Biz neciyiz burada?Madem söylediklerimiz bir işe yaramıyor, madem kavgamız büyüdükçe ve açığa çıktıkça bize gösterilen dişlerin sayısı artıyor:Gelin kavgayı bırakalım, teslim olalım;Ya da maskeler bu derece düşmüşken son bir hissa verelim!***25 yıl önce konuşulan sorunlar hala konuşuluyor!1985’in Anayasası hala geçerliliğini koruyor!1983’ün belirsizliğe kurulan Cumhuriyeti, belirsizliğini korumaya devam ediyor!O günden bu yana parça parça satılığa çıkarılmışçasına bozguna uğratıldık.Yalnız bozguna uğratılmışlığımız değil, halkın mücadelesi hep görmezden geliniyor.Halkın söyledikleri yerine halk adına karar verenlerin dayatmaları sürüyor!Biz bunlara dur diyemedik! Sürükledikleri noktaya hep sürüklendik. Ağlasak da çırpınsak da onların bildiğinden şaşmadık. Kendi mücadelemizi onlara teslim ettik.Pişman olsak da onların yolundan şaşmadık. Devam ettikçe battık. Battıkça devam ettik…Açık ve uzak görüşlü bir liderimiz belki de hiç olmadı. Olması muhtemelleri de halkla aynı kefeye koyup eritmeyi tercih ettiler.Seyrettik!Yıllardır, Kıbrıslı Türkler üzerinde oynanmakta olan oyunlara da, bizler üzerinden elde edilen çıkarlara da, adadaki stratejik çıkarları olanlara karşı durmayı da denedik.Hiç “Hayır” demedik.Gördüğünüz gibi halkta yaratılmaya çalışılan farkındalık dışında koskoca bir “HİÇ” dışında hiçbir şey kazanmadık! Kazananların ceplerine işleyip durduk. Bizlerin kaybı onların kazancı oldu. Onlar kazandıkça onlar için “EVET”leri sürdürdük.Farkındalık yaratıldı da, etkisi ne oldu ki? O da “HİÇ”!Hiçbir “EVET” fayda etmedi bize. Ne 1985, ne 2004… Şimdi olacak mı?Zaten farkında olan çevreler dışında yeni çevrelerin dikkatini de çekemedik! Çekemedikçe ittik aslında. Yine onlara yaradı çırpınışlar…Somut kazanç eksikliği hep ateş püskürttü bizlere. Ateşin zararı da yine bize oldu.Birbirimizi suçladık durduk.SONUÇ:Kimse bizi sallamıyor.Kimse bizi insan yerine koymuyor.Kimse bizi toplum yerine koymuyor.Hep bir yerlere yamaymış gibi muamele görüyoruz.Biliyorum ki hepimiz bunu anlayacak kadar tecrübeliyiz.Ancak unutmamalıyız ki bunu ifade edenlere karşı koyacak kadar da tecrübeliyiz.***Unutmayınız!Hiçbir mücadele sonuçsuz kalmamıştır.Hiçbir haksız kazanç cezasız kalmamıştır.Er ya da geç haksız kazançlar da haksızlık yaratan ilişkiler de ortaya çıkar.Cezalandırılır da...Belki kişilerin ya da kesimlerin cezalandırılması yıllardır kaybettiklerimizi yerine koymaz.Ancak Kıbrıslı Türkler üzerinde uygulanan oyunların da, duyulmayan haykırışların da sonu yok.İşte bunun için ne yaşadığımız coğrafyanın, ne bizim, ne de geleceğimizin hiçbir işine yaramayan bazı uygulamalara kapılarımızı sonuna kadar açmanın kime ne kazandırdığını; kazanıldığı iddia edilenlerden hangi kesimlerin faydalandığını, bu arada halk ve geleceğimizin ne gibi çıkarlarını olduğunu sorgulamak şart oldu.Bir de ANAYASA REFERANDUMUNU sorgulamak şart oldu… Bir gününüz var. Hiçbir şey için geç değil.