KCK, örgütün yaklaşık bir aydır bölgede başlattığı yol kapatma eylemleriyle ilgili açıklama yaptı. KCK, eylem yöntemlerinin değiştirilmesini isteyerek, “Yol kesmeler, asayiş kurmalar, asker ve polis alıkoymalar bu dönemde yapılmamalıdır. Esnafların ve ekonomik işletmelerin faaliyetleri zorunlu olmadıkça durdurulmamalıdır, kepenkler kapattırılmamalıdır” dedi.
KCK: LİCE VE MESKAN'DAKİ EYLEMLER MEŞRU, FAKAT EYLEM BİÇİMİ DEĞİŞMELİ

ANF'de yayınlanan açıklamada KCK’nın Lice ve Meskan dağlarında yapılan eylemleri meşru bulduğunu ancak eylem biçiminin değiştirilmesini istediği belirtildi. KCK yol kapatma eylemleri yerine demokratik başkaldırıların geliştirilerek karakol ve baraj yapımlarına karşı mücadelenin sürdürülmesini istedi. KCK, demokratik başkaldırı eylemleri çağrısında bulundu.

KCK'nin açıklaması şöyle:

"Hareketimiz bir buçuk yıldır süren çatışmasızlık sürecinde AKP hükümetinin gecikmeden adımlar atması gerektiği konusunda uyarılar içeren iki önemli deklarasyon yayınlayarak sorumluluğunu yerine getirmiştir. AKP bu bir buçuk yıllık süre içerisinde hiçbir adım atmadığı gibi, ortaya çıkan demokratik çözüm zeminini çürüten bir politika izlemiştir. Kürt halkının tüm mücadelesi ve gösterdiği direnişler Kürt sorununun çözümüne ve Türkiye'nin demokratikleşmesine yöneliktir."

"YOL KESMELER BU DÖNEMDE YAPILMAMALIDIR"

Bundan sonra da karakol ve barajların yapımına karşı çıkmak ve Kürt sorununun çözümü için adımlar attırmak doğrultusundaki demokratik eylemlilikler devam etmelidir. Ancak yol kesmeler, asayiş kurmalar, asker ve polis alıkoymalar bu dönemde yapılmamalıdır. Yine mücadelenin çok önemli anlarında, ciddi olaylar ve katliamlar döneminde başvurulması gereken kepenk kapatma gibi protesto eylemlerin bu dönemde yapılmasında fayda bulunmamaktadır. Esnafların ve ekonomik işletmelerin faaliyetleri zorunlu olmadıkça durdurulmamalıdır. Çünkü bu tür eylemler ancak gerektiğinde etkili olur; zamansız yapıldığında ise zarar verici bir rol oynarlar.

"İMRALI'DAKİ KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ YÖNÜNDEKİ ÇABALAR SAHİPLENİLMELİ"

Demokratik ve meşru protestolar kesintisiz biçimde yapılırsa Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda demokratik halk baskısı sağlanmış olur. Halkımız ve demokrasi güçleri Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesinin ancak mücadeleyle olacağını bilmelidir. Önder Apo'nun İmralı'daki Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi yönündeki çabalarına tüm demokrasi güçleri sahiplenmeli ve demokratik mücadele Kürt sorunu çözülene ve Türkiye demokratikleşene kadar sürdürülmelidir.