kayseri escort ankara escort izmir escort antalya escort bursa escort istanbul escort

Etiketlenen üyelerin listesi

Sayfa 1 Toplam 10 Sayfadan 12345678910 SonuncuSonuncu
Toplam 95 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #1
    Hira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    ·• Rєνηaк-ı Baнaя •·
    Üyelik tarihi
    07.Şubat.2014
    Mesajlar
    736
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)

    Yılmaz ERDOĞAN (1968-...) Şiirleri,

    Yılmaz Erdoğan'ın Hayatı (1968 - ....)


    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Tiyatro, dizi ve film senaryosu, dans gösterisi, hikâye ve şiir yazarı olan Yılmaz Erdoğan, 1967 yılında “her şeyin bittiği yerde başlayan şehir” olarak tarif ettiği Hakkari'de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladı. Daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’ni kazandı fakat ağır basan tiyatro tutkusu eğitimini yarıda bırakmasına neden oldu. Tiyatroya 1987 yılında Ferhan Şensoy'un "Nöbetçi Tiyatrosu"nda amatör yazar ve oyuncu olarak başladı. Ardından da Levent Kırca'nın "Olacak O Kadar" adlı televizyon programında başyazar olarak görev yaptı.
    TRT'de yayınlanan "Umut Taksi" adlı diziyi yazıp bu dizide oyuncu olarak rol alan Erdoğan, daha sonra Türkiye'nin en büyük oyuncu kadrosuna sahip olan "Gereği Düşünüldü" isimli oyunu yazdı. Türk sanatseverler tarafından çok beğenilen oyun dört yıl kapalı gişe oynadı. Bu oyundan sonra tiyatro çalışmalarına Yasemin Yalçın Tiyatrosu'nda başlayan sanatçı, "Haşlama Taşlama" ve yine bu tiyatroda 5 yıl sahnelenen "Kadınlık Bizde Kalsın" adlı oyunları yazdı.

    Yılmaz Erdoğan tiyatro yaşamına bundan sonra ortağı Necati Akpınar ile birlikte kurduğu Beşiktaş Kültür Merkezi'nde devam etti. Burada yine başrollerini Demet Akbağ ile paylaştığı "Bir Demet Tiyatro" adlı diziyi yazdı. Dizide “Mükremin Abi” tiplemesiyle de izleyenlerin beğenisini topladı. Yine kendisinin yazdığı "Otogargara" adlı oyun “Gereği Düşünüldü” adlı oyun gibi tiyatro severlerin yoğun ilgisiyle dört yıl kapalı gişe oynadı. Bu arada sanatçının kendisinin yazıp oynadığı tek kişilik "Cebimdeki Kelimeler" adlı oyunu Beşiktaş Kültür Merkezi'nde sahnelendi.

    Oyun yazarlığının yanı sıra şair yönüyle de bilinen Erdoğan, "Kayıp Kentin Yakışıklısı” adlı ilk şiir kasetini müzikseverlerin beğenisine sundu. Bu albüm; Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı 17 şiirden ve bu şiirlere eşlik eden Metin Kalender, Nizamettin Ariç ve Ali Aykaç'ın bestelediği ezgilerden oluşuyor. Şair'in albümdeki şiirleri aşkı, sevdayı, korkuyu ve çocukluğunu geride bırakışını anlatıyor. Ayrıca sanatçının albümündeki şiirlere Türk Sanat Müziği'nden örnekler, türküler, etnik müzikler gibi geniş bir müzik yelpazesi eşlik ediyor ve albümde sanatçının kendi sesinden kısa bir türkü de bulunuyor.

    Başarılı sanatçı, albüm çalışmasının ardından, 2001 yılına gelindiğinde; o güne dek en çok izlenme başarısı göstermiş olan Vizontele isimli sinema filmine yönetmen, senarist ve oyuncu olarak imzasını attı. 1970’lerin başlarında Van-Gevas’ta geçen filmin ana konusu bu yöreye vizontelenin (televizyonun) ilk defa gelişi üzerine kurulmuş. Reklam filmlerinde de oynayan sanatçı, Broadway’da sahnelenmek üzere hazırlanan “Sultans of the Dance” isimli gösteriye de senarist ve süpervizör olarak imzasını attı.

