Konu: Huzur istiyorsan Gel,Bir fincan kahve iç

Günlük bak ne anlatacam sana Dolmuşta yanımda oturan bir teyze var eşini aradı ve diyor ki "Kemal beycigim gazeteleri aldım ekmekte aldım geliyorum Kemal beycigim" eski toprak işte şimdi yeni nesil biri olsa teyzemin yerinde aynen şöyle "la geliyom beaaa tantana etme git al ekmeği offff " yanılıyormuyum hı bigün ben evlenirsem eşime hep bey diyeceğim aynen o teyze gibi

Tanıdığımı sandığım bir sen vardın içimde… Senden önce tanıdıklarımı unutturacak bir samimiyet vardı yüzünde, belki de cümle tanışıklıklar sende aslına düğümleniyordu.
Zihnimdeki alacakaranlığı dağıtan, kalbimin yara almış kısımlarını mahir bir hekim edasıyla onaran, sızısı ruhumu acıtan yaralarıma esaslı çareler sunan… Hakikat adına duyduklarımı hakikaten yaşayan, her haliyle nümune-i imtisal olan. Sen değil hakikatti sende konuşan.. ve sen anlatmıyordun, bilakis yaşantındı anlatan..

Eylülden itibaren geceler hazindir, uzundur..

Onlara sevişmeden sevmenin de mümkün olduğunu anlat mak lazım.

Hapşurduğumda; çok yaşa, iyi yaşa yerine BENİMLE YAŞA deseydi keşke…
Bende; sende gör değilde, EMRiN OLUR deseydim sessizce..

Speak with the language of love!

(Sevgi dili ile konuşmak)

Nasibin varsa sevgimden yeniden gelirsin gönlüme ,ömrüme !..

meğersem boş vakitlerinde sevmiş beni..

Kim bilir kendimizi kendimize haram eyleyen bir günahız. Züleyha olup Yusuf olan yanımızı kandırıyoruz, Yusuf olan kalbimizi zindana sürüyoruz.

''Mesela kız, diyebilseydi adama seni seviyorum, diye. O zaman bu hikâyenin sonu mutlu biter miydi dedi genç kadın. -Hayır bitmezdi, diye cevapladı adam ve devam etti. Şayet adam kendi sevgisinden emin olsaydı; kadının sevgi cümlesinin peşinde olmazdı.''