O rüzgarlı sonbaharda köşe başında
üstümüzde salaş hırka dilimizde şarkılar
hiç susmazdık bizi suçlu düşünceler sardığında
yaklaşmazdık dostluk suçtu aşk da suçtu
yakışmazdı bizim gibi adamlara gülmek
aynaları ters çevirdi ellerimiz bir sabah
vazgeçince kendimizden tüm o bakir günlerden
dönüş yoktu kalan yoktu bahar yoktu.
artık parlamaz olduğunda camda saklanan inci
tek çare onu suya bırakıp gitmektir
öylece durup sönüşünü izlemek sadece bencilliğin olur senin
sonrasını düşünmek ya da öncesine hükmetmek bazen mümkün olmaz
tek çare yollar kalır acından kaçmak için koşuştuğun
ve gün olur incecik urgan ipten geçer yolun