FIFA Dünya Kupası'nda oruç tutmanın performansı düşüreceği kaygısını taşıyan Müslüman futbolcular kadar orucun performansını artıracağına inanan oyuncular da bulunuyor.
Hayatını futboldan kazanan Müslüman sporcular için 28 Haziran, yalnızca 2014 Dünya Kupası'nın 2. tur maçlarının değil aynı zamanda Ramazan ayının da başlangıcı olması bakımından ayrı bir önem taşıyor. Çünkü 4 yılda bir düzenlenen ve milyonlarca insanın gözlerinin üstünde olduğu FIFA Dünya Kupası'nı kazanmaktan başka bir şey düşünmeyen üst düzey profesyonel futbolcuların, takip etmesi gereken sıkı bir beslenme programı var. Turnuvanın Brezilya gibi sıcaklık ve nem oranının yüksek olduğu bir ülke de düzenlendiği de hesaba katılırsa "oruç" ibadetini yerine getirmek isteyen oyuncuların işi bir kat daha zorlaşıyor.
Adını 2. tura yazdıran takımlar arasında yer alan Belçika'dan Mousa Dembele, Marouane Fellaini, Adnan Januzaj, Fransa'dan Karim Benzema, Mamadou Sakho, Moussa Sissoko, İsviçre'den Xherdan Shaqiri, Gökhan İnler, Admir Mehmedi, Almanya'dan Mesut Özil, Sami Khedira, Shkodran Mustafi, Nijerya'dan Ahmed Musa ve tarihinde ilk kez grup aşamasını geçen Cezayir'in öne çıkan isimleri Sofiane Feghouli ile Islam Slimani bu futbolculardan yalnızca bazıları.
"Ramazan cumartesi günü başlıyor ancak çalıştığım için oruç tutamayacağım" diyen Almanya Milli Takımı'nın önemli parçalarından Türk kökenli orta saha oyuncusu Mesut Özil örneğinde olduğu gibi bazı isimler performanslarının düşeceği kaygısını taşıyor.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İhsan Çapçıoğlu, İslam'ın zorluk içeren durumlar için mensuplarına ruhsat verdiğini hatırlatarak, "Oruç, ruhsal olduğu kadar fiziksel bir zorluk da barındırıyor. Hele yazın en sıcak, en uzun günlerinin yaşandığı temmuz ayına denk gelmesi, fiziksel açıdan zorluğu bir kademe daha arttırıyor. Hayatını futbol oynayarak kazanan Müslümanlar, bu ruhsatı kullanıp oruç tutamadıkları gün sayısınca onu bir şekilde kaza edebilir" değerlendirmesini yaptı.
"Oruçluyken de yüksek performans gösterilebilir çünkü başarı Allah'tandır"
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öznur Özdoğan ise insanın beden, zihin ve ruhtan oluştuğunu ve ibadetlerin de tüm bu boyutları kapsadığını dile getirerek, "Oruç denildiğinde akla ilk bedenle ilgili bölümü geliyor ama oruç, zihnen akıldan olumsuz düşüncüler geçirmemek, ağızdan kötü söz çıkarmamak, ruhen de yaradanla bağlantı içinde olmak gibi boyutlara sahip bir ibadettir. Bu yüzden insanlar çeşitli gerekçelerde beden boyutunu yapamasalar bile diğer boyutlarıyla oruç ibadetini yerine getirebilirler" diye konuştu.
Ülkesini tanıtmak veya yeteneğini göstermek isteyen bir profesyonel sporcunun "Orucu bedenimle tutamayacağım, zihnim ve ruhumla bunu yapacağım" demesi halinde oruç tutamadığı günleri sonradan tamamlayabileceğini ifade eden Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aslında insan oruçluyken de yüksek performans gösterebilir, çünkü başarı Allah'tandır. Oruç tutmak, gücün kaynağının yaradan olduğuna inanan birini motive bile edebilir. Burada doğru dengeyi kurmak, kişinin kendi bedeni ve ruhunu ne kadar tanıdığıyla ilgilidir."
Özdoğan'ın bu bakış açısı, her ne kadar takımı 2. turu göremese de "ramazan ayının oyuncuları güçlendirdiği"ni savunan Fildişi Sahilli Kolo Toure ile de paralellik gösteriyor.
Aynı görüşü, Cezayir Din ve Vakıf İşleri Ulusal Koordinatörlüğü Başkanı Celul Hicimi de paylaşıyor. Dünya Kupası'nın 2. turunda Almanya ile karşılaşacak Cezayir Milli Takımı oyuncuları için "Cezayir Milli Takımı oyuncularının, ikinci tura yükselmeleri durumunda, maçların oynandığı ülkede günlerin kısa ve sıcaklığın nispeten düşük olması nedeniyle ramazan orucunu tutmaları gerekiyor” görüşünü ifade etti. Kur’an’daki “Oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır” ayetine istinaden oruç tutmaları tavsiyesinde bulunan Hicimi, “Ancak zararı dokunacaksa o zaman oyuncular oruçlarını bozabilirler” diye de ekledi.
Hicimi, FIFA yetkililerine, Cezayir takımının ikinci tura çıkması durumunda oynayacağı maçların, gece yapılması yönünde talepte bulundu.
Diyetisyenler, profesyonel sporculara orucu önermiyor
Gençlerbirliği Spor Kulübü Beslenme Uzmanı Beril Yılmaz, hem aktif spor yaşamını sürdürmek hem de inancı gereği görevini yerine getirmek isteyen futbolculara, oruç tutmayı önermediklerini belirtti.
Sporcunun oruç tutması halinde ekstra bir beslenme düzeniyle kişiye özel bir program uygulanmasının öneminin üzerinde duran Yılmaz, "Sporcunun normalde olduğu gibi bu zamanlarda da karbonhidrat ağırlıklı beslenmesi gerekiyor çünkü glikojen depolarını en iyi bu şekilde doldurabiliyoruz. Sıcak bir döneme denk geldiği için su ekstra önem kazanıyor. 17-18 saatlik bir susuz kalma durumu söz konusu. İftarda, sahurda ve bu ikisi arasında bol bol sıvı tüketilmeli. Çorba, ayran, limonata, yoğurt bolca tüketilebilir. Sütlü ve meyveli tatlıların yanında şeker yerine bal ve pekmez tüketilebilir" önerilerinde bulundu.
Yılmaz, "Dünya Kupası gibi önemli bir organizasyonda, sporcularda fazlaca stres yaşanacaktır. Bu tür durumlarda sporcularda şeker düşüklüğünü çok görüyoruz. Bu açlıkla birleştiğinde hipoglisemi komaları ve baygınlıklar olabiliyor. Sporcu maça asla düşük şekerle çıkmamalı. Daha önce bu tür hipoglisemi atakları yaşayan sporculara ise oruç tutmayı kesinlikle önermiyoruz" değerlendirmesini yaptı.