    TİYATRO OYUNLARI: Kanuni Sultan Süleyman ve Rambo, Kadınlık Bizde Kalsın, Otogargara, Cebimde Kelimeler, Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü, Bana Bir Şeyhler Oluyor.

    KİTAPLARI: Hüzünbaz Sevişmeler, Kadınlık Bizde Kalsın, Kayıp Şehrin Yakışıklısı, Haybeden Gerçek Üstü Konuşmalar, Anladım

    TELEVİZYON DİZİLERİ: Bir Demet Tiyatro

    SİNEMA FİLMLERİ: Vizontele



  2. #2
    Hira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    ·• Rєνηaк-ı Baнaя •·
    Üyelik tarihi
    07.Şubat.2014
    Mesajlar
    736
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alkol İkindisi

    biz ne zaman içsek
    köfte geç gelir
    ve oturur muhabbetin terkisine
    çıplak bir efkar sözcüğü
    biz ne zaman içsek
    sabah akar meyhanecinin cebine
    günde kaç kez öpüşür ki
    akrep ile yelkovan
    biz ne zaman içsek
    iç değilizdir aslında
    dışımızda bronz bir
    akşam sözcüğü
    çırıl bir
    efkar sözcüğü
    üften püften bir kar beklentisi
    delikanlı kıvamında
    sevda değilse de
    tabansız sevişmelerdeki
    el değmemiş pişmanlık
    biz ne zaman içsek
    iç değilizdir aslında
    bu alkol ikindisi şiirde
    şimdi burada
    açılsaydın
    adımın baş harfi gibi
    belki ağustos kokardı ağustos
    sen...
    fikrini ipotek etmiş kiralık sevdalara
    seninle boyuna sevilmiş sen
    yalanı sevdasından büyük sen
    bir bil sen.!
    biz ne zaman içsek
    seni düşünüyoruz
    genzimizde göl göz
    yaşları...
    biz ne zaman içsek
    iç değilizdir aslında...
    dışımızda bronz bir izmir akşamı.!

    İzmir - Ağustos 1995



  3. #3
    Hira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    ·• Rєνηaк-ı Baнaя •·
    Üyelik tarihi
    07.Şubat.2014
    Mesajlar
    736
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Aşk Hayatı

    sevmek gibi geliyordu her şey,
    sevmek gibi gidiyordu kadın
    adının anlattığı, canın teni yakmasıydı,
    bir bulut evet ama aslolan
    bulutun suyu yağmasaydı...

    "bir insanı sevmekle başlıyordu her şey"
    ve boşanmak için
    en az iki şahit gerekiyordu!



  4. #4
    Hira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    ·• Rєνηaк-ı Baнaя •·
    Üyelik tarihi
    07.Şubat.2014
    Mesajlar
    736
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Beyoğlu'ndan Dolmabahçe'ye Taşınan Bir Aralık Akşamı

    Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul'muydu yüzün, yoksa
    çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne
    Dolmabahçe da çay tadında....
    Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında,
    tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu.
    Ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama
    yüreği takvim yokuşlarında...

    Sinemada elinin elimde terleyişinin bir anlamı olmalı,
    sesinin sesimde yankılanmasının... sanki perdedekine
    üzülmüş ya da sevinmişsin de tesadüfen akmış yüzün
    içime... Yalan! Sen perdeye bakıyorsun, fikrin benim
    seyir defterimde.. ve ben amerikanca bir filmi kürtçe
    seyrediyorum...

    Kadın Beyoğlu'nun bir kış akşamında,
    üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan
    muzdarip yürüyordu... Adam da... Yürümek hiçbir şeyi
    çözmüyordu, bazı Aralık akşamlarında... Parmağında
    yaralı bir öyküyü taşıyordu adam... Kadının yüzünde
    bir hüzün... Hüzünlü aralık akşamında bir yüzük...
    Yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti...
    ... Soğuğun ve karanlığın vehameti!

