Konu: 19 Mayıs'a sade tören

19 Mayıs’a sade tören
Türkiye, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na Soma’daki facia sebebiyle buruk girerken, devletin zirvesi ve muhalefet liderlerinin yayınladığı mesajlarda da 301 madencinin hayatını kaybettiği elim olay öne çıktı.




19 Mayıs 2014, Pazartesi


Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ise mesajında Soma faciasına değinmemesi dikkat çekti. Açıklamalar özetle şöyle:
Maden faciasının acısını yüreğimizde hissediyoruz


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: Bugün bir taraftan milli bayramımızın gururunu yaşarken, diğer taraftan da Soma’da meydana gelen maden faciasının acısını yüreğimizde hissediyoruz. Milletçe derin bir üzüntü içerisindeyiz. Bu vesileyle, bir kez daha ekmeğinin peşinde koşarken hayatını kaybeden işçi kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ailelerinin ve yakınlarının acısını paylaşıyorum. Tüm Türkiye’nin başı sağ olsun.


TBMM Başkanı Cemil Çiçek: Soma’da kaybedilen madenciler yürekleri kanattı, bütün yurdu yasa boğdu. Bundan dolayı sonsuz keder içindeyiz. Bütün milletimizi yasa boğan bu faciadan, devlet ve millet olarak gerekli dersleri çıkaracağımıza inanıyorum. Güzel yurdumuzu sevgi çiçekleri ile donatıp, gençlerimizin eğitim seviyesini yükseltir ve meslek sahibi yapabilirsek, ülkemizin ve insanımızın geleceğine ilişkin ümidimiz daha da artacaktır. Bunun için enerjimizi kavga, çekişme ve terör gibi sorunlar yerine eğitim ve kalkınmaya harcamalıyız.


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışının 95. yılını, Gençlik ve Spor Bayramı’nı, adına yakışır şekilde coşkuyla, şölen havası içinde şarkılarla, türkülerle, gençlerimizin heyecan, sevinç, mutluluk dolu hareketleri ve sevinç çığlıklarıyla kutlayamıyoruz. Çünkü yüreğimiz yanık. Çünkü resmi rakamlara göre kömür ocağından 301 can çıkardık, onları bağrımıza gömdük. Bu nedenle kömür karasından daha kara ihmallerin, sorumsuzlukların neden olduğu kapkara günler yaşadık, yaşıyoruz. Ama tarihimiz tanıktır ki her karanlığı aydınlık takip eder ve kapkara karanlığın en yoğun olduğu an, aydınlığa en çok yaklaşılan andır. Bu dün de öyleydi, bugün de öyle olacaktır.