kayseri escort ankara escort izmir escort antalya escort bursa escort istanbul escort

Etiketlenen üyelerin listesi

Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 123 SonuncuSonuncu
Toplam 23 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    EfuLy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    05.Şubat.2014
    Mesajlar
    48
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)

    Mustafa Kemal Atatürk'ün Bilinmeyenleri.

    10 şubat 1924 tarihinde Lozan konferansı yarıda kesilir heyetler Lozan’ı terk ederler.bu arada İsmet Paşa’da Türkiye’ye doğru yola çıkar önce Ankara’ya oradan da kendisini Eskişehir’de bekleyen Mustafa Kemal Paşa’nın yanına gider. Gazi, İsmet Paşa’yı Eskişehir istasyonunda sevgiyle kucaklar bağrına basar. Olanı biteni İsmet Paşa’nın ağzından dinlemek için sabırsızlanmaktadır. İsmet Paşa’yı Lozan’dan beri takip etmekte olan yerli ve yabancı basın ordusu da Eskişehir’e gelmiştir. Mustafa Kemal ve İsmet Paşa yanındakilerle birlikte Eskişehir istasyonundan ayrılırken bir fırsatını bulup yanlarına kadar gelen bir Fransız gazeteci şöyle sorar:

    "Paşam Lozan konferansı sırasında çok hararetli ve hırçın görüşmeler oldu, İsmet Paşa çok güzel Fransızca bilmesine rağmen çok ağır duyuyor..Ağır duymasından dolayı da söylenenleri dinlemediği kulaktan kulağa dolaşıyor. Bu arada konferansın ikinci defa açılacağını duyanlar var şayet ikinci defa açılırsa İsmet Paşa’nın yerine daha iyi duyan ve dinleyen kimseyi gönderseniz daha çabuk netice almaz mısınız?"

    Günlerdir bir çocuk sabırsızlığı ile İsmet Paşa’yı bekleyen Gazi o alev alev yanan gözlerini bayan gazeteciye çevirerek şöyle der:

    “Hanımefendi 600 sene siz söylediniz biz dinledik oysa bundan sonra biz söyleyeceğiz siz dinleyeceksiniz, İsmet Paşa’nın duyacakları değil söyleyecekleri mühimdir. Konferans açıldığı zaman Lozan’a baş delege olarak tekrar İsmet Paşa gidecektir."

    Konferans ikinci defa açıldığı zaman Türkiye’yi temsilen İsmet Paşa baş delege olarak Lozan’daydı ama İngilizler ve Fransızlar kendi delegelerini değiştirmişlerdi müttefikler İsmet Paşa’nın dediklerini duymuş ve dinlemişler 24 temmuz 1924 günü de Türkiye’nin bağımsızlığının belgesi olan Lozan anlaşmasını imzalamışlardır..

    S.Eriş Ülger/ Türk Rönesans ve anılarda Gazi M.Kemal Atatürk

    Atatürk'ün Bilinmeyenleri

  2. #2
    EfuLy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    05.Şubat.2014
    Mesajlar
    48
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Atatürk’ün liseler için yazdırdığı tarih kitaplarındaki “İslâm Tarihi” bölümünü bizzat kendisinin yazdığını biliyor muydunuz?

  3. #3
    EfuLy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    05.Şubat.2014
    Mesajlar
    48
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    ATATÜRK İSLAM DİNİ’NE BÜYÜK HİZMETLERİ...

    Atatürk, İslam’ın temel kaynaklarını Türkçeye çevirtmekte yetinmemiş, bunları bastırarak geniş halk kitlelerine ulaştırılmasını da önlük etmiştir. Böylelikle O, Türkiye’de dinsel aydınlanma başlatmıştır. 1924 yılından 1950 yılına kadar, 352.000 takım dini kitap bastırılmış ve bunlar Atatürk döneminden başlayarak yurdun en ücra köşesine kadar dağıtılmıştır. Bu kitapların dağılımı ise şöyledir :

    - 45 bin adet Kur’an-ı Kerim Tercüme ve tefsiri (19 ar cilt)
    - 60 bin adet Buhari hadisler Tercüme ve izahı ( 12 şer cilt)
    - 247 bin adet din kültürü eserleri.

    Bütün bu rakamlar Atatürk döneminde Türkiye Cumhuriyeti’nin dine karşı kayıtsız kaldığını. ‘negatif’ (olumsuz) yaklaşmalar sergilediğini ileri sürenlere, verilebilecek en anlamlı cevaptır. Atatürk döneminde. 1400 – 1730 yılları arasında toplam 99 eser yazılan Osmanlı Devletine göre bu konuda hiç şüphesiz ki çok daha büyük işler yapılmıştır.