    Hayatı, bir başkasının pantolonu gibi, küçültülmüş,
    daraltılmış... İlk sahibinin o pantalonla yaşadığı şeyler,
    yani pantalonu pantalon yapan anılar, bazı ilkbahar
    bereleri yüzünden yapılan yamalar, ter tüketen
    yazlar... Hepsi daraltılmış... Yaşananlara bir beden
    büyük geliyor artık hayat!

    Bir aşkı paylaşmak için çok geç, bir paylaşıma aşık
    olmak içinse erken... Beni sevda yerimden vurdu yine
    zaman... Şimdi sana söylenecek tek cümle:

    Bende sana yetecek kadar ben kalmadı...



  5. #5
    Hira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    ·• Rєνηaк-ı Baнaя •·
    Üyelik tarihi
    07.Şubat.2014
    Mesajlar
    736
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Beyoğlu'ndan Dolmabahçe'ye Taşınan Bir Aralık Akşamı

    Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul'muydu yüzün, yoksa
    çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne
    Dolmabahçe da çay tadında....
    Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında,
    tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu.
    Ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama
    yüreği takvim yokuşlarında...

    Sinemada elinin elimde terleyişinin bir anlamı olmalı,
    sesinin sesimde yankılanmasının... sanki perdedekine
    üzülmüş ya da sevinmişsin de tesadüfen akmış yüzün
    içime... Yalan! Sen perdeye bakıyorsun, fikrin benim
    seyir defterimde.. ve ben amerikanca bir filmi kürtçe
    seyrediyorum...

    Kadın Beyoğlu'nun bir kış akşamında,
    üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan
    muzdarip yürüyordu... Adam da... Yürümek hiçbir şeyi
    çözmüyordu, bazı Aralık akşamlarında... Parmağında
    yaralı bir öyküyü taşıyordu adam... Kadının yüzünde
    bir hüzün... Hüzünlü aralık akşamında bir yüzük...
    Yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti...
    ... Soğuğun ve karanlığın vehameti!

    Hayatı, bir başkasının pantolonu gibi, küçültülmüş,
    daraltılmış... İlk sahibinin o pantalonla yaşadığı şeyler,
    yani pantalonu pantalon yapan anılar, bazı ilkbahar
    bereleri yüzünden yapılan yamalar, ter tüketen
    yazlar... Hepsi daraltılmış... Yaşananlara bir beden
    büyük geliyor artık hayat!

    Bir aşkı paylaşmak için çok geç, bir paylaşıma aşık
    olmak içinse erken... Beni sevda yerimden vurdu yine
    zaman... Şimdi sana söylenecek tek cümle:

    Bende sana yetecek kadar ben kalmadı...



  6. #6
    Hira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    ·• Rєνηaк-ı Baнaя •·
    Üyelik tarihi
    07.Şubat.2014
    Mesajlar
    736
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Bildiğin Gibi Değil

    bizi bilirsin
    avuçla su içmeyi
    marifet biliriz,
    yenilmeyi bir de
    kendi sahamızda...

    bizi bilirsin
    saçımızı ıslatmayı fiyaka biliriz.
    limonla!
    tespih yaparız,
    düş kırıklarından...

    bizi bilirsin
    ağzının içinde oturmak isteriz.
    ve rutubetin en yakıştığı yer biliriz
    ağzını...

    bizi bilirsin,
    yaşamak biliriz,
    vademiz dolduğunda
    avuçlarına gömülmeyi...



  7. #7
    Hira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    ·• Rєνηaк-ı Baнaя •·
    Üyelik tarihi
    07.Şubat.2014
    Mesajlar
    736
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Bildiğin Gibi Değil

    bizi bilirsin
    avuçla su içmeyi
    marifet biliriz,
    yenilmeyi bir de
    kendi sahamızda...

    bizi bilirsin
    saçımızı ıslatmayı fiyaka biliriz.
    limonla!
    tespih yaparız,
    düş kırıklarından...

    bizi bilirsin
    ağzının içinde oturmak isteriz.
    ve rutubetin en yakıştığı yer biliriz
    ağzını...

    bizi bilirsin,
    yaşamak biliriz,
    vademiz dolduğunda
    avuçlarına gömülmeyi...



