Sebepsiz , Sepesensiz
Çok sevdik fakat birliktede olamadık. Ne kadar tanıdık ve bilindik cümlelerdir bir çok kişiden duyardım da günün birinde benimde yaşayabileceğime ihtimal dahi veremezdim.
Çok farklı bir duyguymuş böylesine sevebilmek. Sevdiğini kabul edene kadar ayrı zor kabullendikten sonrası ise tam bir kaosmuş meğer. Karşımda ki yabancıyı tanıma fırsatı dahi sunulmadan hissetmeye başladım. Zamanla hislerim öylesine derinleşti ki bahanelerle kaçışlarım başladı, evet kaçıyordumm başıma ilk kez gelmiş böylesine bana yabancı olan duygular beni korkuya yakın bir karanlıkta bırakmışlardı.
Kaçtıkça , sustukça daha da derinime indi içime işledi. Artık hazırdım biliyordum tüm açıklığımla en doğru zaman da paylaşmalıydım hislerimi. Kendisininde kalp kırıklığı vardı maziden kalma bu nedenledir ki onun da bana karşı olan hislerinden hiç bir zaman emin olamadım. Aslına bakılırsa aynaya baktığımda yansımamı görüyor gibiydim , o kadar benzer özellikler taşıyorduk ki çok kısa zamanda birbirimize yakıştırılan bir çift olmuştuk bile. Karşılıklı yaptığımız sohbetler hep gergin havada ilerliyordu , onun bana tavırlı uslubu benimde ona kendimce tavır almamı sağlıyordu. Sonuçta bana olanın ne olduğunun ayrımına dâhi varamamışken üstüne bu anlamsız gerginlik aramızdaki mesafeleri iyice açıyor , hergün birbirimize daha da uzaklaştığımızı hissettiriyordu.
Tâki..! Ahmakça tutuştuğumuz tartışma anlamsız bir iddiaya dönüştü. Artık o saatten sonra duyguların bir önemi yoktu kişisel çatışma ön plana çıkmıştı. Biz olamadan Sen ve Ben olan iki ayrı kişilik. Tek ortak bir duygu sahipleri olarak yollarımızı ayırdık , sadece yollarımızı.! Duygularımız birbirimize karşı olan hislerimiz hala aynı yer ve zaman da sanki bizi bekliyormuşçasına kaldı.
Şimdiler de bu duygu çıkmazını atlatmanın verdiği huzurla hergün ona günüm nasıl geçti e-posta bildirisi yazıyorum. Kendisinden tek satır dâhi geri dönüşü olmadan. Çünkü tüm yazdığım e-postaları gönder tuşuna basmadan kapatıyorum. Kimbilir belkide aynı şekilde kendisi de bana hergün yazıyordur, belkide nasıl olurda bu kadar zamandır tek satır yazamadığıma şaşırıyordur. Benden duymayı beklediği tüm sorularının cevapları bir Merhaba, nasılsın'ın arkasından barajına sığamayan sular gibi taşacak , fakat onun bunu asla denemeden bilemeyecek olması gerçeği..
Tüm cesaretsizliğimdir şuan yaşayamadıklarıma sebep, tüm bu özlemlerime , şimdi ne yaparlarla başlayan düşüncelerime hatta yanımda ,yakınımda olmasını istediğim halde uzağımda olmasına sebep. Hayat dediğimiz bir günle sınırlı değil, bakarsın gün gelir belki iki farklı bedende aynı Aşk'ın ruhunu paylaşırken hayat tesadüfleri ile karşılartırır bir yerlerde ve kaldığımız yerden başlarız tüm yaşayabileceklerimize.