Yunan mitolojisinde denizlerin hakimi sayılan Poseidon, Kronos ile Rhea’nın oğludur. Elindeki Kyklopların ona verdiği üç dişli yabayla denizleri altüst eden denizlerin hakimi ayrıca depremleri de meydana getirir ki bu sebeple destanlarda “Enosigios” yani “yeri sarsan” sıfatıyla anılmıştır.



Kardeşleri Zeus ve Hades ile birlikte babaları Kronos’u gökyüzündeki tahtından indirdikten sonra gökyüzünün, denizlerin ve yeraltının efendilerini belirlemek için kendi aralarında kura çekerler. Gökyüzü Zeus’a, yeraltı Hades’e, denizlerin hakimiyeti Poseidon’a kalır ve yeryüzü ise üç tanrının ortak alanı olur.

Birliktelikleri ve Çocukları

Denizler Tanrısının ölümlü ve ölümsüz birçok kişiyle birliktelikleri olmuş ve bu birlikteliklerinden yine birçok destanda kendine yer bulmuş çocukları olmuştur. Bunlardan bazıları:


– Amphitrite ile birlikteliğinden Triton, Kymopoleia, Benthesikyme, Rhode (Rhode’un annesi hakkında birbirinden farklı kaynaklar farklı isimler öne sürer. Bazıları Rhode’un annesinin Halia, bazı kaynaklar Aphrodite, bazı kaynaklar ise Polyphe olduğunu yazar.),
– Demeter ile birlikteliğinden Areion ve Despoine,
– Medusa ile birlikteliğinden Pegasus ve Khrysaor,
– Bir nypmh olan Thoosa ile birlikteliğinden ise Kyklop Polyphemos,
– Gaia ile birlikteliğinden ise deniz canavarı Kharybdis,
– Girit Kralı Minos’un kızı Euryale ile birlikteliğinden ise bir avcı olan Orion dünyaya gelir.

Titanomahia

Poseidon Zeus önderliğinde kardeşleriyle birlikte 11 yıl süren savaş sonucunda babası Kronos’u ve Titanları alt eder. Bu konu ile ilgili daha detaylı anlatımı Gaia ve Titan -Tanrıların Doğuşu adlı yazımızda bulabilirsiniz.
Odysseus’a Olan Öfkesi

Odysseus ve adamları, merak ederek gittikleri Polyphemus’un mağarasında kapana kısılırlar. Her gün gelip adamlarından ikisini yiyen Polyphemus’a şarap ikram eden Odysseus, şarabın etkisiyle kendini kaybedip uyumaya başlayan Polyphemos’un tek gözüne daha önceden hazırladıkları sivri bir dalı saplar ve oradan kaçmayı başarırlar. Kaçan Odysseus’un ardından Polyphemos, babası Poseidon’a yakarır. Ancak o da Odysseus’un kaçmasına engel olamaz. Poseidon’un çok sevdiği oğlunun tek gözünü kör eden Odysseus’a olan öfkesi böylece başlamış olur.
Pasiphae’nin Laneti ve Minotaur’un Doğuşu

Girit Kralı Minos, Olympos tanrılarının isteği üzerine tahta geçtiğini kardeşlerine kanıtlamak için Poseidon adına bir mabet inşa eder ve denizden çıkacak bir boğayı da Poseidon için kurban edeceğini söyler. Bunun üzerine Denizle beyaz renkli bi boğayı denizden kıyıya çıkarır.
Boğanın güzelliğinden etkilenen Minos, Poseidon’un gönderdiği boğa yerine başka bir boğa kurban eder. Buna çok kızan Poseidon, Minos’un eşi Pasiphae’yi lanetleyerek onun beyaz boğayı görür görmez aşık olmasını sağlar. Aşık olduğu boğa ile birlikte olan Pasiphae bu birliktelikten Minatour’u doğurur.
Demeter’e Olan Aşkı

Hades’in Persephon’u kaçırması üzerine kızını aramak için yollara düşen Demeter, yorgunluktan bitap düşer ve kendini bir kısrağa dönüştürerek Apollon’un oğlu Onkos’un sürüsüne katılıp otlamaya başlar. Böylece tanrıların şehvet dolu tutkularından da kaçabileceğini düşünür. Fakat ona ilgisi olan Poseidon’dan kaçamaz. Kendisini bir aygıra dönüştüren Poseidon, Demeter ile zorla birlikte olur. Bu birliktelikten ise Areion ve Despoina doğar.
Medusa’nın Lanetlenişi

Lanetlenmeden önce güzelliği ile tanınan Medusa Athena’ya ait bir tapınakta yaşar. Medusa’nın güzelliğine karşı koyamayan Poseidon onunla birlikte olur. Athena’nın kendi tapınağında böyle bir olayın olduğunu öğrenmesi ise fazla uzun sürmez. Öğrendiğinde ise kendini aşağılanmış hisseden tanrıça sinirle Medusa’yı cezalandırmaya karar verir ve onu fal taşına benzeyen gözleri, ağzından dışarı sarkan dili, kocaman dişleriyle pençeleri olan ve baktığında insanları taşa çeviren bir canavara dönüştürür.
Athena ile Çekişmesi


Noël Hallé (French; 1711–1781) – Dispute of Minerva and Neptune over Choosing a Name for the City of AthensPoseidon üç dişli yabasını Akropolise’e fırlatıp bir çukur açar, içinin de tuzlu su ile dolmasını sağlar ve Attika’da hak iddia eder. Daha sonraları ise Athena da Kekrops’un hükümdarlığı sırasında pınarın yanına bir zeytin ağacı dikerek Attika üzerinde hak iddia eder. Bunun üzerine çılgına dönen Poseidon Athena’yı dövüşe davet eder. Fakat araya giren Zeus, bu tartışmanın bütün Olympos tanrılarının katıldığı ve Kekrops’un da tanık olarak katılacağı bir mahkemede çözülmesini ister. Zeus’un görüş belirtmediği mahkemede, Olympos tanrılarının oylarıyla, şehrin Athena’nın hakkı olduğuna karar verilir.