  8. #8
    Hira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    ·• Rєνηaк-ı Baнaя •·
    Üyelik tarihi
    07.Şubat.2014
    Mesajlar
    736
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Büyüyorum

    büyüdükçe,
    sentetik zamanlara
    kangren ayaklar bastım,
    izi kaldı
    ömrümün...

    kara çaldılar yüzüme
    bütün kara parçalarında
    elbette
    "afrika dahil"
    parça başı çalışan
    kiralık katildi zaman

    gülüşüm sivas yangını
    ağlarsam kızma...
    ölmek bile
    yakışıyor bazı adama...



  9. #9
    Hira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    ·• Rєνηaк-ı Baнaя •·
    Üyelik tarihi
    07.Şubat.2014
    Mesajlar
    736
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Büyüyorum

    büyüdükçe,
    sentetik zamanlara
    kangren ayaklar bastım,
    izi kaldı
    ömrümün...

    kara çaldılar yüzüme
    bütün kara parçalarında
    elbette
    "afrika dahil"
    parça başı çalışan
    kiralık katildi zaman

    gülüşüm sivas yangını
    ağlarsam kızma...
    ölmek bile
    yakışıyor bazı adama...



  10. #10
    Hira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    ·• Rєνηaк-ı Baнaя •·
    Üyelik tarihi
    07.Şubat.2014
    Mesajlar
    736
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Cemre

    gözüme ilişti gözün
    içimde infilak saati!
    yasak baktın nikotin sıcaklığıma,
    bir sigara daha yaklaşıyor bahar...
    ellerin yanında değil,
    gemiler kalkıyor avuçlarından
    bütün limanlara bir telaş,
    yaklaşıyor bahar...
    deniz altında bir zindan düşü,
    ayıp sarılmalar, lanetli öpücükler
    bilinmez bir nemrut esrarı
    arkadaş dağlar gibi korkusuz korkular...
    kekikler yeşeriyor
    yaklaşıyor bahar
    bir deliliğin eşiğinde
    amansız mekansız
    sofrasız
    yani aç, ilaçsız
    ve
    hiçbir şiirin eskitemediği
    gözlerin,
    gözlerimin önünde
    el pençe divan...
    bahar damarı çatladı toprağın
    bir nefes daha yaklaşıyor bahar



Sayfa 1 Toplam 10 Sayfadan 12345678910 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Yılmaz Erdoğan Efsane Bir Kadroyla Organize İşler 2'yi Çekiyor
    Konu Sahibi KaMoreNa Forum Film İncelemeleri
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 11.Ocak.2018, 10:46
  2. Yılmaz Erdoğan Etme
    Konu Sahibi Mete Forum Yazarlar ve Şairler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 28.Ağustos.2016, 00:24
  3. Yılmaz Erdoğan - Etme
    Konu Sahibi MeyRa Forum Resimli Şarkı Sözleri
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 25.Aralık.2014, 21:15
  4. Yılmaz Erdoğan ~ Yeni Bir Sayfada Sana Bakmak
    Konu Sahibi Sea Forum Sizin Şiirleriniz
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 11.Eylül.2014, 12:09
  5. Yılmaz Erdoğan Sözleri
    Konu Sahibi Shake Forum Bilge Sözler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 10.Ağustos.2014, 12:41

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
gaziantep escort bayan gaziantep escort sesli sohbet seks hikaye onwin venüsbet giriş tipobet365 sahabet karabük escort ordu escort kars escort kocaeli escort izmit escort edirne escort ısparta escort karabük escort manisa escort adana escort
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort kızılay escort ankara eskort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort istanbul escort avrupa yakası escort çapa escort şirinevler escort avcılar escort beylikdüzü escort