Şimdi, diyorum.
Şimdi.
Bir deniz,
denizde vapur
gökyüzünde martı
semaverde çay olmalı
Bir de çaya yar..
Şimdi, diyorum.
Şimdi.
Bir deniz,
denizde vapur
gökyüzünde martı
semaverde çay olmalı
Bir de çaya yar..
Bir Kitap Dolusu cümle Ağladım O'na, Anlamadı. Gülümsedim.
Sen Edebiyatı Sevmiyorsun dedim. Hem Çay da Soğumuştu Artık. . .
İçim Kalktı, Ben Kaldım Orda, Anlamadı..
Buruşturularak atılmış bir kağıt parçası
gibiyim. İçimde kalkıp gidenlerden doğan
boşlukların ağırlığı. Ve sevmek. Ve
korkmak. Ve nasıl,uzaydaymışım gibi
yalnızım...
Bazen okuduğumuz bir kitabı, hiç sevmediğimiz halde sonuna kadar bitiririz..Bazen'de hiç anlamadığımız birini, bizi bitirene kadar dinleriz.
Sonuçta amaç birşeyler öğrenmek değil mi. Öğrendik işte
SUSKUN SANIYORLAR BENİ, değilim.
Anlaşılmadığım ve anlamadığım bir dünyada kelimelere küsüm sadece.
YALNIZ SANIYORLAR BENİ, değilim, kimsenin kalabalığı olmadım ve kimseyide kalabalık edemem bundan sonra dünyamda, bu da benim tercihim.
GÜVENSİZ SANIYORLAR BENİ, değilim. Sadece kendi içimde kendime göre bir dengem var, ve bir daha kırılırsam toparlanamama endişesi taşıyor yüreğim.
BU YÜZDEN ŞİMDİLİK SADECE KENDİME GÜVENİYORUM.
Anlamakta zorlandığım bir dünyada, anlaşılmayı zaten beklemiyorum...
BEN BÖYLE İYİYİM...
Gerçeklik arıyorum şimdi yüzlerde; oysa kendi gerçekliğim bile uzağımda...
Rutin hayallar kuruyorum, aydınlanmaz bir gecenin karanlığında...
Ve bundan yıllar evvel birinin söylediği o söz kulaklarımda;
"Her gülümseme sahtedir biraz"...
Her gülüşün altına bir üzülüş, her üzülüşün ardına da bir gülümseme sakladık. Hüzünlerimizi de sahteleştirdik sonra, sevinçlerimizi kursağımıza hapsettik ve gülümsedik bir kez daha; yine sahte, yine yersiz, yine anlamsız...
Ey aşık, hani özlem çekiyorsun ya sevgiliye !
Bil ki sevgilidendir özlemin özü. Odur asıl sana özlem duyan.
Çünkü o tutuşturmayınca alevi, kimsede olmaz ateş...
Ve aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer ...
Gönlümün Kıyameti
Kıyamet uykusuna yattım..
Mahşere kadar uykuda gönlüm..
Bi çare bekliyorum büyük günü...
Yer yarılıp gök kubbe açılsa da
... Açılmaz gönlüme vurduğum kilitler bilirim...
Her sese aşinadır gönül kulağım duyarım tanırım elbet,
Lakin İsrafilin sür'una değildir bir tek,
Hadi İsrafil...
Üfle de Sür'a..
Gönlümün kıyameti kopsun üflendiği yerden.......
Herkes senin adının ne olduğunu merak ediyor.
Ben bile unuttum adının ne olduğunu.
Hani sana hep ''aşkım'' diyordum ya? Adın ''AŞK'' kalmış dilimde...
NEDEN ağlıyorsun yüreğim..?
NEDİR bu kızgınlığın hayata..?
NE yüzün gülüyor NE DE zevk alabiliyorsun hayattan..!
GÜNLERDİR kendi köşene çekilmiş kaçıyorsun adeta İNSANLARDAN..!
Korkarcasına YARINLARDAN..!
...Ölmeyi bile düşünüyorsun zaman zaman..!
NEDEN neden yüreğim..?
YOKSA, yoksa..!
ASKI mı özledin..?
FIRLATIP atmak isterken onu yüreğinden;
Gölgesi gitmiyor mu gözlerinden
Şu anda 36 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 36 misafir)