Üçüncü Felsefe Nedir?

Ne özdekçi ne de düşünceci olduğu ve bunların arasında apayrı bir yol izlediği varsayılan öğretiler.

Felsefede iki temel yan vardır: özdekçilik (Materyalizm) ve düşüncecilik (İdealizm). Bütün felsefeler bu iki akımdan birine zorunlu olarak bağlıdırlar. Ne var ki, bu iki temel akımın dışında üçüncü bir yol izlediklerini, her iki akıma da karşı çıktıklarını düşleyen ve varsayan felsefe öğretileri de türemiştir.

Bunlara üçüncü felsefe denir. Bu üçüncü yol öğretilerinin düşleri ve varsayımları gerçekdışıdır, nitekim en yüzeysel bir incelem bile bu üçüncü yol öğretilerinin iki temel akımdan birine bağlılığını hemen ortaya çıkarıverir. Fransız düşünürü Louis Athusser, 1968 yılında Fransız felsefe derneğinde yaptığı bir konuşmada şöyle der: ‘’Bunlar, tek amaçları, tüm felsefenin kendini adadığı tartışmanın gerçek konusunu (materyalizmle idealizm arasındaki temel savaşı) maskelem olan safsatalar, profesör dilbazlıklarından başka bir şey değildir.

siyasada olduğu gibi felsefe alanında da üçüncü yola, orta yolculuğa, iki tarafı birden idare etme konumuna yer yoktur. Temel olarak yalnız idealistler ve materyalistler vardır. kendilerini açıkça bunlardan biri saymak cesaretini gösteremeyenlerin tümü utangaç materyalist ya da idealisttirler’’.

Üçüncü felsefe öğretileri, çeşitli adlar altında sunulmalarına karşın, bilinemezcilik (anostisizm) ortak niteliğini taşıyan öğretilerdir. Bu üçüncü yolu açanların başında İskoçyalı düşünür David Hume’la (1711-1776) Alman İmmanuel Kant (1724-1804) gelmektedir.

Daha sonra Fransız düşünürü Auguste Comte (1798-1857) olguculuğuyla (pozitivizm), Danimarkalı düşünür Soeren Kirkegaard (1815-1855) ve izdeşlerinin varoluşçuluklarıyla (egzistansiyalizm) ve Amerikalı düşünür William James’in (1842-1910) uygulayıcılığıyla (pragmatizm) katıldıkları bu üçüncü felsefeye göre sadece görünüş bilinebilir, gerçek asla bilinemez.