Karanlıkta kalan düşüncelerimiz çoğu zaman farkında olmasak ta bir diken gibi gönlümüze batar.
Hem bize hem de sivri edepsiz dilimizle karşımızdakinin gönlüne batar acıtır kanatır gönlü.
Bazen sakin sakin dolaşır farkına varmayız bazen fırtınalar estirir yalnızlığa mahkûm eder işte o zamana anlarız yıkan yok eden düşüncelerimizin edepsizliğini.
Neden ise o edepsiz düşüncelerimizi frenleyemeyiz yokuş aşağı sağa sola önüne gelene çarparak ilerlemeye devam eder ve en sonunda yere düşerek ağzı gözü kan içinde kalınca durur.
Tabi hoş bir davranış değildir ama nedense kör olasıca nefis ve şeytana uyarak sırıtarak edepsiz düşüncemizin haklılığına dem vururuz. Ya bu nu terk edeceksin ya da peşinden sürüklenerek tek başına karanlıklarda yaşayacaksın.
Bu da çok kötü en güzeli fikirlerin düşüncelerin hepsine saygı duymak düşüncelerimizin renk mozaiği içindeki renklerine hayran olmaktır kabullenmektir saygı duyarak tüm düşünceleri.
Yumuşak latif engin tahammülün sahilinde gezerek mutluluğu gönlüne kurdele yaparak ve aynı zamanda bu mutluluk kolyesini herkese dağıtmak gerektiğini bilmek en güzelidir.
Sakin rahat gözleri ışıl ışıl parlayan bir geleceğe doğru gönüllerin ayrı düşünceleri ışığı altında beraberce yürümek gelecek ve mutluluk vaat eder.
Gönül sazımıza az dokunalım bakalım ne söyleyecek
Mutlulukları kurdele yap tak göğsüne
Bomboş yüreğime de tak bir mutluluk kurdelesi
Karanlık düşüncelere ışığımız ile aydınlatalım
Mutlulukları kolye yap tak göğsüne
Ağlamalar bitsin gönüllerde
Gülüşmeler mutlulukla dönsün etrafımızda
Sen ben duymazsak feryadı çığlığı
Tüm duyacak ağlayan gönüllerin sesini adam akıllı
Gülmeyi sevmeyi beraber öğrenelim
Öğrenelim de mutluluk ile gülelim
Gülelim de sevda sahilinde gezelim
Gezelim de mutsuz gönüllere mutluluk dağıtmak için kuş olup uçalım