  4. #4
    EfuLy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    05.Şubat.2014
    Mesajlar
    48
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Beyaz Saray'daki görevim tamamlanınca ilk yapmak istediğim şey, zamanımızın bu en dikkate değer şahsiyetini ülkesinde ziyaret etmekti. Kader buna izin vermedi... Bu çapta insanlar dünyaya sık gelmezler.

    Franklin Roosevelt
    ABD Başkanı, 1938

  5. #5
    EfuLy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    05.Şubat.2014
    Mesajlar
    48
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Mustafa Kemal'in Çanakkale Savaşı'nda hayatını kaybeden Avustralya ve Yeni Zellanda'lı askerlerin annelerine 1934 yılında yazdığı mektup:

    “Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçikle yan yana, koyun koyunasınız.

    Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır”

    Avustralya'daki Mustafa Kemal Anıtı'nda bu satırlar yazılıdır.

    Tarihte düşman askerlerin annelerine yazılmış ilk ve tek mektuptur.
    Ayrıca yenildiği savaşta karşı tarafın kumandanına dikilen ilk anıttır.

  6. #6
    EfuLy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    05.Şubat.2014
    Mesajlar
    48
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK
    Yazı devriminden sonra(1928),Atatürk'ün kara tahta başındaki resmi görülünce,O'na "başöğretmen" denilmeye başlanmıştı.
    Aslında,adlandırmada geç kalınmıştı.
    Kurtuluş Savaşı'ndan hemen sonra,bir İstanbul gazetecisi kendisine şöyle bir soru yöneltmişti:
    -Yurdu kurtardınız.Şimdi ne yapmak istrerdiniz?
    Hiç duraklamadan şu cevabı vermişti:
    -Milli Eğitim Bakanı olarak Türk Kültürünü Yükseltmeye çalışmak,en büyük amacımdır.
    Ondan sonra Atatürk nerede görünse,mutlaka orada bir okula girer,öğretmen ve öğrencilerle konuşurdu.
    Birgün Atatürk'ün yolu köy okuluna düştü.Tek sınıflı okulda bir genç öğretmen ders veriyordu.
    Atatürk sınıfa girince,öğretmen kürsüsünü terk etti.
    Atatürk:
    -Hayır,yerinizde oturunuz ve dersinize devam ediniz,dedi.Eğer izin verirseniz,bizde sizden faydalanmak isteriz.Sınıfa girdiği zaman,Cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir.

  7. #7
    EfuLy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    05.Şubat.2014
    Mesajlar
    48
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    9 Kasım Çarşamba sabahı

    Atatürk’te adale kasılmalarıyla istem dışı hareketler ve inlemeler görüldü. 9 Kasım’ı 10 Kasım’a bağlayan gece oldukça sıkıntılı geçti. Atatürk’ e kısa aralıklarla oksijen verildi. Sabaha doğru boğazında hırıltılar azaldı. Saat 8.00’de Dr. Mehmet Kamil Berk ve Dr. Nihat Reşat Belger Atatürk’ e glikozlu serum verdiler(Bu serumun boş şişesi ve şırınga iğnesi halen İstanbul Tıp Fakültesinde bulunmaktadır).

    Saat 9.00 olduğunda göğsü hızla inip çıkmaya başladı. Dünyadaki son 5 dakikasına gözleri kapalı giriyordu. Dışarıda bütün bir ulus endişe içinde radyo başında bekliyordu. Savarona son bir saygı duruşu için sarayın önüne demirlemişti. İçeride saray tam bir sessizliğe gömülmüştü. Hasan Rıza Soyak sağ elini ellerinin içine alıp öpmüştü. Soyak’ın ardından Muhafız Komutan İsmail Hakkı Tekçe de aynı eli öptü ve yorganın içine koydu. Bu arada Prof Dr. Mim Kemal Öke Atatürk’ün açık gözlerini kapattı. Son nöbet defterine şöyle yazıldı: Saat 9’u 5 geçe Büyük Şefimiz Derin koma içinde terki hayat etmişlerdir. Atatürk’ün yaveri Salih Bozok şuursuzca sarayın merdivenlerinden aşağı koştu. Alt katta boş bulduğu bir odaya dalıp kapıyı kapattı. ..

