Stres yüklü bir yaşam tarzı genellikle şeker, yağ ve kaloriyle dolu özensiz bir beslenme tarzına yol açar. Bu yüzden vücudunuzun gerçek potansiyelinden de yararlanamazsınız. 20’li yaşlar, yeni kemikler geliştirmek için son şansındır. 30 yaşına gelindiğinde iskelet sistemi oturmuş olur.




Kötü beslenme sadece kemiklerin gelişimini kısıtlamakla kalmayarak, bu dönemde veya ileriki senelerde hastalığa yakalanma, kilo alma ve sinir rahatsızlığı geçirme ihtimalinin yükselmesine de sebep oluyor. Bütün bu olumsuz etkenlere karşı mücadele edebilmek için beslenmeye dikkat etmek gerekiyor.




İş hayatı, özel hayat derken değil sağlıklı beslenmek, normal beslenmek için bile zaman yok değil mi? O zaman düzen kurmanın vakti geldi demektir. Karbonhidrat, protein ve vitamin içeren dengeli bir beslenme planına geçmeniz gerekiyor.



İster top peşinde koşmayı seviyor olun, ister spor salonunda vakit geçiren arkadaşlarınızın peşine takılın, unutmayın ki; dizinizdeki ön çapraz bağlardan birini yırtma ihtimaliniz aynı yaştaki bir erkeğe oranla 7 kat fazla. Et kasları en iyi besleyen gıdadır




Enerji içecekleri size kısa süreline moral vermiş gibi gözükse de, uzun vadede işe yaramayacaktır. İçinde bulunduğunuz yaş dönemi depresyona ve iniş çıkışlı ruh hallerine çok müsaittir. Her gün bir kaşık keten tohumu kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır.





20’li yaşlarda kadınlarda en sık rastlanan kanser türleri arasında cilt kanseri geliyor. Bu yaş grubundaki kadınlarda melanomlar, meme kanseri vakalarının önüne geçiyor. Güneş altında kalıp yanık tenle görünme derdine sağlığınızdan olmayın.



35 yaş altındaki kadınların neredeyse yarısında demir eksikliği görülüyor. Kendinizi hep yorgun, hata zaman zaman bayılacak gibi hissediyorsanız ve nefesiniz kesilip başınız dönüyorsa demir eksikliği için bir tahlil yaptırmalısınız. Demir takviyesi almanız gerekebilir.