Düzensiz Kanama Nedir?
Normal bir adet kanaması düzeni olan bir kadın ortalama 28 günde bir (bu süre bir adet kanamasının başladığı ilk günden, diğer adet kanamasının başladığı ilk güne kadar geçen süredir) kanama görür ve bu kanama 3-7 gün arasında devam eder. İlk günlerde nispeten daha fazla olan kanama yavaş yavaş azalarak en geç 7 günde tamamen biter. Tüm bu adet dönemi boyunca kadın ortalama olarak 40 mililitre kan kaybeder. Bazı kadınlarda ek olarak iki adet kanamasının ortasına denk gelen yumurtlama döneminde birkaç damla süren lekelenme tarzında kanama olabilir. Bu kadınlarda yumurtlama esnasında oluşan bu kanama her ay tekrar eder ve normaldışı bir durum olarak kabul edilmez.
Yukarıda anlatılan düzenden her sapma düzensiz kanama olarak tanımlanır. Her düzensizlik tipinin kendine özgü nedenleri ve tedavi şekilleri olduğundan tanı koyma aşamasında kadının doktoruna düzensizliği iyi tarif edebilmesi çok önemlidir.
Üreme çağında olan ve aktif cinsel yaşamı olan bir kadında düzensiz kanamanın en sık görülen nedenlerinden biri gebeliğe bağlı oluşan sorunlardır. Bu nedenle düzensiz kanaması olan bir kadında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı'nın size soracağı ilk soru muhtemelen "gebelik söz konusu olabilir mi?" olacaktır. Etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanıyor olsanız dahi bu yönde incelemeler çoğu durumda yapılır.
Adet kanaması düzensizliklerinde diğer önemli bir etken de tiroid bezi hormonlarının eksik veya fazla olmasıdır. Bu hormonların azlığı veya fazlalığı durumunda adet kanaması düzeni sıklıkla bozulur.
Düzensiz kanamalar aşağıdaki özelliklerden birini veya ikisini gösterirler ve bu özelliklere göre tanımlanırlar (Hızlı bilgi almak için size uyan sorunun ilgili linkine tıklayın)
Adet Görememe ("amenore")
Adet kanamasının üst üste üç kez gecikmesi veya en az 6 ay boyunca adet kanamasının olmaması veya hiç gerçekleşmemiş olması durumudur.
Seyrek (Gecikmeli) Adet Görme ("oligomenore")
Yıllık görülen adet kanaması sayısının azalmış olması (adet döngülerinin 35 günden daha uzun sürmesi) durumudur.
Sık Adet Görme ("polimenore")
Yıllık görülen adet kanaması sayısının artmış olması (adet döngülerinin 21 günden daha kısa sürmesi) durumudur.
Aşırı Kanamalı veya Uzun Süreli Adet Görme
("hipermenore" veya "menoraji")
Bir döngüde görülen kanama miktarının veya gününün artması durumudur.
Az Kanamalı veya Kısa Süreli Adet Görme ("hipomenore")
Bir döngüde görülen kanama miktarının veya gününün azalması durumudur.
Ara Kanaması ("metroraji")
Olağan kanama günleri dışında kanama görülmesi durumudur.
İlişki Sonrası Kanama
İlişkiden hemen sonra veya ertesi günü beklenmedik bir şekilde kanama görülmesi durumudur.
Çocukluk Çağında Kanama
Henüz ergenlik dönemine ulaşmamış bir kız çocuğunda vajinal kanama olması beklenmez ve mutlaka nedeninin aydınlatılması gerekir.
Ergenlik Çağına Özgü Sorunlar
Ergenlik çağı adet kanamasının başladığı ancak henüz nispeten düzensiz olduğu bir dönemdir. Bu dönemde kendine özgü bazı sorunlar ortaya çıkabilir.
Menopoza Geçiş Döneminde Görülen Sorunlar
Menopoz dönemine geçiş, kadınların bir kısmında adet kanamalarının birden kesilmesi şeklinde olabileceği gibi, bir kısmında çeşitli düzensiz kanamaların olduğu bir geçiş dönemini takip edebilir.
Menopozda kanama
Kadınlar neden adet kanaması görürler?
İki adet kanamasının ilk günleri arasında kalan ve döngünün amacı rahimi gebeliğe hazırlamaktır. Bu döngünün düzenli olarak işlemesine hem fizyolojik hem de ruhsal süreçler katkıda bulunur: Her adet kanamasının ilk gününde beyinde bulunan hipofiz adlı salgı bezinden salgılanan bir hormonun etkisiyle yumurtalıklardan birinin içinde bir yumurta hücresi olgunlaşmaya ve östrojen hormonu üretmeye başlar. Bu hormon rahim iç tabakasının kalınlaşmasından ve gebelik için ön hazırlıkların tamamlanmasından sorumludur. 14 gün süren bu kalınlaşma döneminde yumurta hücresi etrafında sıvı birikimi olur ve yumurtalık yüzeyinde yaklaşık 18-20 mm. çapında içi sıvı dolu olan ve folikül adı verilen sıvı kesesi ortaya çıkar. Bu olaylar esnasında hipofizden salgılanan diğer bir hormonun kanda seviyesi belli bir aşamaya yükseldiğinde bu gelişen folikül çatlar ve içindeki olgunlaşmış yumurta hücresi serbest kalır. Bu hücre Fallop tüpü içine girerek burada ilerlemeye başlar. Fallop tüpü içinde yumurta hücresi bir sperm hücresiyle karşılaşır ve döllenme gerçekleşirse gebelik başlar.
Yumurtlama gerçekleştikten hemen sonra kanda östrojen hormonuna ek olarak progesteron hormonu da yükselmeye başlar. Bu hormon rahim iç tabakasını döllenen yumurtanın yerleşmesi ve gebeliğin devam etmesi için uygun hale getirir ve bir anlamda östrojen hormonunun burada yaptığı ön hazırlıkları tamamlar. Gebelik oluşmazsa kanda hormon seviyelerinin düşmesiyle belli bir süre sonra rahim iç tabakası dökülmeye başlar. Bu dökülme kanamayla birlikte olur. Adet kanaması adı verilen bu kanamayla birlikte rahim iç tabakası yeni adet döngüsündeki muhtemel bir gebelik için tekrar hazırlanmaya başlar ve yukarıdaki olaylar yeniden başlar.
Adet kanamasının zamansal olarak düzenli olmasını sağlayan en önemli mekanizma yumurtlama ve buna bağlı olarak salgılanan progesteron hormonudur. Yumurtlama herhangi bir nedenle gerçekleşemezse rahim iç tabakası östrojen hormonu etkisi altında kalınlaşmaya devam eder ve beklenmedik zamanda, sıklıkla gecikmeli olarak ve yine sıklıkla normalden fazla kanama olur.
Tüm hormonal mekanizma beyin üst merkezlerinin denetimindedir ve psikolojik etkenler hormonal salgılamayı etkileyerek adet kanaması düzeninde değişikliklere neden olabilirler.