Abdest kulun nefsine zor geleni yaparak kulluğunu ispatladığı başlangıç ibâdetidir. Nefs böylece gerek mânen meskenetten (uyuşukluk) sıyrılmayı, gerek bedenen dinçleşip silkinmeyi abdest ibadeti sayesinde kazanarak huzur-u ilâhiye hazır hale gelir. İşte bu ilk silkiniş ve ilâhi emre uyuş, Allah’ın çok hoşuna gittiği için abdest alana, peşin bir sağlık nimeti lütfeder.


A) ABDESTİN GETİRDİĞİ TIBBİ MUCİZELER

Abdest, bir ibâdet disiplini içinde 14 asır önce temizliğin temel kavramlarını erişilmesi imkansız bir biçimde getiren Kur'an mucizesidir. Ancak abdestin getirdiği sağlık mucizeleri temizlikten ibaret değildir. Akıllara durgunluk verecek bin bir biyolojik sır abdestte gizlidir. Ben bu hikmetleri üç gurupta özetleyeceğim:

a) Abdestin Dolaşım Sistemine Verdiği Sağlık Nimetleri:
Kalp 100.000 km'ye yakın damar şebekesi ile vücudun her hücresine hayat veren çok geniş bir sistemi temsil etmektedir. Damarlar kalpten uzaklaştıkça incelerek nihai dokulara ulaşmaktadır. Bu ince damar sistemi esnek, pürüzsüz olduğu takdirde normal görevini sürdürebilir. Ne çare ki, oburluğumuz, hırçınlığımız; yani beslenme hataları ve sinirsel nedenler bu ince damarlarda daralmalara ve esnekliğin kaybolmasına yol açar. Bu arızalar başlangıçta önlenir, damarlardaki basit tıkanmalar giderilirse ne âlâ. Yoksa damarlar zamanla daralır, neticede tıkanır. Bu olaylar beyinde olursa ihtiyarlık erken gelir, bunama kaçınılmaz olur.

Bu tehlikeli gidişten uzaklaşmanın en pratik ve sağlam yolu, damarlara genç yaşlardan başlayarak esneklik kazandırmaktır. Özellikle beyin dolaşımı ve kalpten uzak düşen ayak ve el damarlarında bu jimnastiğin yapılması zorunludur. Bunun en kolay yolu, damarları ısı farkı ile açıp kapayan su ile yıkama sistemidir. İşte kolayca fark ettiğimiz gibi, abdest alma damar sistemine esneklik kazandıran harika bir reçetedir.

Özellikle ağız, burun ve boynun iki yanının ile teması, kafa kaidesinin etki ile beyin dolaşımını zenginleştirir.

İşte 14 asır önce İslamiyet, suyun altın olduğu bir noktadan (Arabistan) arza intişar ederken, abdesti bu akıl almaz hikmeti için getirmiştir.

Bu sayede kalp ve dolaşım basıncı rahatlayacak. Bu sayede beyin ve sinir sistemi tüm uyuşukluklarından kurtulacaktır. Bugün sinir yorgunluklarının tek doğal ilacı olarak da gusül

tarzında genel yıkanma en sağlıklı tedavi usulüdür. Hele cinsel yorgunluktan sonra gusülün tavsiyesi başlı başına bir hikmettir.

Daha incesi abdest alma alışkanlığı ile oruç ve namazın hayat boyu sağlığımıza verdiği kazancı beraber düşünürsek, ciltlerce kitapta saymakla bitiremeyiz.

b) Abdestin Korunma Sistemine Verdiği Sağlık Nîmetleri:

Korunma sistemimiz (mikroplara ve kansere karşı) bildiğimiz dolaşım sisteminden farklı; daha ince damar şebekesinden kurulu ayrı bir yapıya sahiptir. Bu sistem beyaz kan sistemi, ya da tıp ismi ile lenf sistemidir. Bu sistemin sağlıklı işlemesi de dolaşım sistemi kadar önemlidir. Üstelik lenf (beyaz kan) damarları kan damarlarından on defa daha incedir. Üşüttüğümüz zaman bir organda meydana gelen lenf damarı büzüşmeleri pek çok mikroplu hastalığın nedenidir (anjin, zâtürre, zâtülcenb vs.).

İşte abdest bu sistem için akıl almaz bir nîmettir. Onun kıldan ince damarlarını da esnek tutar. Hele bu sistemin özel merkezleri olan burun arkası ve boğazın sık sık yıkanması (gusül), korunma sistemimize yeniden güç ve hareketlenme kazandırır. Abdest ve guslün lenf sistemine kazandırdığı uyarı, tüm hastalıklar, hatta kanser gibi konularda fevkalâde ciddi yarar sağlar.

Yine lenf sisteminin düzenli çalışması vücudun tepkileri açısından da çok önemlidir. Lenf sistemi iyi çalışan vücud, hastalık anlarında makul tepkiler gösterir. Bir anlamda şiddetli tepki ya da tembelleşme yanılgıları doğmaz.

c) Abdestin Vücudun Statik Elektriğini Giderici Etkisi:

Tüm hücreler çevresinde belli bir statik elektrik vardır. Ancak vücudun tümü bu statik elektriğin olumlu dengesi içindedir. Bunu his dahi etmeyiz. Ne var ki, gerek havada artan iyonlar, gerek özellikle çağımızda bir mesele olan plastik giysiler, vücudun dış yüzünde elektron artmasına neden olur. Bu olay dıştan içe doğru bizi etkilemektedir. Özellikle sinir sistemi üzerinde ciddi rahatsızlıklar yaratır. Bir önemli etki de deri üzerindedir. Bahis konusu olan elektron artışı deri altındaki çok minik kasları yorar ve onların vaktinden önce esnekliklerinin kaybolmasına neden olur ki; bu sonuç yüzde kırışmaların baş nedenidir. Vücut kırışma ve sarkmaları da bu statik elektrikle yakından ilgilidir.

Eskiden beri tedavi edici etkisine inanılan ve günümüzde pek moda olan akupunktur bu statik elektriği dışarı atmanın bir tarzıdır.

Vücudun statik elektriğinin aşırısını dışarı atmanın iki yolu vardır. Ya çıplak el ve ayakla toprağı elleyerek bir nevi toprak hattı yapmak. Ya da su ile yıkanarak bu elektronları dışarı aktarmak.

Şimdi abdestin bu mucizevî hikmetini daha iyi anlıyor musunuz?

Size daha ilginç bir açıklama yapacağım. Abdest almada bu amaca özellikle dikkat edilmiştir. Bakın nasıl:

1)Su olmadığı zaman yapılan teyemmüm de tam bir elektron boşalmasıdır.

2) Durgun su, güneşte ısınmış su ve kullanılmış su ile abdest olmaz. Bunun bilimsel hikmeti:

Bu tarz sular iyonizosyonunu kaybettiğinden elektron boşaltma kabiliyetini yitirir.

3) Baş mesh edilmesi saçlardaki elektronları atmaktadır. Şu halde abdest, elektronları en tabii yoldan boşaltarak:

a) Yüze ve genelde derimize zindelik, güzellik verir. Çocukluğundan beri abdest alan nur yüzlü nineler bu sırra ermiştir.

b) Sinirsel gerginliklerimizi,

c) Eklem ağrılarımızı yok eden ilâhi bir reçetedir. İnanınız gün gelecek aklı başında herkes abdest alacaktır.