Çekmecelere sakladığım besteydin..
Söy
lemeye şartlandığım...
Bahçelere ekdiğim çiçekdin..
Baharla beraber yeşerttiğim...
Üşüdüğüm rüzgardın..
Ağaçlara ıslık çaldırtan...
Astığım suratımdaki gizemdin..
Saklı tutamadığım gizemim...
Satırlarını doldurduğum nameydin..
Seni yazıp doldurduğum...
Özlediğim yarınımdın..
Gelmezse diye tedirgin olduğum yarınım..

Gelip gelmeyeceğinden bihaber bir trenin vagonuna ekledim herşeyimi..derin bir iç çekerek el salladım..Ürkek ve titrek




Yalan sevdalardan nasibini alan kilitlediğimiz yüreğimiz gibi.
Gönül kapısını araladığımız da
Hasret kaldığımız sevda rüzgarı estikçe allak bullak olur yürek.
Gidenlerin ardından kurutmuştuk sevda çiçeklerimizi..
Boynu bükük kalmıştı umutlarımızın.



Sevda rüzgarının esmesiyle alabora olan yüreğimiz
Yelken açar yeni sevdaya..
Belki bu son deyip inanırız her söyledğine
Anlamlarını kendilerinin bile bilmediği sözler söylerler bize
Gözlerimizin içine bakarak 'SENİ SEVİYORUM' derler..

'Seni Seviyorum' sözünü hiç düşünmeden kirletirler..





Sözler yalan söyler ama gözler asla derken.
Baktığımız gözler bile aslında
Y
A
L
A
N..


Yalan kattılar sevdalarımıza
Acımadan bir pul niyetine harcadılar umutlarımızı

Oysa yıllardır sevgiyi anlattılar bize
Seven sevdiğinin uğruna dağları delip geçme di mi?
İnsanlık tarihi var olmadan önce 'AŞK' yok muydu?
Şimdi masallarda mı kaldı o gerçek aşk'lar.
O günden bu güne değişen neydi..