1886 yılında Balıkesir'in Bandırma ilçesini Emre Köyü'nde doğdu. Ali Bey'in oğludur. Rüşdiyeyi ve Küçük Zabit Mektebi'ni bitirdi. Balkan Savaşları'na katılarak yaralandı. Birinci Dünya Savaşı'nda Sencer Eşref Bey'in yönetimindeki Teşkilat-ı Mahsusa'da çalıştı. Dr.Reşit Bey'in (Diyarbakır Valisi) ve Rauf (Orbay) Bey'in emrinde Irak ve İran'da görev yaptı. Bu arada yaralanarak Bandırma'ya döndü. Mütareke devresinin başlangıcında İzmir yöresinde bazı olaylara adı karıştı. Yunanlıların İzmir ve çevresini işgali üzerine Anadolu'ya geçen Rauf Bey'in ve Bekir Sami Bey'in uyarılarıyla Yunanlılara karşı eyleme geçti.
Ağabeyleri Reşit ve Yüzbaşı Tevfik Bey'lerle birlikte Bursa ve Balıkesir yöresindeki Kafkas göçmenleri arasından topladığı gönüllülerle önce Ayvalık, sonra da Akhisar ve Salihli yörelerinde Yunanlılara karşı savaştı. Örgütçü yeteneğiyle Yunanlılara karşı sağlam bir cephe oluşturdu. Yunan ilerlemesinin 'Milen Hattı' üzerinde durdurulmasında en büyük rolü aldı.
Emrindeki atlı güçlere 14. Kolordu Komutanı İzzet Yusuf Paşa tarafından 'Kuvayı Seyyare' adı verildi. 1920 yılı boyunca birlikleri, hem Yunan cephesinde hem de isyanların bastırılmasında vurucu güç olarak kullanıldı.
Bu suretle TBMM'nin toplanarak ülkenin yönetimini eline almasında önemli bir rol oynadı. TBMM hükümetinin dayanağı en güçlü Kuvayı Milliye Komutanı haline geldi. Kendisine resmen 'Milli Kahraman' ünvanı verildi. TBMM'de ayakta karşılandı.
Ayaklanma bölgelerinde verdiği yersiz idam kararları ve köyleri yaktırması kendisine karşı antipati uyandırmaya başladı.
Çapanoğulları'nın yönlendirdiği isyanı bastırmak için Yozgat yöresine gitti. Yunanlıların Bursa, Balıkesir ve Uşak yörelerini işgal etmeleri üzerine tekrar bu cepheye çağrıldı. Düşman saldırısının durdurulmasında büyük başarısı görüldü. Demirci yöresindeki savaşlarda üstün Yunan güçlerine karşı büyük bir başarı kazandı.
Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa, Moskova Büyükelçiliği'ne atandı. Yerine İsmet Bey getirildi. Bundan sonra Ethem Bey ve kardeşleri ile hükümet arasında anlaşmazlıklar başladı.
Durumu değerlendiremeyen Ethem Bey ve kardeşleri çeşitli olaylar karşısında yaptıkları hissi çıkışlarla siyasi hasımlarının eline yeni kozlar verdiler. Yusuf İzzet Paşa, Hakkı Behiç Bey gibi aydın ve niyetli hemşehrileri tarafından kendilerine yapılan bazı uyarıları da değerlendiremediler.
Böylece 1920 yılı sonunda, Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi birliklerini Kuvayı Seyyare üzerine sevketti. Yunan ordusu ile Türk ordusu arasında sıkışan Ethem Bey, Yunanlılarla mütareke yaptı.
İnfiale kapılarak TBMM'ne çektiği hakaretamiz telgraf, TBMM'nde bütünüyle aleyhine dönmesine neden oldu.
150'lik listesine dahil edildi
Lozan Anlaşması'ndan sonra devlet düşmanları için hazırlanan 150'lik listesine dahil edildi. Bunun üzerine önce Mısır'a sonra da Ürdün'e gitti. Buradaki Kafkas göçmenleri arasında sessizce yaşadı. Kardeşlerinin aksine, 150'liklerin affından sonra Türkiye'ye dönmedi. 1948 yılında Ürdün'ün başkenti Amman'da öldü.
ESERİ:
Anılarım
Çerkes Ethem
Berfin Yayınları / Anı Dizisi