Dile getirilmeyen bir öfkedir bazen suskunluğumuz…
Hassas ve kırılgan bir tepkidir…Küçücük bir hatırlatmadır belki…
Fark edilmesi ve onarılması incelik ister…
Bir içe kaçış ve söylenemeyenlerin biriktirilmeye başladığı yerdir susmak…
Güven ve sevginin içten içe çürümeye başladığı yerdir
ve gitmek zamanının ertelenmiş halidir susmak…
Hayata karşı bir susuştur bu kez yaşanan…
Bizi can evimizden vuran bir kayıp,
yaşanan büyük bir acı, ölesiye bir çaresizliktir yaşadığımız…
Söylenecek hiçbir sözümüzün adrese teslim olmayacağından emin olduğumuz,
bütün sözcüklerin anlamını yitirdiği bir yerdeyizdir…
Hayatın bize bir şey katamadığı ve bizim de hayata bir şey
katmak için anlamımızı kaybettiğimiz bir yer…
Belki de boş gözlerle, algılamadan bir seyirdir hayat o noktada
ve belki de amacı ve beklentisi olmayan,
bir mesaj kaygısı taşımayan ve hedefi olmayan tek susuştur yaşadığımız…
her susku bir şey anlatır yine de ve her suskunun bir nedeni vardır
ve her susku içinde pek çok sesi hapseden sessiz bir eylemdir…