31 Mart Ayaklanması (1909)
II. Meşrutiyet döneminde Osmanlı ülkesinde yenilikçilikle gelenekçilik anlayışlarının çatıştığı gözlenir. Her iki anlayışın yayın organları birbirleri aleyhine gerginliği artırıcı yazılar yazmışlardır. Özellikle İttihatçılar, kendilerine karşı olan subayları ve devlet görevlilerini uzaklaştırarak, hatta bazılarını (Gazeteci Hasan Fehmi Bey) öldürerek İstanbul'da bir çatışma ortamı yaratmışlardır. Bu durum yabancı ajanların ülkede daha rahat çalışma fırsatı bulmasına yol açmış, onları da padişah II. Abdülhamid'e karşı düzenlenebilecek muhtemel olaylara karıştırmıştır.
işte bu ortamda istanbul'a yeni getirilen III. Orduya bağlı avcı taburlarının astsubay kesimi "Şeriat isteriz" sloganlarıyla Sultanahmet Meyda-nı'nda ayaklanma başlatmışlardır. Sadrazamın ve Meclis Başkanı'nın görevden alınmasını isteyen bu grup, tüm İttihatçıların da sürgün edilmesi gerektiğini duyurmuşlardır. Yani ayaklanma görünürde; meşrutiyet rejimine ve onun koruyucusu İttihat ve Terakki Partisi'ne karşı başlayan gerici (irticai) bir ayaklanmadır.
Padişah kan dökülmesini istemediğinden ayaklanmayı şiddetle bastırmaktan kaçınmıştır. Bunun üzerine İttihatçılar, Selanik'te oluşturdukları ve çoğunluğu Makedonyalı askerlerden oluşan Hareket Ordusu'nu İstanbul'a göndermişlerdir.
Mahmut Şevket Paşa komutasındaki Hareket Ordusu, padişahı kurtarmak gibi bir iddia ile İstanbul'a gelmiş ve ayaklanmayı bastırmıştır. Sıkıyönetim ilan edilen İstanbul'da kontrol tamamen İttihatçılara geçmiştir. İttihatçılar kısa bir süre sonra Meclis'ten, padişahın tahttan indirilmesi kararını çıkarmışlardır. Yerine de V. Mehmet yani Sultan Re-şad'ı getirmişlerdir. (1909)