Araştırmada erkeklerin en çok korktuğu ve kaçtığı kadının ise ‘‘kendi fikrinde ısrar eden’’ kadın olduğu da belirlendi. Araştırmaya katılan erkekler, bu karakter özelliğine hiç olumlu yanıt vermediler.
Prof. Dr. Godenzi, araştırma sonuçlarını erkeklerin kadınları kendilerinden farklı görme arzusunun somut bir ifadesi olarak yorumluyor. Prof. Godenzi, kadın ve erkekler arasındaki fırsat eşitsizliğini kadını erkekten farklı tutan bu bakış açısının meşrulaştırıldığını vurguluyor. Prof. Dr. Godenzi, kadınlara yönelik şiddetin temelinde de ekonomik gücü elinde bulundurma faktörünün geldiğini vurgulayarak ‘‘Günümüzde gelir ve mülkiyet, yani ekonomik güç, sadece cinsler arasındaki eşitsizliği etkileyen asli faktör değil, aynı zamanda kadınlara yönelik şiddetin temeli’’ diyor. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların, erkeklerden daha fazla çalıştıklarını ileri süren Prof. Dr. Godenzi, ‘‘Buna rağmen dünya gelirinin yalnızca küçük bir bölümünü elde eden kadınların mülkiyetinde bulunan mallar da dünyadaki tüm mülkiyetin yüzde 1'inden daha az bir oranına karşılık geliyor’’ diyor.
Aile erkek için önemli
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, erkekler için aile önemli bir yer tutuyor. Yaşları 18 ile 49 arasında değişen ve yaklaşık bin kişiyi kapsayan araştırmada, erkeklerin yüzde 61'i yaşamlarındaki en önemli konunun aileleri olduğunu bildirdi. Araştırmaya göre, erkeklerin yarısı zamanlarının çoğunu aileleriyle geçirmeyi tercih ediyor. Playboy dergisinin araştırmasından, erkeklerin seks tercihlerinin de yaşlara göre değiştiği sonucu ortaya çıktı. Buna göre, erkekler 20'li yaşlarda Pamela Anderson, 30'lu yaşlarda Sandra Bullock, 40'lı yaşlarda ise Demi Moore'u çekici buluyor.