Baltalimanı Ticaret Antlaşması (1838)

Rusya'yla Hünkar İskelesi Antlaşması'nı yaparak kendini sağlama alan Osmanlı işi şansa bırakmak istemiyordu. Hem İngiltere ile ilişkileri düzeltmek hem de onlardan gerekirse ekonomik bakımdan yararlanmak için bir ticaret anlaşması yapmayı uygun bulmuştur. Baltalimanı Antlaşmasının yapılmasında Mısır isyanının da payı vardır. Bilindiği gibi Mısır ekonomisi Osmanlı Devleti için oldukça önemliydi. Ancak Kavalalı Mehmet Ali Paşa, dış ticareti tekelinde tutarak, gelirleri Mısır'ın sanayileşmesine ve askerî gücün artırılmasına harcıyordu. Adeta devlet içinde devlet olmuştu. Kavalalının Mısır'dan hammadde ihracatını engellemesi bir taraftan İngiltere'yi ekonomik yönden etkilerken diğer taraftan Osmanlıyı siyasal yönden sıkıştırıyordu. İşte bu şartlar altında Dış işleri Bakanı Mustafa Reşit Paşa'nın gayretiyle bir ticaret antlaşması imzalanmıştır. Buna göre;
• Osmanlı Devleti'nde hammaddenin Batıya ihracını önleyen tekel sistemi (yed-i vahid) kaldırılmıştır.
• Osmanlı Devleti'nde % 3 oranında alınan ithalat ve ihracattaki gümrük vergisinin oranı değiştirilmiş; ihracatta % 12'ye, ithalatta ise % 5'e çıkarılmıştır.
• Yerli ve yabancı tüccarların ülkede ticari malları bir eyalete götürürken ödedikleri %8 oranındaki iç gümrük vergisi yabancı tüccarlar için kaldırılmıştır.
Baltalimanı Antlaşması bir bütün hâlinde incelendiğinde ortaya çıkan sonuç şudur:
Tekel sisteminin Mısır'da da kaldırılmasıyla Ka-valalının gelir kaynakları kurutulmuş, ordusu için gerekli ekonomik getiriler yok edilmiştir. Hatta bu durum Kavalalının yeniden isyan etmesine neden olacaktır.
Osmanlı ülkesine yabancı mal akışı (ithalat) artmış, Avrupa sanayisiyle rekabet gücü olmayan Osmanlı sanayisi korumasız kalmıştır. Böylece yavaş yavaş atölyeler kapanmış, tezgahüstü sanayi yapılamaz hâle gelmiştir.

Osmanlı Devleti'nin bağımsız dış ticaret politikası izleme imkânı I. Dünya Savaşı'na kadar kaybolmuş, ekonomi ve ticaret dışa bağımlı hâle gelmiştir.