), Padua (Paduya) ve Ferrara (Firara) üniversitelerinde teoloji, hukuk ve tıp öğrenimi görmüş, eğitimini tamamladıktan sonra Frauenburg (Fraunbörg) Katedrali’ne papaz olarak atanmıştır. Ancak Kopernik öncelikle, astronomiye ilgi duymuş; üniversite yıllarında İtalya’nın ünlü astronomlarıyla tanışmış ve onlardan almış olduğu derslerle bu alandaki bilgisini geliştirme imkânı bulmuştur.

Nikolas Kopernik’ten önce Samos’lu (Bugünkü Sisam adası) Aristarchus (Aristartsus) (M.Ö 312-230) ilk kez güneş merkezli evren modelini ileri sürmesine rağmen Kopernik kadar etkili olmamıştır. Kopernik, Güneş merkezli evren modelinin temel prensiplerini ortaya koyduktan sonra yaşamının hemen hemen otuz yılını, bunu bir hesaplama sistemi haline getirme çabasıyla geçirmiştir.
Nikolas Kopernik

Sonunda çok eleştirildiği gibi karmaşık da olsa, yerküre merkezli sistemin karşısına, ayrıntılı hesaplama imkanına sahip bir ikinci sistemi koyabilmiştir. Kopernik, hesaplama tekniği ile gözlem sonuçlarını Batlamyus’un “Büyük Bileşim” isimli meşhur kitabından almış olmasına rağmen, Orta Çağ bilimine en büyük darbeyi indirmiş, modern astronomiye, modern fiziğe ve modern bilimsel düşünce anlayışına giden yolu açmış ve bu nedenle de Yeni Çağın öncüsü unvanını almaya hak kazanmıştır.
1543 yılında “Gök Kürelerinin Hareketi’’ adlı kitabın yayımlanması Rönesans’ın en önemli olaylarından biridir. Bunun özellikle astronomideki, genellikle doğa bilimlerindeki ve tüm insan düşüncesindeki etkileri çok derindir. Her ne kadar bazı noktalarda eskiye bağlı kalmışsa da Kant (1724- 1804)’ın belirttiği gibi, getirmiş olduğu görüş kökten bir değişikliğin sembolüdür. Bu yüzden bu kitap, bilim tarihi açısından Orta Çağ ile Yeni Çağı birbirinden ayıran önemli bir yapıttır.