Sfenks, kafası koç, kuş, veya insan, gövdesi ise uzanan bir aslan şeklini alan heykel. İlk önce Eski Mısır'da rastlanan Sfenks, eski Yunan mitolojisinde büyük kültürel önem taşımıştır ve ismini buradan almıştır (Yunanca: Σφιγξ, "boğucu"). Sözcüğün Mısırca'daki orijinal biçimi kepes ankh ya da “yaşayan heykel” anlamında şeşep (sheshep) ankh'tır. Sfenkslerin en tanınmışı Büyük Gize Sfenksi'dir.
Mısır sfenksi antik bir efsanevi yaratıktır. Gövdesi uzanan bir aslan ve kafası genellikle bir firavunun kafasının şeklini alır. Aslanlar güneş ile bağlantıları nedeniyle antik Mısırlılar tarafından kutsal hayvan sayılırlardı.
En büyük ve en ünlü olanı, Gize platosunda Nil Nehri'nin batı kıyısında bulunan Büyük Gize Sfenksi'dir. Gize Sfenksi doğuya bakar ve pençelerinin arasında bir tapınak yer alır. Aslan gövdeli, insan başlı bu Sfenksin uzunluğu 73 metre, yüksekliği 20metre yüzünün genişliği 5 metredir. Bir adı da 'Harmakis' olan Sfenks, doğan güneşi ve firavun için yeniden dirilişi temsil eder. Yüzünün doğuya dönük oluşu, Güneş Tanrısı RA'yı her sabah doğar doğmaz görmesi içindir. Yapıldığı zaman ön ayaklarının arasında kurban için br sunak olduğu kalıntılarda yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkartılmıştır. Sfenksin yüzünün firavun Kefren'e ait olduğu sanılır ve yapılış tarihini Dördüncü Hanedanlık (MÖ 2723 - 2563) dönemine denk getirir. Fakat bazı alternatif teoriler sfenksin Eski Hanedanlık döneminden önce (hatta bir teoriye göre tarihöncesi) yapıldığını iddia eder. Diğer ünlü Mısır sfenksleri arasında Menfis'in kaymaktaşı sfenksi ve Karnak yakınlarında eskiden dokuz yüz adet olduğu sanılan koç kafalı sfenksler yer alır.
Antik Mısırlıların heykele ne ad verdikleri henüz bilinmiyor. Büyük Sfenks'e Arapça verilen isim, Ebu el-Hôl, "Dehşetin Babası" anlamına gelir. Yunancada Sphinx adı verilmiş olmasına rağmen heykelin kafası bir kadına değil erkeğe aittir.
Yunan mitolojisinde yer alan tek sfenks, yıkım ve kötü şans temsil eden, benzersiz bir şeytandır. Hesiod'a göre Çimera ve Ortrus'un, diğer kişilere göre Tayfon ve Ekidna'nın kızıdır (bunların hepsi ktonik figürlerdir). Vazo resimlerinde ve bas kabartmalarında dik oturan sfenks, kadın kafası olan kanatlı bir aslana, veya pençeleri, tırnakları ve göğüsleri aslandan, kuyruğu yılandan ve kuş kanatlarından oluşan bir kadına benzer.
Hera ya da Ares sfenksi anavatanı Etiyopya'dan alıp (Yunanlılar sfenksin kökenini hatırlıyorlardı) Thebes'in dışında oturmasını ve yoldan geçenlere tarihin en ünlü bulmacasını sormasını emreder. O'da emri yerine getirerek gelip geçeni durdurarak onlara bilmeceyi soruyor, bu bilmeceyi çözemeyenleri boğarak öldürür veya oracıkta yerdi. Sfenksin karşısına Yunan mitolojisinde keskin zekası ve bilgeliği ile tanınan Oidipus çıktı. Canavar Sfenks ona da aynı bilmeceyi sordu: "Hangi varlık sabah dört ayak üstünde, öğlen iki ayak üstünde ve akşam üç ayak üstünde yürür?" Oedipus bulmacayı çözmeyi başarır: "O yaratık insandır. Çünkü insan bebekliğinde ellerini de ayak gibi kullanarak dört ayak üzerinde emekler, yetişkin halinde iki ayak üzerinde yürür ama yaşlandığında yürüyebilmek için bir de baston kullanır yani üç ayaklı olur." Yenildiğini anlayan sfenks kendini yüksek bir kayalıktan atar ve ölür. Hikâyenin farklı versiyonlarında kendini hırsla yiyip yuttuğu söylenir.