Partneriyle cinsel ilişkiye giremeyen, başarısız olmaktan ve hayal kırıklığı yaratmaktan korkan erkekler ve doktora giderek sorunlarına çare bulmaktan korkan çiftler…
Cinsel sorunlar konusundaki karnemizi ve bu konudaki bilimsel gerçekleri bu defa erkek cinselliğine ayırıyoruz.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Androloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, erkeklerin cinsel sağlık sorunları arasında; erken boşalma ve sertleşme konularının ilk sıralarda yer aldığını ve Türk erkeklerinde sertleşme sorununun Amerika ortalamasına göre yüzde 20 daha fazla görüldüğünü söylüyor. Ağır sertleşme sorununa Türkiye ve Amerika’ da yüzde 10 oranında rastlanırken, hafif ve orta düzeydeki sertleşme bozukluğunun Türkiye’de daha çok görüldüğü dikkat çekiyor. “Türk erkekleri en küçük sertleşme problemini bile çok büyük bir sorun olarak algılıyor” diyen Prof. Dr. Kadıoğlu, bunun cinsellik konusunda yeterli bilince sahip olunmamasından kaynaklandığını söylüyor.
TÜRK ERKEKLERİ SERTLEŞME BOZUKLUĞUNDA ÖNDE
* TÜRKİYE – Yüzde 69
* AMERİKA –Yüzde 52
* DÜNYA – Yüzde 50 -70
SORUNLAR 40’LI YAŞLARDA BAŞLIYOR
Cinsellikle ilgili sorunlar 40’lı yaşlardan itibaren ortaya çıkıyor. Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, sertleşme sorunlarının 40’lı yaşlarda yüzde 40, 50’li yaşlarda yüzde 50, 60’lı yaşlarda ise yüzde 60 oranında görüldüğünü söylüyor. Sertleşme sorununu giderdiği düşünülen ilaçların yüzde 90’ına yakın bölümünün eczanelerde reçetesiz satılması ise sağlık açısından bir tehdit olarak görülüyor. Bunun nedeninin, hangi ilacın ne amaçla kullanılacağı, yan etkileri ve kullanılan diğer ilaçlarla etkileşimleri konusunda yeterli bilgi ve bilince sahip olunmaması olduğu belirtiliyor. Bu nedenle bu tip ilaçların üroloji doktoru kontrolünde ve reçeteyle alınması gerekiyor.
YÜZDE 90’I DOKTORA GİTMİYOR
Cinsel problemleri olan erkeklerin yüzde 90’ı tedavi için doktora başvurmuyor. Türkiye’de bu konuda ciddi bir sorun olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kadıoğlu, 7 milyon erkeğin sertleşme problemi yaşamasına rağmen doktora başvuranların sayısının 700 bini geçmediğini söylüyor. Bir diğer sorun ise cinsel sorun yaşayan kişinin kime başvuracağını bilmemesinden kaynaklanıyor. Doktora başvuran hastaların sorunlarını söylemekten ve rahatsızlıklarının ayrıntılarını anlatmaktan çekinmeleri ise konunun zorluk içeren bir başka boyutunu oluşturuyor.
PROSTAT MUAYENESİNDE GÖZ GÖZE GELMEK YOK
Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, “10 yıl önce prostat nedeniyle doktora başvuran hastalar prostat muayenesi olduktan sonra doktorla göz göze gelmemek için çaba gösterip şikâyetlerini fısıltıyla anlatmaya çalışırken, şimdi eskiye oranla daha rahatlar” diyor.
Hastaların sertleşme sorunlarının diğer organlarındaki bir hastalıktan farkı olmadığının kabul edilmesi konusunda eskiye oranla gelişme olsa da daha alınacak çok yol olduğu görülüyor.
“PENİSİM HASTA!” DİYEMİYORUZ
Dikkat çeken bir başka gerçek ise hastaların sağlık sorunlarını,“Gözüm görmüyor veya midem ağrıyor” cümleleriyle ifade ederken “penisim hasta” cümlesini aynı rahatlıkla söyleyemediklerini gösteriyor. Prof Dr. Ateş Kadıoğlu, bunun yanlışlığını ve sertleşme sorununun da bir organ hastalığı olarak algılanması gerektiğini belirtiyor.
ERKEK DOKTORA TEK BAŞINA GİDİYOR
Yurtdışında cinsel sorun yaşayan kadın ve erkekler, tedaviye çift olarak giderken, Türk erkeklerinin büyük bölümü, sorunun çözümü noktasında eşlerine haber vermeyip doktora yalnız gidiyor. Buna karşın kalp hastalığı, prostat ya da kanser gibi hastalıklar söz konusu olduğunda erkeklerin yanında eşleri oluyor. Bunun en önemli nedeninin, cinsellikte yaşanan sorunların çiftler arasında konuşulamaması olduğu belirtiliyor.
