6 Temmuz 2014, Pazar

Öğrencilerin tribünde kendilerini izleyen yakınlarının önünden geçip gittiği ve sonunda kep fırlattığı klasik mezuniyet törenleri geride kaldı. Şimdi yeni moda, pankart açmak. ODTÜ’nün açtığı kervana diğer üniversiteler de katıldı. İşte pankartlı mezuniyet törenlerinin kısa tarihi.

Gezi olayları Türkiye’de birçok şeyi değiştirdi fakat bunlar arasında en kalıcısı, sanırız gençler arasında yeni bir dil oluşturması oldu. Olaylar sırasında bazıları gerçekten ‘orantısız zeka ürünü’ diye nitelendirilebilecek çok özgün pankartlar açılırken, zaman zaman da bazı kesimleri incitebilecek söylemler ve ‘ulusalcı’ sloganlar dile getirildi. Çok beğenildiği de oldu eleştirildiği de. Fakat şöyle bir gerçek ortaya çıktı ki, bundan böyle ‘90’lılar ve sonrası’ olarak adlandırılan kuşak, siyasetçilere olan tepkilerini de kelime oyunlarından oluşan bu yeni dil ile yapacaktı, gündelik hayata dair esprilerini de. İşte Gezi olaylarından kısa bir süre sonra ODTÜ’nün mezuniyet töreninde yaşananlar, nurtopu gibi yeni bir trendimiz olduğuna işaret ediyordu: Mezuniyeti pankart açarak kutlamak. Evet, bu artık bir trend kıvamına geldi çünkü pankartlar ne ODTÜ ile sınırlı kaldı ne de 2013 ile. Takvimler bu yıl üniversitelerin kapanış tarihi olan haziran sonunu gösterdiğinde ODTÜ’nün mezuniyet törenlerinin yapıldığı Devrim Stadı’nda benzer içerikli pankartlar arz-ı endam etti. Boğaziçi Üniversitesi başta olmak üzere İTÜ ve Mersin üniversiteleri gibi birçok okuldan pankartlı mezuniyet töreni haberleri geldi.




Hafıza tazelemek adına pankartlı mezuniyet törenlerinin başlangıç noktasını oluşturan 2013 ODTÜ mezuniyet törenlerine bir bakalım. Genelde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemlerinden yola çıkarak üretilen sloganlar, ne hükümet yanlısı medyanın ‘yerin dibine soktuğu’ kadar olumsuz anlamlar içeriyordu ne de hükümet karşıtlarının dile getirdiği kadar ‘masum’du.



ODTÜ zekasına fazla vurgu yapılması ‘kibir’ göstergesi sayıldı mesela. ‘Benim başörtülü bacıma integral aldırdılar’ pankartı en çok tepki çeken söylem oldu. Nitekim o günlerde ‘Kabataş Olayı’ olarak adlandırılan ve başörtülü bir kadının Gezi eylemcileri tarafından dövüldüğüne ilişkin iddia henüz kamera görüntüleri tarafından çürütülmemişti. Hükümet yanlısı kesimler ‘bir kadının acısı üzerinden espri üretilmesini’ eleştirdi.





Pankartlar saymakla bitecek gibi değil. Sloganlar, siyasi içeriklisinden mesaj kaygısızına, birazcık kibirlisinden olabildiğince masumuna çeşitlilik arz etse de değişmeyen bir gerçeğimiz var: Mezuniyette pankart yazmak in, kep fırlatmak out!