    Az sonra içeriden tek el silah sesi duyuldu. Sesi duyup odaya koşanlar onu kanlar içinde buldular kalbine sıktığı tek kurşunla devrilmişti. “Başkomutan yaversiz gidemez!”

  8. #8
    EfuLy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    05.Şubat.2014
    Mesajlar
    48
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Atatürk'ün vefat ederken söylediği son söz...

    İnsanın karşılaşacağı ölüm gerçeğinin son saniyeleri
    geldiğinde, o sırada yanında bulunanlardan Dr. Neşet Ömer bey “Dilinizi göreyim efendim. Lütfen
    dilinizi dışarıya doğru çıkartın” diye telaşlanırken,
    Atatürk, Dr. Neşet Ömer gülümsedi;
    “ VE ALEYKÜMÜSSELAM ” diyerek gözlerini kapatmıştır.

    (Kılıç Ali’nin Anıları Sh 659. Hulusi TURGUT)

    Peki, o sırada Atatürk’ün yanında bulunanlar telaş ve çaresizlik içerisinde kıvranırlarken ve hiç gereği yokken Atatürk’ün “VE ALEYKÜMÜSSELAM” demesinin anlamı ne olabilir diye bir soru akla gelebilir. Böyle bir sorunun yanıtını Kur’an ayetlerinden öğrenelim. İşte Kur’an’ın söyledikleri:
    “ İyiliklerini içeren kitabı sağ tarafından verileceklere, melekler: ‘SELAMÜN ALEYKE’ derler. (Vakıa Suresi 90,91)

  9. #9
    EfuLy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    05.Şubat.2014
    Mesajlar
    48
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    İŞTE ATATÜRK'ÜN 15 YILDA KURDUĞU FABRİKALAR!

    1-Ankara Fişek Fabrikası (1924)
    2-Gölcük Tersanesi (1924)
    3- Şakir Zümre Fabrikası (1925)
    4-Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925)
    5-Alpullu Şeker Fabrikası (1926)
    7-Uşak Şeker Fabrikası(1926)
    8-Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926)
    9-Bünyan Dokuma Fabrikası (1927)
    10-Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927)
    11-Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1928)
    12- Ankara Çimento Fabrikası (1928)
    13-Ankara Havagazı Fabrikası (1929)
    14-İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası (1929)
    15-Kayaş Kapsül Fabrikası (1930)
    16-Nuri Killigil Tabanca, Havan ve Mühimmat Fabrikası (1930)
    17-Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1931- Genişletildi)
    18-Eskişehir Şeker Fabrikası (1934)
    19-Turhal Şeker Fabrikaları (1934)
    20-Konya Ereğli Bez Fabrikası(1934)
    21-Bakırköy Bez Fabrikası (1934)
    22-Bursa Süt Fabrikası (1934)
    23-İzmit Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası (1934 Temel atma)
    24-Zonguldak Antrasit Fabrikası (1934 Temel Atma)
    25-Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası (1934)
    26-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1934)
    27-Isparta Gülyağı Fabrikası (1934)
    28-Ankara, Konya, Eskişehir ve Sivas Buğday Filoları (1934)
    29-Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası (1935 - Tamamlandı)

    30-Kayseri Bez Fabrikası (1934 Temel atma)
    31-Nazilli Basma Fabrikası (1935- Temel atma)
    32-Bursa Merinos Fabrikası (1935 Temel Atma)
    33-Gemlik Suni İpek Fabrikası (1935 Temel Atma)
    34-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1935)
    35- Ankara Çubuk Barajı (1936)
    36-Zonguldak Taş Kömür Fabrikası (1935)
    37-Barut, Tüfek ve Top Fabrikası (1936)
    38-Nuri Demirağ Uçak Fabrikası (1936- İlk Türk Uçağı NUD-36 Üretildi)
    39-Malatya Sigara Fabrikası (1936)
    40-Bitlis Sigara Fabrikası (1936)
    41-Malatya Bez Fabrikası (1937 temel atma- Bu fabrika hariç bütün bez ve dokuma fabrikaları Atatürk'ün sağlığında açılmıştır.)
    42-İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası (1934- Temel Atma)
    43-Karabük Demir Çelik Fabrikası (1937- Temel Atma)
    44-Divriği Demir Ocakları (1938)
    45-İzmir Klor Fabrikası (1938- Temel Atma)
    46-Sivas Çimento Fabrikası (1938-Temel Atma)

