Tersane (İstanbul) Konferansı (1876)


Meşrutiyeti kabul etmesi şartıyla başa getirilen II. Abdülhamit, tahta çıktıktan sonra Genç Osmanlılara verdiği sözü tutmamıştır.

Bu sırada İngiltere ve Fransa başta olmak üzere Batılı diğer devletlerin temsilcileri İstanbul'da bir araya gelerek bir konferans düzenlemişlerdir. Amaçları azınlık haklarını bahane ederek Osmanlıyı köşeye sıkıştırmak ve taviz koparmaktır. Konferansta;
• Sırbistan ve Karadağ topraklarının genişletilmesi
• Bosna-Hersek ve Bulgaristan'ın muhtariyetle yönetilmesi
kararlarını alarak Osmanlıya bildirmişlerdir. Bu gelişme üzerine devreye giren Genç Osmanlılar, II. Abdülhümid'e telkinde bulunarak, konferansta alınan kararların uygulamaya geçirilmesini önlemek amacıyla meşrutiyeti ilan etmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Bunun ardından II. Abdülhamit 23 Aralık 1876'da meşrutiyeti ilan etmek zorunda kalmıştır. Böylece Genç Osmanlılar amaçlarına ulaşırken, konferans ise başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
I. Meşrutiyet'in ilanı ile Osmanlı Devleti artık anayasal ve parlamenter rejime kavuşmuştur. Bu na göre Prusya anayasası esas alınarak Kanun-u Esasi adı verilen ilk Osmanlı anayasası kabul edil miştir. Kanun-u Esasi'ye göre Meclis-i Ayan ve Meclis-i Mebusan'dan oluşan bir parlamento bu lunacaktır. Meclis-i Mebusan'ın üyelerini halk ken di arasından, Meclis-i Ayan'ın üyelerini ise padişah ayanlar arasından seçecektir. Padişahın hakları Anayasa'da belirtilmiştir. Ancak yine de son sözü söyleme yetkisi padişahta bulunmuştur. Meclisi açma, kapama, tatil etme, çıkan yasaları onayla ma, hükümeti göreve getirme, azletme, kişileri sür güne gönderme gibi yetkiler padişaha aitti. Ayrıca hükümeti denetleme yetkisi de padişaha verilmiş, hükümet padişaha karşı sorumlu tutulmuştur. Bu durum Osmanlı meşrutiyetinin sembolik olduğu kanaatini uyandırmıştır. 12 Bölüm 119 maddeden oluşan Kanun-u Esasi'de yer alan diğer konular arasında; eşitlik, dokunulmazlık, eğitim, basın, vic dan, ticaret, sanat özgürlükleri, mahkemelerin açık ve bağımsız yapılması sayılabilir.