Ki ben cümleleri yarım bırakmazdım..
Seni tanımadan önce..
Çünkü ayrılık, canlı cansız neyin üzerine bulaşırsa kara bir leke bırakacaktı..
Bu leke,
Bazen duman dolu bir oda da sessiz boğuluş,
Bazen gözyaşı,
Bazen acı,
Bazen ölüm..
Olabilirdi..
Ve,
Ben öldüm..
En azından öyle hissettim.
Gökkuşağının altından geçemeden çaldılar hayallerimi.
Kuşlar ağladı.
Yem atanlar bıçaklandı.
Başka yerlere göç ettiler.
Hani bazı filmlerin acı dolu sahnelerini seyredemediğin için gözünü kapatır korkarsın ya.
Onun gibi.
Sonra simitçiler simit vermedi daha bana.
Kime gidip istediysem terslediler.
Boş banklara bile damsız oturmak yasaklandı.
Belediye parklardaki salıncakları mühürledi.
Hayal çalmak suç sayılmazken,
Gidenin arkasından şiir yazmak suç sayıldı..
Yine de,
Hak verdim.
Dönmesini beklemek aptallık denildi.
Güldüm, geçtim.
Ama,
Seni anamadım hiç.
İzin vermediler..
..
Kaçmak istedim bu şehirden hemen..
Jiletlerimi, neşterlerimi bir bavula koyup.
Param olmasa da yaşayabilirim diye düşündüm.
Elbet gideceğim yerler de bi aşk acısı çeken bulurdum.
Ve ücretle bileklere itinayla neşter atılır sloganıyla cep harçlığımı çıkarabilirdim.
Belki de?
Cesaretsiz olanlara cesaret verebilirdim.
Senden bana kalan bir tek acımasızlık vardı.
Ve ben,
Acımasız olmuştum..
İyilik yapmak istiyordum aslında.
Çünkü nefes almak acı verecekti herkese,
Bizzat yaşıyordum bunu.
Biliyordum!
Ama bunu da yapamadım.
Ben yarım da kalsa hayaller, son veremezdim onlara.
Neden mi?
Demiştim ya cümleleri bile yarım bırakmayı sevmem diye.
İşte bu yüzden..
..
Aslında,
Bilmediğin çok şey var küçüğüm.
Seni anmama izin vermediler ya hani.
Ben,
N'aptım biliyor musun?
O simitçilerden simit çaldım önce.
Onları kuşlara yem olarak attım.
Ve bıçaklandım.
Sürüklene sürüklene salıncaklarda oturdum.
Tutuklandım..
Cezam : daha çok SENSİZLİK oldu.
Dolu dolu şiirler yazdım arkandan,
Suç işledim bile bile.
Sicilim, harf harf, sayfa sayfa SEN yazılsın diye.
Dönmeni bekledim sonra.
Aptal dediler..
Galiba,
Hiç utanmadım.

Sonra farkettim!
Seni de yarım bırakamamışım içimde..
Neden mi?
Dedim ya,
Yarım bırakmaları sevmiyorum..
Sevmiyorum işte!