Sağlıksız yaşam koşulları, yağlanma oranının artması ve obezite sorunları, günümüz çocuklarını olumsuz yönde etkiliyor. Araştırmalar, zamane çocuklarının 40 yıl önceki yaşıtlarına göre aynı mesafeyi 1,5 dakika daha geç koştuklarını ortaya çıkardı.
University Of South Australia tarafından dünya çapında gerçekleştirilen araştırmaya göre şimdiki çocuklar, 30-40 yıl önceki çocuklara göre yüzde 15 daha az dayanıklı. Bu da şimdiki çocukların, 1 millik bir uzun mesafe koşusunu, ebeveynlerine göre 1,5 dakika daha geç bitirmesi demek.
Yeni nesillerin kalbi daha zayıf
Elde edilen en çarpıcı bulgulardan birine göre erkek çocukların kalbi, 30 yıl önceki yaşıtlarına göre dakikada 2, kızlarınki ise dakikada 1 defa fazla atıyor. Bu durum, sağlıksız yaşam tarzının bir göstergesi ve ileriki yaşlarda yaşayabilecekleri kalp sorunlarının habercisi.
Söz konusu araştırma, 28'in üzerinde ülkede 25 milyon çocuk üzerinde 502'den fazla deneyin uygulanmasıyla ortaya çıktı. Bu deneyler, 1964-2010 yılları arasında, yaşları 9 ile 17 arasında değişen çocuklar üzerinde yapılmıştı. Alınan sonuçlara göre aynı yaş grubundaki çocukların kardiyovasküler dayanıklılığı, 1975'ten itibaren her on yılda ortalama yüzde 5 oranında düştü.
Sonuçları Amerikan Kalp Derneği'nin (American Heart Association) Dallas'ta düzenlediği Bilim Oturumu'nda açıklanan çalışmaya göre, Çin ve diğer bazı Asya ülkelerinde de 30 yıl öncesinin çocukları bugünkülere göre ortalama yüzde 30 oranında daha formdaydı.
Son 15 yılda halkın hayat tarzında hafif bir iyileşme gözlenen Avrupa, Japonya ve Avustralya'da ise durum biraz daha umut verici.
Gençler harekete alıştırılmalı
Araştırmacılar, genç nesillerin yükselen vücut kitle indeksleri ve düşen fiziksel performansları için yükselen obezite oranını, bilgisayar ve televizyon karşısında geçirilen saatleri suçluyor.
Araştırmayı yürüten Dr. Grant Tomkinson'a göre sağlık için en yararlı egzersiz tipleri kardiyovasküler aerobik kategorisindekiler. Tomkinson, bunu "Oval bir koşu pistinde birkaç tur koşmak gibi, uzun süreli, zorlayıcı egzersizler" diye açıklıyor. Tomkinson ayrıca "Araştırmalar, çocukların ana erobik yeteneklerinde yani kısa vadeli yoğun egzersiz kapasitelerinde de ciddi bir düşüş gösteriyor, bu da genel sağlık durumundaki düşüşün bir göstergesi" diye uyarıyor.
"Günde 60 Dakika"
Bugün dünya genelinde, tavsiye edilen günlük ortalama 60 dakikalık fiziksel aktiviteyi gerçekleştiren 2-15 yaş grubundaki çocukların oranı, yüzde 3'ün altında. Bu düşüşü genç neslin değişen alışkanlıklarına bağlayan Dr. Tomkinson, çocukların her gün en az 60 dakikayı yüzerek, bisiklet sürerek veya koşarak geçirmeye teşvik edilmeleri gerektiğini vurguluyor.
Tomkinson, "Bir diğer sebep de tabii ki gençlerin genelinde oldukça artan vücut yağ oranları. Formda olmayan bir vücudu uzun ve dirençli bir egzersize zorlamak imkansız. Genç yaşlarda yaşanan kilo sorunu ise, erişkinlikte başlayacak sağlık sorunlarının garantisi" sözleriyle yetişkinleri, çocuklarını küçük yaşlardan itibaren egzersize yönlendirmeye çağırıyor.
İngiltere'deki Exeter Üniversitesi bünyesindeki Çocuk Sağlığı ve Egzersizleri Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Prof. Neil Armstrong ise geçen sene İngiliz National İnstitute of Health and Clinical Excellence tarafından bu konuda yapılan araştırmanın, genç nesildeki performans düşüşünün yağlanma sorunundan fazla olduğunu vurguluyor. Armstrong, bu durumu şöyle anlatıyor:
"Vücut ağırlığı koşu sırasında performansınızı yüzde 50 ile 70 arası oranda etkileyebilir ve şimdiki nesillerin daha kilolu oldukları doğru. Ancak, zayıf olmanın formda olmayı gerektirmediği gibi, yüksek vücut ağırlığı da mutlaka şişman olduğunuz anlamına gelmez. Gençlere verilecek öncelikli öğüt, fiziksel formu yükseltmek yerine kas ağırlığı da dahil, kilo miktarını azaltmak yönünde olmalı. Dolayısıyla kısa ve yoğun egzersizler yerine uzun periyodlu olanlara öncelik verilmeli."