    NOT: Bu fabrikalar sayesinde 1929-1938 yılları arasında ağır sanayi üretimi %152 artarken toplam sanayi üretimi %80 artmıştır. Kömürde %100, Kromda %600, diğer madenlerde %200 artış olurken demir üretimi 0'dan 180.000 tona çıkmış, şeker üretimi 200 misli artmıştır. 1926'da başlayan şeker üretimi 1927-1930 arasında 5162 tondan 95.192 tona çıkmıştır. Tekstil sanayi ülkenin tekstil ihtiyacının %80'ini karşılar duruma gelmiştir. Tekstil ürünleri ithalatı 1927'de 51.000.000 Türk Lirası iken bu rakam 1939'da 11.900.000 Türk Lirasına düşmüştür. 1924-1929 arasında pamuk ürünleri üretimi 70 tondan 3773 tona, yün 400 tondan 763 tona, ipek 2 tondan 31 tona çıkmıştır.

    Yazımızı bir Atatürk sözüyle bitirelim!

    "Türk Milleti, Türk malı alın, Türk parası Türk ülkesinde kalsın!"

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

  10. #10
    EfuLy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    05.Şubat.2014
    Mesajlar
    48
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    7 yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldı.
    8 yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı.
    10 yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde, yeni okulundaki hocasından dayak yedi.
    17 yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı.
    24 yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına bir hücrede hapis yattı.
    25 yaşında sürgüne gönderildi.
    27 yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi bulduğu derneğin çalışmaları ile kahraman ilan edilirken, kendisi hiç önemsenmiyordu. Doğduğu şehrin merkezinde rakibi törenlerle karşılanırken, o kalabalık arasında yalnız başına olanları izliyordu.
    30 yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken, doğduğu şehir düşmanların eline geçti.
    30 yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını sağladı. Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı.
    37 yaşında böbrek hastalığından Viyana'da 2 ay hasta ve yalnız halde yattı.
    37 yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu, dağıtıldı.
    38 yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden atıldı.
    38 yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve başkasından bir redingot ödünç aldı. Ayrıca cebinde sadece 80 lirası vardı.
    38 yaşında kendisi için tutuklanma kararı çıkarıldı.
    38 yaşında en yakın beş arkadaşından üçü, onun Kongre temsil heyetine üye olmaması için oy kullandı.
    39 yaşında idam cezasına çarptırıldı.
    Sonra ne mi oldu ?
    42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu!

    Okuduğunuz öykü efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürk'e aittir.
    Kişisel sorunlar büyük başarıların önünde engel değildir.
    Mustafa Kemal kişisel kurtuluş savaşı ile ülkeyi kurtarma savaşını birlikte götürebilmişti.
    Bilinen bir deyişle ona ''para yok'' dediler, ''bulunur'' dedi,
    ''düşman çok'' dediler, ''yenilir'' dedi. Ve ''sonunda tüm dedikleri oldu. Gençliğe hitabesinde niçin '' vazifeye atılmak için içinde bulunduğun şartların imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin'' dediğini sanırım daha iyi anladınız.

Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 123 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 6 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 6 misafir)

Benzer Konular

  1. Mustafa kemal atatürk'ün ailesi
    Konu Sahibi BOZKURT21 Forum Atatürk Köşesi
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 07.Nisan.2017, 19:41
  2. Mustafa Kemal Atatürk
    Konu Sahibi BOZKURT21 Forum Yabancı Sanatçılar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 12.Mart.2015, 14:51
  3. Mustafa Kemal Atatürk/Atatürk hakkında söylenmiş sözler
    Konu Sahibi BeLLa Forum Atatürk Köşesi
    Cevap: 2
    Son Mesaj : 23.Haziran.2014, 02:34
  4. Mustafa Kemal Atatürk Videoları.
    Konu Sahibi EfuLy Forum Atatürk Köşesi
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 05.Şubat.2014, 21:16
  5. Mustafa Kemal Atatürk
    Konu Sahibi Nina ∞ Forum Atatürk Köşesi
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 04.Şubat.2014, 01:25

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
gaziantep escort bayan gaziantep escort sesli sohbet seks hikaye onwin venüsbet giriş tipobet365 sahabet karabük escort ordu escort kars escort kocaeli escort izmit escort edirne escort ısparta escort karabük escort manisa escort adana escort
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort kızılay escort ankara eskort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort istanbul escort avrupa yakası escort çapa escort şirinevler escort avcılar escort beylikdüzü escort