KAYGILI ERKEKTE SERTLEŞME SORUNU DAHA FAZLA
Geçmişte, erkeklerin cinsellikle ilgili sorunlarının çok büyük bölümünün psikolojik olduğu anlayışı günümüzde kabul görmüyor. Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, “Sorunlar genelde organik nedenlerle ve küçük belirtilerle başlıyor, tedavi edilmemesi halinde ise performans düşüklüğüne yol açıyor ve üzerine psikolojik nedenler ekleniyor” diyor. Cinsel sorunların yüzde 90’ının organik, yüzde 10’unun ise psikolojik nedenlere bağlı olduğu belirtiliyor.
Hayata kaygıyla bakan erkeklerde sertleşme sorununda rol oynayan psikolojik faktörler daha şiddetli oluyor. Bu erkeklerde cinsellikte başarısız olma tedirginliği diğerlerine göre daha yüksek bulunuyor.
SERTLEŞME SORUNUNA YOL AÇAN RİSK FAKTÖRLERİ
* Sigara
* Yüksek Tansiyon
* Obezite
* Diyabet
* Kolesterol yüksekliği
* Prostat kanser ameliyatı
SİGARA KULLANANLARIN YARISI SERTLEŞME SORUNU YAŞIYOR
*5 yıl boyunca günde 1 paket içilen sigara sertleşme sorununu yüzde 15 artıyor.
*10 yıl boyunca günde 1 paket sigara içenlerde sertleşme sorunu yüzde 30’ a çıkıyor
*15 yıl boyunca günde 1 paket sigara içenlerde sertleşme sorunu yüzde 70’ leri buluyor.
BÖLGELERE GÖRE SERTLEŞME SORUNU
Yapılan araştırmalar Türkiye’de; Marmara, Karadeniz, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşayan erkeklerde sertleşme sorununun diğer bölgelere göre daha az görüldüğünü gösteriyor. Bu durum Akdeniz usulü beslenmeden ve bu bölgelerde yaşayan erkeklerin risk faktörlerinin daha az olmasından kaynaklanıyor.
CİNSEL SORUNLARIN TEDAVİSİ VAR
Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, ağızdan alınan ilaçların cinsel sorunların tedavisinde yüzde 75 olumlu sonuç verdiğini söylüyor. Tedaviye sonuç alınamayan yüzde 15’lik grupta ise doktor hastaya enjeksiyon uygulaması öğretiyor. Bu tedavinin sonucunda hasta cinselliğini yeniden yaşamaya başlıyor. Her iki tedavinin de sonuç vermediği yüzde 10’luk gruba ise halk arasında “mutluluk çubuğu’’denen ve tıpta “balon” diye adlandırılıp şişirilebilen protezler takılıyor. Mutluluk çubuğu konusunda Türk halkının önyargıları bulunsa da bu yöntem yüzde 99 ‘luk yüksek bir başarı sağlıyor.
ERKEN BOŞALMA
Erken boşalma da çok sık görülen bir patoloji olarak değerlendiriliyor ve en az bir dakikanın altındaki boşalma erken olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, bu konuda Türkiye’de henüz piyasada olmamasına karşın Avrupa’da 20 den fazla ülkede satılan ve “dopoksetin” içeren bir ilacın ilişkiden bir saat önce alındığı takdirde boşalma süresini 3 katına çıkarabildiğini söylüyor. Boşalma sorununun tedavisi konusunda bazı sıkıntılar söz konusu olabiliyor ve bu ilaç, bir dakikada boşalan bir erkek tarafından kullanıldığında boşalma süresini 3 dakikaya çıkarsa bile bu erkek için tatmin edici bir sonuç olmayabiliyor.
CİNSELLİK HANGİ SIKLIKLARLA YAŞANMALI?
18 yaşındaki bir erkeğin fiziksel aktivitesiyle 60 yaşındaki bir erkeğin fiziksel aktivitesi bir olmayacağı için cinsellikten beklentilerin de doğru belirlenmesi büyük önem taşıyor. Peki cinselliğin hangi sıklıkta yaşanması gerekiyor? İşte öneriler...
* 18 yaşında her gün
* 20–30 yaş arasında haftada 2–3 kez
* 30–40 yaş arası haftada 2 kez
* 40–50 yaş arası haftada 1 kez
* 50 yaş sonrası iki haftada 1 kez cinsel ilişki kurmak ideal görülüyor.