Sened-i İttifak (1808)
Osmanlı Devleti'nde tımar toprakları 1702'de malikane usulüyle özelleştirilmiştir. Burada yaşayan reayanın hakları eskiden kanunlarla belirlenmiş olmasına karşın özelleştirmeden sonra kanunlar işlemez hâle gelmiş, reaya ırgata dönüşmüştür. Bu değişiklik eskinin tımar sahiplerinin yerine ayanların yani toprak ağalarının gelmesine neden olmuştur. Eskiden devletin işçisi olan reaya şimdi ağanın işçisi hâline gelmiş ve haklarından mahrum kalmıştır. Buralarda güçlenen ayanlar artık merkezden kopmaya, padişahı tanımamaya başlamışlardır.
İşte bu ayanların itaat altına alınması için Alemdar Mustafa Paşa'nın çabalarıyla bir senet yapılmıştır. Sened-i İttifak'ın esasları şunlardır:
• Bütün şartlar altında devletin emirlerine uyulacaktır.
• Her yerde kamu gelirleri hazine adına toplanacaktır.
• Sadece devlet adına asker toplanacaktır.
• Bu şartlara uymayanlar cezalandırılacaktır.
• İsyan eden ocaklara karşı bütün ayanlar devletin yanında yer alacaktır.
• Ayanlara, bu şartlara uydukları sürece karışılmayacaktı.
Sened-i İttifak'ta taraflar padişah ve ayanlardır. Ayanlar bu sözleşmeyle padişaha bağlı kalacaklarına, padişah ise onların varlığını tanıyacağına söz vermiştir. Bu durum padişahın yürütme gücünü baskı altına alması bakımından bağımsızlık anlayışına ters düşmektedir. Ancak asıl amacın padişahın otoritesini güçlendirmek olduğu dikkate alındığında kabul edilebilir gibi görülmektedir. Ayrıca bu belge padişahla belli bir grup arasında yapıldığından, padişahın otoritesine ters düşmesine rağmen demokratik bir çalışma veya anayasal bir belge değildir.