kuşlar uçuyordu uzakta bir yerde
gözlerim bir hüzünlü bir deli orman
ne eser durur hala asıyan yollarında
hatıraları aralayan rüzgar
bakardım vurur gibi
çıplak bir gurur gibi
bir sırrı hem söyler hem korur gibi
bir sırrı hem şöyle hem korur gibi
bir selamamın izi bile kalmadı senden
kırmızı bir sonbahardi geçti üstümüzden
yarım kalmış sözler mahçup hayaller
aşılmıştı aramızda öyle
gittin sanki döner gibi
söylenmez keder gibi
bir çınar gölgesini terkeder gibi
kurulmamış cümleler sanki salkım saçak
şimdi artık susma vakti yağmur yağacak