YANLIŞ: Cep telefonu kansere neden olur.
DOĞRU: Açılan davalar ve medyada çıkan birtakım haberler, cep telefonunun
kansere sebep olduğu -özellikle de beyin kanseri- efsanesini besledi.
Tüketiciler daha sonra bu iddiayı yalanlayan haberleri görmemiş olabilirler, çünkü bunlar, cep telefonu
tehlikesini vurgulayan haberler gibi baş sayfalardanverilmediler. Bazı çalışmalar,seyrek görülen beyin
tümörü oluşumlarıyla cep telefonu kullanımı arasında bir bağlantı olabileceğini gösterdi, fakat beyin
kanseriyle ilgili iddiaların geçersizliği, çeşitli çalışmalar sonucu doğrulandı.
-
YANLIŞ: Kahve, sarhoş bir insanı ayıltır.
DOĞRU: Alkol, vücuttarafından sabit bir oranda (bir birim olan 8 gr.’ı yaklaşık bir saatte) metabolize edilir
ve bunu hızlandırmanın hiçbir yolu yoktur. Bir büyük boy birada (yarım litre) iki birim alkol vardır. Dolayısıyla
iki büyük bira içerseniz, kanınızdaki alkol seviyesinin sıfırlanması dört saat alacaktır. Kahve yalnızca sizin daha uyanık bir sarhoş
olmanızı sağlar. En iyisi alkolün etkilerinin kendiliğinden geçmesini beklemektir.
-
YANLIŞ: Einstein matematik dersinde başarısızdı.
DOĞRU: Bu, hemen herkesin inandığı yanlış bir bilgidir.
Kaynağı ise 1935 yılında yayımlanan bir makaleyedayanır. Matematik derslerinde başarısız olanpek çok öğrenci bu
hikâyeden cesaret alarak kendileri için de bir umut olduğunu düşünseler de, işin aslı Einstein henüz daha çok
küçükken dehasını kanıtlamıştı
-
YANLIŞ: Newton, altında oturduğu ağaçtan kafasına düşen bir elma sayesinde yerçekimi kanununu
geliştirdi.
DOĞRU: İnsanlık tarihine mal olmuş büyük bir buluşun göz kırpar gibi ve tamamıyla
tesadüfî bir olay sonucu gerçekleştiği düşüncesi her zaman heyecan vericidir.
“Eğer doğru kişi, doğru zamanda, doğru yerde olmasaydı, insanlık çok önemli bir bilgiden mahrum kalacaktı” fikrine inanmak
isteriz. Newton’un yerçekimi kanununu, kafasına düşen bir elma sayesinde bulduğuyla ilgili hikâyeyi de
bu yüzden severiz. Ancak işin gerçeği şöyle: Newton’la bir elma arasında kurulan ilk ilişki, bilim adamının
ölümünden 60 yıl sonrasına dayanıyor: “Bir bahçede gezinirken, elmayı ağaçtan düşüren yerçekimi
kuvvetinin yerden belli bir uzaklıkla sınırlı olmadığı, bu kuvvetin çok daha büyük olduğu düşüncesi aklına geldi.” (John Conduitt)
-